HDP İl Başkanlığınca Merzan Mahallesi’ndeki toprak sahada Nevruz Bayramı dolayısıyla kutlama programı düzenlendi. Etkinliğe katılan vatandaşlar, polisler tarafından oluşturulan arama noktalarında üst araması yapıldıktan sonra alana alındı.
Kutlama alanına gelerek vatandaşların Nevruz Bayramı’nı kutlayan İl Emniyet Müdürü Resul Holoğlu, DBP İl Eş Başkanı Musa Çiftçi ve vatandaşlarla bir süre sohbet edip çay içti.
Renkli görüntülere sahne olan etkinliğe katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, konuşması öncesi boynundaki “poşu”yu göstererek, kutlamalara “Rize poşuşu” ile katıldığını söyledi.
Demirtaş, her nevruzda hem umutlarının hem de geleceğe dair heyecanlarının arttığını belirterek, şunları kaydetti:
“Her nevruzda bizler biraz daha umutlandık, geleceğe dair biraz daha heyecanımız arttı. Şimdi 2015 nevruzunu da aynı duygularla karşılıyoruz. Her zamanki gibi geleceğe dair umutlarımız da büyük, özgürlüğe ve barışa dair heyecanımız da büyük. İnanıyorum ki bu nevruz, tıpkı 2013-2014 nevruzlarında olduğu gibi sadece Kürt ve Türk halkına değil, Ortadoğu’da zulüm altında olan Filistin’den Libya’ya, Lübnan’dan Mısır’a, Suriye’ye, Irak’a, İran’a kadar bütün Arap halklarının, Fars halkının özgürlüğüne, kardeşliğine doğru giden adımın atılacağı yıl olacaktır. İnşallah 2015 nevruzu, bu topraklarda bir daha kan ve gözyaşının akmayacağı, kendi vatanımızda özgürce, onurluca, eşit ve adil bir yaşamı inşa edeceğimiz bir nevruz olacak.”
Diyarbakır’da 21 Mart’ta düzenlenecek nevruz kutlamalarında Abdullah Öcalan’ın mesajının okunacağını anımsatan Demirtaş, “Biliyorsunuz 2013 nevruzunda kendisinin yaptığı bir çağrı ile Türkiye’de çözüm süreci, demokratik barış arayışları başladı. Elbette o günden bugüne belki dağlarımızda silah sesleri yok, belki dağlarımızdan cenazeler gelmiyor ama halen bu topraklarda analar ağlıyor. Halen sokaklarda gençler vuruluyor, katlediliyor. Halen Rojava’dan, Kobani’den cenazeler geliyor. Halen anaların gözyaşları durmadı” ifadelerini kullandı.
“Bizim için barış sadece silahların susması değildir”
Demirtaş, henüz barış havasını teneffüs edemediklerini bildirerek, şöyle konuştu:
“Bizim için barış sadece silahların susması değildir. Barış aynı zamanda insanların kendi kültürü, dili, inancı, yaşam tarzı ile özgürce, korkmadan yaşayabilmesidir. Barış aynı zamanda insanların alın teriyle, emekleriyle çalışabileceği, karnını duyurabileceği iştir, aştır, ekmektir. Eğer bunların hiçbiri yoksa o topraklarda barış olmaz. Barış sadece silahları gömmek değildir. Elbette biz hem halk hem de parti olarak silahların susması için her zaman çaba sarf ettik. Gönlümüz her zaman demokratik siyasetten yana oldu. Bugün de çok şükür silahlar konuşmuyorsa bu sayın Öcalan’ın çağrısı, halkın desteği sayesindedir. Biz elbette bu durumun bozulmasını istemiyoruz. Elbetteki bunun kalıcı hale gelmesinden yanayız ve bunun için biz sadece elimizi değil bütün gövdemizi, bedenimizi taşın altına koyduk.
“Biz kendi sorunlarımızı çözeriz”
Dün grup toplantısında Karadeniz Bölgesi’nden arkadaşlarının bulunduğunu anlatan Demirtaş, “Bugün Rize’nin poşusu omzumda. Rize’nin selamları, Karadeniz’in selamları Hakkari’ye ulaşıyorsa bizim bu ülkenin Cumhurbaşkanından isteyeceğimiz bir şeyimiz kalmamış. Biz kendimiz kendi sorunlarımızı çözeriz. Halk olarak el ele verip bu ülkenin kardeşliğini barışını inşa ederiz” diye konuştu.
Demirtaş, 7 Haziran seçimlerinin bir milat olduğunu dile getirerek, şöyle dedi:
”Bugüne kadar biz siyasiler olarak halkımıza hangi zaferin sözünü verdiysek onu yaptık. Çünkü Allah mazlumdan, ezilenden yanadır, bunu biliyoruz. Çünkü arkamızda böyle bir halk gücü, halk gerçeği var. Bunu biliyor ve buna inanıyoruz, buna güvenerek söylüyoruz. 7 Haziran’da biz Türkiye ezilenlerine büyük bir zafer armağan edeceğiz. İşte o zaferin yaratıcıları sizsiniz.”
İzmir, Bursa, Sinop, Antalya, Edirne, Konya ve Kayseri’de yaşayanların da Hakkari’nin dik duruşunu, direnişini gördüğünü vurgulayan Demirtaş, Hakkari’nin yok sayılarak ülkeye demokrasi gelemeyeceğini herkesin farkına vardığını ifade etti.
“Karadeniz ve Hakkari el ele vermiş ise bu ülke kurtulmuş demektir” ifadesini kullanan Demirtaş, 7 Haziran’da Türkiye’de yeni bir iktidar alternatifi çıkacağını ve Türkiye’nin yöneten gücü olacaklarını söyledi.
Türkiye’nin gaz yiyeni, cop yiyeni, haksızlığa uğrayanı, zulüm göreni, tutuklananı, işkence göreni, katledileni değil yöneteni olacaklarını ileri süren Demirtaş, “Artık biz kendi ülkemizi yönetmek istiyoruz. Onun zamanı geldi. Onun hazırlığını yaptık. Şimdi bu öz güvenle 7 Haziran’a yürüyoruz” şeklinde konuştu.
Katılımcılar, konuşmaların ardından sahne alan sanatçıların seslendirdiği Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekip eğlendi.