Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail, “düşman tarafından radyoaktif saldırıya uğraması halinde ülkenin ne şekilde etkileneceğini” ölçmek amacıyla nükleer materyal içeren patlayıcı denedi.

Haberde, İsrail’in güneyindeki Negev Çölü’nde bulunan kapalı tesislerde gerçekleşen testin, patlama bölgesinde yüksek seviyede radyasyon oluşturduğu ancak rüzgarın etkisiyle etrafa dağılan radyoaktif parçacıkların ciddi tehlike doğurmadığı ileri sürüldü.

Denemenin, “radikal” örgütlerin düzenleyebileceği radyolojik teröre karşı “savunma” amacıyla yapıldığı öne sürülen haberde, İsrail’in buna hazır olmak istediği ifade edildi. Haberde, testler için yirmi patlama gerçekleştirildiği belirtilirken, bombaların 250 gram ve 25 kilogram arasında olduğu kaydedildi.

Öte yandan, İsrail’in “Kırmızı Ev (Red House) olarak adlandırılan başka bir test ile de radyoaktif maddenin alışveriş merkezleri gibi kalabalık bir binada havalandırma sisteminden sızdırılması halinde etkilerinin neler olacağının denediği de belirtildi.

Son yıllarda özellikle İran’ın nükleer faaliyetlerini sıkça eleştiren İsrail’in nükleer çalışmalarında gizlilik politikası yürütmesi ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na (NPT) taraf olmaması eleştiriliyor.

İsrail’in nükleer programı, “çok gizli” olması ve resmi hiçbir bilginin bulunmaması nedeniyle sadece öngörüler ve tahminler yoluyla analiz edilebilir durumda. Uzmanlar, İsrail’in 100 ila 200 arasında nükleer füzeye sahip olduğunu tahmin ediyor.

Çevreci sivil toplum kuruluşu Greenpeace’in yayımladığı nükleer tesisler raporuna göre İsrail, Nahal Sorek, Negev, Eilabun, Hayfa, Yodefat, Tiroş ve Kefer Zekeriya’da nükleer çalışmalar yürütüyor.