Edinilen bilgilere göre, İstanbul Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçe veren N.D., oğlu B.D.’den (20) 9 Nisan’dan bu yana haber alamadığını belirtti. 

N.D.’nin ifadesinde oğlunun arkadaşı A.M. (31) ile çalışmak için Çanakkale’ye gittiğini fakat oğluna cep telefonuyla ulaşamadığını söylemesi üzerine polis harekete geçti. Kendisinden haber alınamayan B.D.’nin arkadaşı, katıldığı bir televizyon programında yaptığı çelişkili açıklamalar üzerine ifadesine başvurulmak üzere Asayiş Şube Müdürlüğü’ne getirildi. A.M., polise 9 Nisan’da kayıp gencin Ş.B. (49) ile birlikte Çanakkale Gelibolu’da bulunan bir benzin istasyonunda Ö.D. (31) ve yanında tanımadığı 2 kişi ile buluştuklarını, şahısların kendi aralarında konuştuklarını söyledi. A.M., otele giderek B.D. ile buluştuğunu, kendi aracına bindiklerini, otelden yaklaşık 1 kilometre ileride Ö.D. ve yanında bulunan 2 kişinin aracının önüne kırmak sureti ile aracı durdurduğunu ve aracın içerisine biber gazı sıkarak B.D.’yi kaçırdıklarını söylediği öğrenildi.

Polis, yaptığı araştırmada kayıp gencin bir süre önce annesini taciz ettiğini ileri sürdüğü amcaoğlu Ö.D.’nin otomobilini yanındaki arkadaşlarıyla birlikte sopalarla parçaladığını, evin kapısını kırarak, şahsı darp ettiğini tespit etti.

Sürdürülen soruşturma kapsamında B.D.’nin kaçırılarak hunharca öldürülüp, cesedinin de yakıldığı ortaya çıktı. Polis, cinayetle ilgili Ş.B., V.A. (29), İ.K. (37) ve A.M.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Yapılan çalışmalar neticesinde olayın asıl şüphelisi Ö.D. (31) ise 22 Nisan’da Samsun’da yakalanarak İstanbul’a getirildi.

Diri diri yakılarak öldürülen gencin cesedi ise Sinanlı köyü Merkez Babaeski Kırklareli Lahna köyü yakınlarında boş bir arazide yanmış ve kemikleri araziye yabani hayvanlar tarafından taşınmış bir şekilde bulundu. Bu arada şüpheliler, cinayet öncesi güvenlik kamerasına yakalandı. Şüphelilerin yakalanma anı ise polis kamerasına yansıdı.