Geçen haziran ayında meydana gelen kazada, Remzi Ahmet Canbek (21) idaresindeki 16 JK 551 plakalı otomobil, Mudanya-Bursa istikametinde sol şeritte seyir halindeyken beton bariyere çarptı.
Hurdaya dönen otomobil bahçeye savrulurken, bu sırada orta şeritte seyreden Burak Çınar (23) idaresindeki 16BKY 11 plakalı araç, önündeki otomobile çarpmamak için manevra yaptı.
Bu sırada araç aynı istikamete seyreden Nazmi Mesut (60) idaresindeki 16 S 0451 plakalı servis minibüsünün sağ arka kısmına çarptı. Yaklaşık 50 metre sürüklenen servis minibüsünün sürücüsü Nazmi Mesut olay yerinde hayatını kaybetti. Kazanın ardından Burak Çıhan ve Nazmi Mesut tutuklandı.
“Ağaca çarpıp durdum”
2 sanık hakkında Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan’ 15 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Duruşmada konuşan Remzi Ahmet Canbek, “Aydınlık ve yağışsız bir gündü. Mudanya’dan Bursa yoluna seyir halindeydim. Yaklaşık 100 kilometre hızla seyir halindeydim. Bir araç sinyal vermeden önüme doğru kırdı. Ben de sağ şeride geçmek istediğim sırada çimlere çıktım. Hiçbir araca çarpmadım. Ağaca çarpıp durdum” dedi.
“Birden acı fren sesi duydum”
Burak Çınar, “Aracımla Mudanya’dan Bursa’ya geliyordum. Sol şeritte giderken bir araç gördüm. Bende sağdaki şeride geçerken birden acı fren sesi duydum. Siyah bir araba önüme kayarak geliyordu. Ben de kaçmak isterken metro duvarına çarptım. Bir anda minibüs önüme geldi. Ona da arkadan çarptığımı düşünüyorum. Yaklaşık 80-90 kilometre hızla gidiyordum. Siyah arabanın hızı 120 kilometre de olabilir. Yaralandığım için diğer sanıktan şikayetçiyim” diye konuştu.
Hayatını kaybeden Nazmi Mesut’un çocukları Emel Mesut Demirçalı ve Mehmet Mesut, kazayı görmediklerini, sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.
Mahkeme heyeti, eksik evrakların tamamlanmasına, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.