İspanya’da iktidarda olan ve 2011 yılındaki son yerel seçimlerde ülke genelinde yüzde 37,54 oy alan Halk Partisi (PP) bu seçimlerin de galibi oldu ancak partinin oy oranı yüzde 27’ye düştü. Yaklaşık 2,5 milyon oy kaybeden PP, seçimlerin yapıldığı 13 özerk yönetimin 9’unda birinci parti çıksa da tek başına iktidarını sağlayacak çoğunluğu yakalayamadı.
Anamuhalefette olan Sosyalist İşçi Partisi’nin (PSOE) 2011’de yüzde 27 olan oy oranı bu kez yüzde 25’e geriledi. Dört yıl önceki yerel seçimlere kıyasla 700 bine yakın oy kaybına uğrayan PSOE, her şeye rağmen 2014 yılındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinden daha fazla oy aldığını savunarak, iktidardaki PP’ye karşı kendisini “tek alternatif” olarak göstermeye çalıştı.
Seçimlerin sürprizini ise ekonomik krizle ortaya çıkan ve 2014’ün ocak ayında resmen siyasi hayatına başlayan “Podemos” (Yapabiliriz) ile 2006 yılında Katalonya’da kurulduktan sonra ilk kez ülke genelinde seçimlere katılan “Ciudadanos” (Vatandaşlar) partileri yaptı. Podemos 13 özerk yönetimin hepsine vekil göndermeyi başardı. Ciudadanos ise 10 özerk yönetime girmeye hak kazandı.
İspanya’da tek başına iktidar dönemini sonlandıran bu yerel seçimlerde, kurulacak olası koalisyonlarda Podemos ve Ciudadanos kilit konuma geldi. İspanyol basınında, “Yerel seçimleri PP kazansa da büyük güç kaybına uğramasından dolayı yerel ve bölgesel yönetimlerdeki yönetebilme gücünü solun eline bıraktı” yorumu yapıldı.
Podemos’a göre İspanya’da değişim başladı
Yerel seçimlerde ülke genelinde yaklaşık yüzde 10 oy alan Podemos, gelecek kasımda yapılması öngörülen genel seçimlerde PP ve PSOE’ye meydan okuduğunu gösterdi.
PP ve PSOE’nin tarihindeki en kötü sonuçları aldığını söyleyen Podemos’un genel sekreteri Pablo İglesias “İspanya’daki iki partili sistem geçmişte olmadığı kadar büyük bir yenilgi almıştır. Bu seçimler, gelecek kasımdaki genel seçimlere kadar sürecek İspanya’daki demokrasi ilkbaharının başlangıcını yaptı. İspanyolların verdiği mesaj, 2015’in değişim yılı olacağıdır. 31 Ocak’ta binlerce vatandaş Sol Meydanı’nda bunu söylüyordu ve bu seçimler bunu doğruladı. Dün iki partili dönemin sonunun başlangıcını gördük. 2015 yılı sonunda farklı, halkına yüzünü dönen bir hükümet görebiliriz” şeklinde konuştu.
“Vekillerimiz maaşlarını düşürecek”
İglesias, İspanya’daki siyasi haritanın artık tamamen farklı olacağını savunarak, “Belediyelerde ve özerk yönetimlerde birçok vekilimiz olacak. İlk yapacakları, örnek olması için maaşlarını düşürmek. Bunlar hayatlarını siyasete adayan insanlar değiller, değişim talebiyle siyaset yapan vatandaşlar” ifadesini kullandı.
İspanya’da PP ve PSOE’nin daha hızlı düşmesini umduklarını ancak bu seçimlerde sürecin yavaş olacağının görüldüğünü belirten Podemos lideri, “Bu bizi daha çok çalışmaya, büyük çaba göstermeye itecektir” dedi.
Madrid ve Barcelona’da tarihi değişiklikler olabilir
İspanya’daki yerel seçimler ülkenin iki büyük kenti Madrid ve Barcelona’da süpriz sonuçlar çıkardı. Her iki kentte de belediye başkanları siyasi partiler arasında varılacak anlaşma ile belli olurken, Podemos’un desteklediği adayların Madrid ve Barcelona’nın yeni belediye başkanları olma olasılığı yüksek gösterildi.
Başkent Madrid’de 1991 yılından bu yana belediye başkanlığı seçimlerini kazanan PP, bu kez de kazanan taraf oldu ancak belediye meclisine sadece bir vekil fazla gönderebildiği için 24 yıl sonra belediye başkanlığını kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldı. PP’nin adayı Esperanza Aguirre 21, Podemos’un desteklediği “Ahora Madrid” adlı siyasi oluşumun adayı 71 yaşındaki eski yargıç Manuela Carmena ise 20 belediye meclis üyesi aldı. Siyasi uzmanlar dokuz üyesi olan PSOE’nin destek vermesi haline Carmena’nın Madrid’in yeni belediye başkanı olma olasılığını ilk seçenek olarak gösterdi.
Barcelona’da ise yine Podemos’un destek verdiği “Barcelona en Comu” adlı siyasi oluşumun adayı Ada Colau, bir vekil farkla en fazla oyu aldı.
Colau, destek bulması halinde Barcelona kentinin ilk kadın belediye başkanı olacak.