İstanbul’daki akıl almaz dolandırıcılık olayının kurbanı Çengelköy’deki Vahdettin Köşkü’nün yanındaki köşkte yaşayan emekli işadamı HASAN Vahdi Bingöl oldu. Bingöl’ün 15 yıllık avukatı Ali Haydar G. “Tapularında problem var. Onları halletmem için bana vekalet vermen gerekiyor” diyerek vekaletleri üstüne aldı. Yaklaşık 50 milyon TL değerindeki 23 gayrimenkulü 4 yıl içinde sattı. Aynı zamanda Bingöl’e birçok senet imzalattı ve bu senetleri farklı kişiler üzerinden icraya koydu. Avukatın 20 adamıyla yaptığı dolandırıcılık icra memurlarının eve gelmesiyle ortaya çıktı. Bingöl, 85 milyon lira olan köşkünden geri kalan tüm mal varlıklarının satıldığını ise avukatları ile gittiği tapu müdürlüğünden öğrendi. Bingöl bunun üzerine gayrimenkullerinin geri verilmesi talebiyle Anadolu Adliyesi’ne başvurdu. İşadamı Hasan Vahdi Bingöl’ün dolandırılması olayında güvenlik kamerası görüntüleri çıktı. İş adamı yaşadıklarını gözyaşları içined anlattı.
‘TEK SEFERDE YAPILAN EN BÜYÜK DOLANDIRICILIK’
İşadamı Hasan Vahdi Bingöl’ün avukatı Baran Akcan, yaşanan dolandırıcılık olayının tek seferde yapılan en büyük dolandırıcılık olduğunu söyledi. Dava başlamadan önce 50 milyon lira düzeyinde gözüken dolandırıcılık olayının zamanla yapılan tespitler sonucu 100 milyon lirayı aştığını vurguladı.
Avukat Baran Akcan, “Tek seferde yapılmak istenen en büyük dolandırıcılık olayı bu. Yani kimse 100 milyonu telaffuz edemiyor ama 50 milyon diye çıktık ama 100 milyonu geçiyor. 21 tane gayri menkul, sırf imzalattırılan senetler 30 milyon lira zaten. Aralarında iş hanı var, evler var, binalar var ve çok sayıda arazi var. Şekerpınar’da mesela organize sanayi bölgesinde 25 dönüm arazi var gitmiş. Dönümü 2 milyon Euro civarında” dedi.
Güvenlik kamera görüntülerine de değinen Akcan, “Şimdi sürmekte olan bir yargı süreci var. Bu konuda fazla detaya girmek hukuken uygun olmayacaktır ancak emniyetteki tahkikat aşamasından başlamak kaydı ile teknoloji ve son imkanları kullanılarak, belirli bir aşama kaydedildi. Bu aşamada şahıslar birbirlerini tanımadıklarını ifade ediyorlardı, MOBESE kameralarında, çeşitli fotoğraflarda görüntülü kayıtlarda bunların bir arada tanıştıkları ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
DOLANDIRICILIK OLAYINA KARIŞAN AVUKAT MESLEĞİNİ SÜRDÜRÜYOR
İşadamına yönelik dolandırıcılık olayında öne çıkan avukat Ali Haydar G.’nin hala mesleğine devam ettiğini ifade eden Akcan, “Olayın ilk başında organize bir suç örgütü olarak başladı. Daha sonra bu örgüt içerisinde bulunan az sayıdaki kişi hakkında dava açıldı, ağır ceza mahkemesinde. Bunlardan bir tanesi dilim varmıyor ama maalesef bir meslektaşımız. Burada şöyle bir durum var. Biz hukukçu olarak, kamu hizmeti gören bir avukat olarak, herhangi bir şekilde bir şekilde bir soruşturmaya dahil olduğumuzda, sanık veya şüpheli sıfatı ile bu mesleği yapmamız gerekir. Bu konudaki hukuki prosedür şudur. Adalet Bakanlığımızın gerekli mercilerinden soruşturma ile ilgili izin istenir. Bu izin verildikten sonra kamu hizmetlisi adına soruşturma yapılmaya başlanır. Ancak bu soruşturma ile ilgili herhangi bir şekilde Adalet Bakanlığımızdan izin gelmemiş durumda. İş yoğunluğunu da göz önüne alarak, önümüzdeki günlerde soruşturma izni verileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Dolandırıcılık olayına karışan zanlıların mal varlıklarına yönelik herhangi bir tedbirin alınmadığını belirten Akcan, “Şu an bir el koyma maalesef gerçekleşmiş değil. Taleplerimiz var, mahkeme tarafından değerlendiriliyor. Belirli bir aşamada tekrar göze alınarak, bu konuda da tekrar bir karar verileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.Davanın ceza boyutu ve hukuk boyutunda devam ettiğini dile getiren Akcan, bazı sanıkların itiraflarda bulunduğunu ve mahkeme tarafından tazminata mahkum edildiğini belirtti.