Sağlık Bilimleri Üniversitesi Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Fulya Kayıkçıoğlu, dünya genelinde 2 dakikada bir kadının, rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini ve Türkiye’de en sık görülen 8. kanser türü olup, jinekolojik kanserler arasında ilk üçte yer aldığını belirterek, “Tarama programları, serviks kanserinin azalmasında önemli bir etkiye sahip olmasına rağmen, hala kadınlarımız serviks kanseri nedeniyle ölmeye devam etmektedir” dedi.
EN YAYGIN ÜÇÜNCÜ KANSER
AA’nın haberine göre; Kayıkçıoğlu, rahim ağzı (serviks) kanserinin kadınlarda meme ve kalın bağırsak kanserlerinden sonra en yaygın üçüncü kanser olarak bilindiğini söyledi.
Rahim ağzının muayene sırasında kolay görülebilen bir organ olmasının, hastaların konforunu bozmadan basit ve etkin yöntemlerle tarama olanağının bulunmasının, rahim ağzı kanserinin erken tanınmasını sağladığını dile getiren Kayıkçıoğlu, şu bilgileri verdi: “Tarama amacıyla rahim ağzı sürüntüsü (servikal smear) veya HPV testi kullanılmaktadır. Her iki testin beraber kullanılması eğer hastalık varsa yakalama şansını artırmaktadır. Dünya genelinde 2 dakikada bir kadın, rahim ağzı kanserinden ölmektedir. Rahim ağzı kanseri, Türkiye’de en sık görülen 8. kanser türüdür ve jinekolojik kanserler arasında ilk üçte yer almaktadır. Tarama programları, serviks kanserinin azalmasında önemli bir etkiye sahip olmasına rağmen, hala kadınlarımız serviks kanseri nedeniyle ölmeye devam etmektedir.”
“HPV’NİN EN BÜYÜK DOSTU SİGARA”
Doç. Dr. Fulya Kayıkçıoğlu, smear testinin dökülen servikal hücrelerin toplanıp incelenmesi esasına dayanan bir tarama türü olduğunu belirterek, “Bu sitolojik tarama testi ile henüz şikayet verecek hale gelmemiş olan rahim kanseri veya kanser öncesi hastalıklar saptanabilir” dedi.
Rahim ağzı kanserinin, Human Papilloma Virüsü (HPV) ile ilişkisi olduğunun bilindiğine işaret eden Kayıkçıoğlu, şöyle devam etti: “HPV, yalnızca insanda hastalık oluşturan, 100’ün üzerinde farklı tipe sahip bir virüs ailesidir. Yüksek riskli bazı tipleri kadınlarda rahim ağzı kanserine neden olur. En sık bulaşma şekli cinsel ilişkidir. HPV’nin yüzde 80-90’ı vücudun savunma hücreleri tarafından yok edilir. HPV’nin vücuttan atılamadığı bireylerde kanser öncüsü hastalık gelişimi yaklaşık 3-5 yıl, kanser gelişimi 10-20 yıl sürer. Virüse bağı değişikliklerin bu kadar uzun süre alması erken tanı açısından büyük şanstır.
HPV’nin en büyük dostu sigaradır. Sigara içenlerde HPV enfeksiyonları, kanser öncüleri ve kanser daha kolay gelişir. Eğer HPV ve yaptıklarından korkuyorsanız sigara ile aranızdaki dostluğu gözden geçirmenizi öneririz.”
Fulya Kayıkçıoğlu, Türkiye’deki ulusal tarama programı çerçevesinde 30-65 yaş arasındaki her kadına HPV testinin ücretsiz olarak yapılabildiğini vurgulayarak, test sonucu negatif olan kadınlara 5 yıl sonra testin tekrarlanmasının önerildiğini bildirdi.
Hastanın HPV testinin pozitif çıkması durumunda, HPV tipi ve servikal smear sonucu göz önünde tutularak, kolposkopi için bir üst merkeze yönlendirildiğini belirten Kayıkçıoğlu, “Kolposkopi rahim ağzının mikroskop gibi bir alet yardımı ile büyütülerek incelenmesi işlemidir. Jinekolojik muayeneden çok farklı bir işlem değildir, yalnız biraz daha uzun sürer. Çeşitli solüsyonlar uygulandıktan sonra şüpheli bir görünüm saptanırsa biyopsi alınabilir.
Kadınların rahim ağzı kanseri taraması için muayene, smear ve HPV testini yaptırmayı ihmal etmemesi çok önemlidir.” değerlendirmesinde bulundu.