23 yıldır paraşüt sporuyla uğraştığını ve son 4 yıldır da Wingsuit (kanatlı elbise uçuşu) yaptığını belirten Kalp Cerrahı Op. Dr. Mehmet Susam, bu tür sporlarla salgılanan uygun dozda adrenalinin, vücudun içsel tetiklemeleriyle kana karışmasının yararlı olduğunu söyledi. 

Tramva riski olan insanlar dışında, doğa ve ekstrem sporlarının sağlığa zararlı olmadığını belirten Susam, “Ben uzun süredir bu sporu yapıyorum. Sağlığımda hiçbir bozulmaya yol açmadığı gibi sağlığımı düzenliyor. Aynı zamanda mesleğime çok büyük bir katkısı oluyor. Şöyle örnek vereyim reflekslerim çok hızlı çalışıyor. Çünkü bu sporu yapabilmek hızlı refleks, düşünme ve karar vermeyi gerektiriyor. Mesleğimin gündelik rutininde de aynı şeyler zaten gerekli. Bu iki iş birbirini destekliyor. Yaptığım sporun mesleğime, mesleğimin de yaptığım spora çok büyük faydaları var” dedi.

FUTBOL, PARAŞÜT SPORUNDAN DAHA ZARARLI 

Susam, paraşüt sporunun hiç bir şekilde kalbe zarar vermediğini, futbolun daha zararlı ve tehlikeli olduğununu savundu. Halk arasında adrenalin denilen şeyin yanlış bir tabir olduğuna dikkat çeken Susam, şöyle konuştu:

“Halk arasında adrenalin diye bilinen, ama doğru tabiri adrenalin bağımlılığı olan şey, psikopat bir ruh haliyle saldırgan kişilik ve bunun sonucunda oluşan bir psikotik bozukluk şeklinde tanımlanıyor. Adrenalin bağımlılığı ekstrem sporlara merak ve heyecan arayışı içinde olmak değildir. Heyecan arayışı içinde olmak doğa sporlarını kovalamak, doğayı ekstremlikleriyle uç noktalar kovalayabilmektir. Bu olay insanın bir düşünme tarzıdır. Aslında bu düşünme tarzı her insanda doğuştan vardır. Doğuştan var olan merak ve araştırma duygusunu birçok insan gündelik hayatında baskılıyor.”

“ANNEANNEMİ BİLE UÇAKTAN ATARIM” 

Susam, bir kalp cerrahı olarak bütün hastalarına bu tür sporları ve paraşütle atlamalarını önerdiğini söylerken, eski Milli Paraşütçü Volkan Şekerci ise paraşüt sporunu tanıtmak adına birçok çalışma yaptıklarını ve sporun sağlığa önemli katkıları olduğunu aktardı. 

Paraşütçülerin güçlü vücut direncine sahip olduklarını belirten Şekerci, “Atlayış esnasında bir paraşütçünün vücudu adrenalin sayesinde, bütün organları neredeyse maksimuma yakın düzeyde çalışır. Dolayısıyla paraşütçülerin genel olarak refleksleri, davranışları ve dirençleri oldukça yüksek oluyor. Ben çabuk hastalanan ya da çabuk sakatlanan bir paraşütçü görmedim. Çünkü çok yüksek performansa dayalı bir spor. Bu sporun yaşı yok. Ben anneannemi bile uçaktan atarım” diye konuştu.