Hayati riski bulunmamasına rağmen yaşam riskini önemli biçimde etkileyen panik atak ilaç ya da terapi seanslarıyla tedavi edilebiliyor.
Panik atak adı verilen psikolojik tablonun günümüzde son derece sıklıkla görüldüğünü belirten Başkent Üniversitesi Adana Araştırma ve Uygulama Merkezi Ruh ve Sinir Hastalıkları Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Ümit Aslaner, “Panik atak her 100 kişiden 1-2’sinde görülmektedir. Her yaşta görülebilen panik atak kadınlarda ise erkeklere göre iki kat daha fazla ortaya çıkmaktadır“ dedi.
Panik atak nöetlerinin nerede, ne zaman görüleceğinin genelde belli olmadığını ancak çoğu zaman kapalı mekanlarda gerçekleştiğini kaydeden Uzm. Dr. Ümit Aslaner, “Kişinin kendisini yalnız ve yardımsız hissettiği yerler, örneğin; taşıt araçları, asansör, banyo, AVM gibi kapalı mekanlar panik atakları tetikleyebilir” bilgisini verdi.
BU BELİRTİLERE DİKKAT
Panik atağının birçok belirtiyle kendisini gösterdiğini bildiren Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Ümit Aslaner, şunları söyledi:
“Göğüste çarpıntı ve ağrı, ölüm korkusu, ellerde titremeler, yüzde kızarma ya da solukluk, el ve ayaklarda uyuşmalar, ani tansiyon değişiklikleri, baş dönmesi ve mide bulantısı ve sıklıkla idrara çıkma ihtiyacı hissetme ile kendisini belli eder. Ataklar, 10-15 dakikadan, birkaç saate kadar sürebilir. Hasta, yaşadığı ölüm korkusu yüzünden, o anda yakınında bulunanlardan yardım bekler; kendisini hemen bir acil servise götürmelerini bekler. Bu hastalar en çok kalp krizinden korkarlar.”
YAŞAMSAL BİR RİSKİ BULUNMAZ
Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Ümit Aslaner, Panik atakların hayati bir riski bulunmadığını ancak yaşam kalitesini olumsuz etkilediği için önem taşıyan bir hastalık olduğunu ifade etti. Aslaner, “Panik atağın antidepresan ilaç kullanımı ve bunun yanı sıra bazı destekleyici ve davranışçı terapi teknikleri ile tedavi edildiğini açıkladı.
ALKOL ÇARE DEĞİL
Alkol tüketince panik atak hastalarının geçici olarak rahatladıklarını fakat alkolün etkisi geçince daha sık panik atak geçirdiklerini kaydeden Başkent Üniversitesi Adana Araştırma ve Uygulama Merkezi Ruh ve Sinir Hastalıkları Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Ümit Aslaner, “Alkol tüketimi geçici rahatlama hissi uyandırır fakat etkisi geçince daha tehlikeli ve şiddetli ataklar geçirilebilir. Ayrıca, alkolün kullanılan ilaçlarla etkileşimi sonucu çok ciddi yan etkiler ortaya çıkabilir. Çay ve kahve de içerdikleri maddeler sıkıntıyı arttırdıkları için fazla tüketilmemelidir” diye konuştu.