Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kuveytli basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilere yönelik Kuveyt’ten bir talepte bulunup bulunmadığı sorulan Arınç, “Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin düzelmesini isteriz. Bunun için özellikle Mısır’ın yapması gereken işler vardır. Ancak benim Kuveyt’te bulunduğum sürede yaptığım görüşmelerde Kuveyt’in bu konuda yardımını istememiz söz konusu değildir. Bu konu gündeme gelmemiştir” diye konuştu.

Türkiye’ye sığınan Suriyeliler için yardım desteği talebinde bulunup bulunmadıklarına ilişkin soru üzerine de Arınç, Türkiye’nin zengin ve güçlü bir ülke olduğunu ifade ederek, dünyanın neresinde mazlum ve mağdur insanlar varsa onlara yardım ettiğini söyledi. Arınç, Türkiye’nin her sene dünyadaki mazlumlara 3,5 milyar dolarlık yardım yaptığını belirterek, şöyle konuştu:

“Üzülerek söylemeliyiz ki Suriye’de yaşanan trajedi karşısında canını kurtarmak için bize 1,5 milyon Suriyeli sığındı. Biz bunlar için bugüne kadar 5 milyar dolar masraf yaptık. Bu 5 milyar dolar masrafımıza karşılık şu ana kadar BM’den ve yardım kuruluşlarından gelen miktar bunun onda biri kadar değil. Biz Kuveyt’in de çok hamiyetli bir millet olduğuna inanıyoruz. Bildiğiniz gibi Kuveyt Emiri BM tarafından cömertliği sebebiyle örnek insan olarak seçildi. Ancak buraya geldiğimde yaptığım görüşmelerde özellikle bunlar için bir yardım talep etmedim. Kuveyt üzerine düşeni fazlasıyla yapacak. Buna inanıyoruz.”

“Bütün sınırlarımızı kontrol ediyoruz”

IŞİD’e ilişkin bir soru üzerine de Arınç, IŞİD’in bir terör örgütü olduğunun altını çizerek, “Bu örgütün ne İslam ile ne insanlıkla bir ilgisi yoktur. Onunla mücadele edilmelidir. Biz Türkiye olarak bu mücadeleyi yapıyoruz. Uluslararası mücadelenin de bir parçasıyız” dedi.

“Türk askerlerinin IŞİD yetkilileriyle görüştüğü” yönündeki iddiaların sorulmasına karşılık Arınç, bu konudaki haberlerin gerçekle ilgisinin olmadığını söyledi.

“IŞİD’e katılmak için Türkiye’den geçerken yakalananların hangi ülkelerden bunların arasında Kuveytli var mı” sorusu üzerine Arınç, hiçbir ülkeden bu örgüte katılım olmasını istemediklerini belirtti.

Türkiye’nin güneyinde kalan ülkelerden IŞİD’e katılmak için Türkiye üzerinden geçilmesinin gerekmediğini vurgulayan Arınç, “Ancak Avrupa ülkelerinden ve kuzeyimizdeki ülkelerden DEAŞ’a katılmak üzere geçişler varsa ki var olduğunu biliyoruz. Biz bu konuda bütün sınırlarımızı kontrol ediyoruz ve bize verilen istihbarat kapsamında bugüne kadar binden fazla kişinin geçişine engel olduk ve sınır dışı ettik” diye konuştu.

Arınç, bir soru üzerine bunlar arasında, İngiltere, Hollanda, Fransa, Almanya, İsveç, İsviçre, Balkan ülkelerinden gelenler olduğunu söyledi.

Erdoğan yılın adamı

Kuveyt’te yayın yapan Vasat gazetesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yılın adamı seçtiği belirtilerek, Erdoğan’a bu özelliği kazandıran meziyetlerinin sorulmasına karşılık Arınç, gazetenin çok isabetli bir tercih yaptığını kaydetti.

Erdoğan’ın siyasette 30 yıllık arkadaşı olduğunu dile getiren Arınç, “Başarılı siyasetçidir. Örnek bir lider, devlet adamıdır. Türk siyasi tarihinde 12 yıl sürekli başbakanlık yapmış tek kişidir. Türkiye’nin maddi kalkınmasına, halkın refah seviyesinin yükselmesine büyük katkı sağlamıştır. Dindar bir insandır. Güzel bir ev hayatı vardır. Milletimizin maneviyatına da çok büyük hizmetleri olmuştur. Dış politikada çok başarılı ve güçlü bir siyasi figürdür. Türkiye devletini, itibarlı ve güçlü bir hale getirmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

“Biz bozan taraf değiliz”

“Mısırla olan ilişkileri Sisi döneminde düzeltmeye niyetli misiniz? Körfez ülkeleriyle Mısır arasında bu konuda dayanışma olmasına katkı sunma düşünceniz var mı” şeklindeki soruları da yanıtlayan Arınç, “Bölge ülkelerinin Mısır ile ilişkilerini nasıl tanzim edeceğini biz bilemeyiz. Her ülke egemendir. Katar’ın tavrını, Birleşik Arap Emirlikleri’nin, Kuveyt’in tavrını tayin etmemiz mümkün değil. Ancak bizim bir tavrımız var komşularla sıfır sorun istiyoruz. İlişkilerde bozulma varsa biz bozan taraf değiliz” ifadesini kullandı. 

Arınç, dış politikada, devlet politikasında “sonuna kadar düşmanlık veya sonuna kadar dostluk” diye bir şey bulunmadığının altını çizerek, “Ülkelerin çıkarları biraz da dış politikayı tayin eder. Biz bölgede barışın hakim olması ve ülkeler arasında iyi ilişkilerin kurulması ve insan haklarına karşı yapılan zulümlerin son bulması için bütün ülkelerle iyi ilişkilerimizi geliştirmek isteriz. Mısır da bunların içindedir. Dolayısıyla Mısır hükümetinin, yönetiminin insan hakları ihlalleri konusundaki bugünkü tavrını değiştirmesi gerekir. Haksız suçlamalar, haksız yargılamalar, siyasi idam kararları bunlar son bulmalı” ifadesini kullandı.