Karabük’ün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Safranbolu ilçesinde 4 ay önce açılan ve Anadolu’da 500 yıllık geçmişe sahip kahve kültürüne ışık tutan “Türkiye Kahve Müzesi” yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

“Anadolu’nun Kayıp Kahveleri” kitabının yazarları Atilla Narin Naim Koca ile safrandan kahve yapan Semih Yıldırım’ın, yıllardır edindikleri tecrübe ve birikimlerle oluşturduğu “Türkiye Kahve Müzesi”, unutulmaya yüz tutmuş kahve kültürünü ve tarihini ortaya çıkarıyor.

Anadolu’nun birçok bölgesinde farklı şekillerde yapılan kahvelerin ikram edildiği müzede, kahve yapımında kullanılan 100-150 yıllık cezve, fincan, el değirmeni, kavurma tavaları, terazi, tahta kaşık, su küpü ve şeker kapları sergileniyor.

Müzede yapılan “Burçak”, “Zingarella”, “Tarz-ı Hususi”, “Mırra”, “Nohut”, “Cilveli”, “Şehzade”, “Hilve” ve “Dibek” gibi çeşitli kahveler, kokularıyla ziyaretçilerini keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.

Türk kahvesini gelecek kuşaklara aktarmak ve turistlere tanıtmak amacıyla oluşturulan müzeyi, 4 ayda yaklaşık 20 bin yerli ve yabancı ziyaretçi gezdi.

“Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsünü anlatıyoruz”

Semih Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzeyi, köklü geçmişe sahip Türk kahvesi kültürünü yaşatmak için açtıklarını söyledi.

Yıldırım, 4 ayda yoğun bir ziyaretçi ilgisiyle karşılaştıklarını dile getirerek, “Müzemizi ayda ortalama 5 bin kişi ziyaret ediyor. Kahve müzemizi, yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistler de ziyaret ediyor. Son dönemde müzemize özellikle Avrupalı turistler çok fazla gelmeye başladı. Onlara da kahve kültürümüzü anlatıyoruz. Onlar da buradan çok mutlu ayrılıyorlar. Biz de mutlu oluyoruz.” diye konuştu.

Safranbolu’nun, kültür turizminin en önemli merkezlerinden birisi olduğuna işaret eden Yıldırım, ziyaretçilere kahve kültürünü anlattıklarını kaydetti.

Yıldırım, ziyaretçilerin müzeyi gezdikten sonra kahveyle ilgili önemli bilgilere sahip olduklarını düşünerek ayrıldıklarını, bu durumdan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Türk kahvesinin yapımında ve sunumunda kullanılan önemli ekipmanları müzede sergilediklerini anlatan Yıldırım, Türk kahvesinin dünyada daha çok tanınmasını ve kahve kültürünün yaygınlaşmasını sağlamayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.