Hem pozitif hem negatif olabilecek bu mesajları ilettiğimizin farkında bile olmayız çoğu zaman.
Sürekli gözlerini kırpmak, parmağındaki yüzüğü çevirmek, saçla oynamak gibi bilinçli veya bilinçsizce tekrarlanan davranışların, mülakatı yapan kişi üzerinde sandığımızdan fazla etkisi olur.
Zira uzmanlara göre “vücudunuz her halükarda bir şey anlatır”.
Örneğin, fazla göz teması kurmuyorsanız size kolay güvenilmeyeceği ya da ayağınız içe dönük halde oturuyorsanız kendinizi güvende hissetmediğiniz mesajı veriyor olabilirsiniz.
Bu tavırların farkına varmak onlardan kurtulmanın ilk adımı olarak görülüyor. Ama insanların gergin ve heyecanlı olduğu bir ortamda bu iş biraz daha zorlaşıyor.
Davranışlarınızla yüzleşin
Tuhaf davranışlarınızın farkına varıp kabul ettikten sonra sıra onları engellemeye gelir. Karşınızda mülakatçı rolünde biri ile oturup bu gergin davranışlarınızı kontrol altına alıncaya dek konuşun. Bu sayede, örneğin parmak çıtlatma, tırnakla oynama ya da mülakatçının gözlerine bakmama gibi istenmeyen davranışlarınızı azaltabilirsiniz.
İnsan kaynakları uzmanları doğal davranışın önemini de vurguluyor. Örneğin mülakatta kişi kendisini açık ve rahat bir insan olarak tanımlıyor ama sandalyesinde hiç de öyle oturmuyorsa bu çelişki olarak görülür.
Kontrol etmesi zor bu tür davranışlar ortaya çıktığında bazen onları kabul etmek de iyi bir yöntem olabilir. Örneğin mülakatta yüzünüzün kızardığını hissediyorsanız, “eyvah, kızarıyorum, görüyorlar mı acaba?” diye kaygılanmak yerine, “şimdi kızarıyor olsam da aslında birçok ortamda ne kadar dayanıklı olduğumu kanıtlamış bir insanım” diyerek durumu kabul edip doğal davranmak daha iyi bir etki bırakabilir.
Kaynağı bilmek
Bu tür istenmeyen davranışlar psikolojik kaynaklıdır; nedeni bilindiğinde onları asgariye indirmek daha kolaylaşır. Örneğin yeterince hazırlıklı olmamaktan kaynaklı bir güvensizlik duygusu bunlara neden olabilir. Bu durumda mülakata daha iyi hazırlanmak bu sorunu ortadan kaldırır ve çok daha iyi bir performans sergilenmesini sağlar.
Ayrıca mülakat sırasında bırakılan iz sadece istenmeyen davranışlarla sınırlı değildir. İşe alacak kişinin kaygısı, sizin ellerinizi ne kadar ovuşturduğunuzdan ziyade, yeteneklerinizle – ve ilginç alışkanlıklarınızla – işyerini ne kadar iyi temsil edeceğinizdir.
Mülakatı yapanlar
Eğer şanslıysanız mülakatı yapan kişi sizi bir bütün olarak değerlendirecektir. Frankfurt’ta çalışan imaj danışmanı Isabel Schuermann, bu tür mülakatları yapan kişileri, bir tek davranıştan yola çıkarak değerlendirme yapmamaları konusunda uyarıyor.
Yüz ifadelerini yorumlama konusunda eğitim gören Schuermann, bu ifadelerin mülakat sırasında da sorulara konu olabileceğini belirtiyor. Örneğin “Yüzünüzdeki ifadeden bu konuda şüpheleriniz olduğunu anlıyorum” gibi bir soruyla karşı tarafın kendisini daha iyi ifade etmesi sağlanabilir.
Nihayetinde, işe alma kararını etkileyen çok sayıda faktör vardır.
Mülakat sırasında yapılmaması gereken beş davranış:
1.Kafa sallamak: Hemfikir olma göstergesi olarak arada bir başınızı sallayabilirsiniz; ama fazlası, her şey için onay beklediğiniz veya her şeye kafa salladığınız izlenimi verebilir.
2.Bacak sallamak: Mülakat sırasında bacak bacak üstüne atabilirsiniz; ama bacak sallamanız gerginlik ve özgüven eksikliği olarak görülebilir.
3.Dudak kemirmek: Mülakata yeterince hazırlanmadığınız veya öfkenizi içinize attığınız izlenimi verebilir.
4.Gezici bakışlar: Karşıdaki insandan gözünü ayırmamak rahatsız edici olabilir; ama gözlerinizi oda içinde sürekli gezdirmeniz de rahatsızlık verir. Mülakatı yapan kişi göz kontağı yoluyla samimiyet ve bilgi görmek ister.
5.Boyun çevirmek: Boynunuzu daire şeklinde çevirmek sizin için rahatlatıcı olabilir, ama gerginlikten dolayı rahatlama yeri ve zamanı değildir mülakat.