Bush, merkezi New York’ta bulunan düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi’nde katıldığı toplantıda, ABD’nin dış politikası üzerine açıklamalarda bulundu.
Nükleer anlaşmanın ardından İran’ın her konuda avantaj sağladığını öne süren Bush, “İran, anlaşmadan beri iki kez yaptırımları ihlal ederek, uzun ve orta menzilli füze denemesi yaptı. Daha fazla hapis cezası verdi, daha fazla kişiyi idam etti. Liderleri neredeyse her hafta ‘İsrail’e ölüm’ ve ‘Amerika’ya ölüm’ sloganları atmaya devam etti. Anlaşmadan bu yana, Irak’taki Şii milislere ve Hizbullah’a destek konusunda daha agresif olan bir İran gördük. Kudüs Gücü unsurlarını Suriye’ye ihraç ettiler, şu an oradalar” ifadelerini kullandı.
Anlaşmanın ardından İran’ın uluslararası yaptırımlardan kurtulmasının ülkenin politikalarında bir değişikliğe neden olmayacağını belirten Bush, “Bu teokratik devletin halkını baskı altında tutmaya ve dünyanın en büyük terörizme sponsor ülkesi olmaya devam edeceğini göreceksiniz” dedi.
Bush, ABD’nin vakit kaybetmeden büyüyen İran tehdidiyle yüzleşmesi gerektiğini anlatarak, şunları kaydetti:
“İran’ın bu emellerine, mümkün olan her noktada yeniden yaptırımlar getirerek, İsrail’le yeniden daha güçlü bir ilişki kurarak karşı koymalıyız. DAEŞ’i ve Esed rejimini ortadan kaldıracak stratejiler uygulamalıyız. İran’la varılan anlaşma bu konuda işleri daha karmaşık hale getirdi. Bu anlaşma bize yardım etmedi, işimizi zorlaştırdı. Bölgede daha agresif bir Iran ile DAEŞ’in kümelenmesi, üstesinden gelmemizi ve daha ilk günden yüzleşmemizi gerektiren iki tehdit.”
ABD’nin ekonomisini, ordusunu ve istihbarat kapasitesini güçlendirerek bölgede daha etkin rol oynaması gerektiğini savunan Bush, “ABD arkasına yaslandığında boşluğu, Suriye’de görüldüğü gibi agresif bir Rusya ve bölgeye istikrarsızlık yayan bir İran dolduruyor” yorumunu yaptı.
Bush, yaptırımların kaldırılmasının ardından İran’ın eline milyarlarca doların geçeceğini anımsatarak, “Bu parayı İran halkının çıkarları için harcamayacaklar. Bu, bölgede daha baskın bir pozisyon elde etme amacıyla bölgeyi istikrarsızlaştırma emellerini güçlendirecektir. DAEŞ’i yok etmeye odaklanırken İran’ın bu arzularıyla mücadele etmeliyiz. Zaman defans oynama zamanı değil; zaman hücum oynama zamanı. Bu konuda iki partiyi de içine alan bir konsensüs oluşturabileceğimizi düşünüyorum” dedi.