Türkiye’de aralarında Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi Hastanesinin de bulunduğu sayılı merkezlerde uygulanan ve 1-2 saat süren yöntem ile hastalar, hayatlarını daha sağlıklı sürdürebilme şansı yakalıyor.

GAÜN Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Sucu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp ritim bozukluklarının toplumda sık karşılaşılan bir sağlık sorunu olduğunu söyledi.

Ritim bozukluklarına bazen anemi, stres, guatr, enfeksiyon gibi farklı rahatsızlıkların ya da kalbin yapısındaki doğuştan bozuklukların yol açabildiğini anlatan Sucu, rahatsızlığın bazı türlerinin de panik atakla karıştırıldığını belirtti.

Kalpte “aksesuar yollar” denilen fazla yollar bulunduğunu dile getiren Sucu, bu yolların doğuştan çalışmamasına rağmen zaman içinde kendiliğinden aktif hale gelmeye başlamasının ritim bozukluklarına neden olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Murat Sucu, normalde kalpta elektriksel uyarıyı sağlayan sistemin tek bir yol üzerinden çalıştığını dile getirerek, şöyle devam etti:

“Yani kalbin içinde elektrik hatları var, bazı insanlarda doğuştan ikinci, üçüncü yollar olabiliyor. Elektrik hem normal yoldan, hem de kaçak, yani aksesuar yoldan gitmeye başlayınca çarpıntı olmaya başlıyor. Bunların yapısı farklı. Bazıları iyi, bazıları kötü huylu. İyi huyluları gençlerde, kadınlarda, kalp hastalığı olmayan kişilerde görüyoruz ve bunlar hastanın yaşamını pek tehdit etmiyor. Ancak acile çarpıntı şikayetiyle götürülen bulgulara yol açıyor. Bu çarpıntılar, birden başlayıp, birden son bulur. Bu tür ritim bozukluklarını elektrofizyolojik ablasyon dediğimiz yöntemle tedavi ediyoruz. Bir de ölümcül olan ritim bozuklukları var. Bunları da kalp yetmezliği, kalp büyümesi, genetik kalp hastalıkları olan kişilerde görüyoruz.”

– “Hayat kurtarıcı bir tedavi yöntemi”

Kalp ritim bozukluklarını üniversite hastanelerinde başarıyla tedavi edebildiklerini belirten Sucu, tedavi için önemli olanın tanı olduğuna dikkati çekti.

Prof. Dr. Murat Sucu, operasyonu lokal anestezi altında gerçekleştirdiklerini ve her yaş grubundan insana uygulanabildiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Her ‘Çarpıntım var’ diyene elektrofizyolojik ablasyon yöntemini uygulamıyoruz. Bu yöntemi daha çok doğuştan aksesuar yolları veya odakları bulunan hastalara uyguluyoruz. Bacak damarından girerek kalpteki kaçak elektrik yollarını buluyor ve radyo frekans enerjisi dediğimiz yöntemle tahrip ediyoruz. Ablasyonla hastanın yaşam konforunu ve kalitesini artırabiliyoruz. Hastayı 24 saat içinde taburcu edebiliyoruz. Operasyonun süresi ise hastaya göre değişebiliyor. Kateterlerle kalp içindeki sinyalleri kaydediyoruz. Bu sayede çarpıntı olabilecek yerleri tespit edip yakabiliyoruz. Operasyonu hastayla sohbet ederek gerçekleştiriyoruz. Çok düşük olsa da tekrarlama riski var, yaptığınız tahribat yeterli olmayabiliyor. Ancak güvenilir, hayat kurtarıcı bir tedavi yöntemi.”