Osmangazi İlçesi’ne oturan Hayriye Tomurkan, 8 Şubat akşamı Yeni Karaman Mahallesi Özgen Sokak’taki evine geldiğinde, birlikte yaşadığı Hamza Deniz’in yatak odasında kanlar içindeki cansız bedeni ile karşılaştı. Hayriye Tomurkan polise haber verdi. Evde yapılan incelemede, Hamza Deniz’in göğsüne ve sırtına aldığı 45 bıçak darbesiyle öldürüldüğü belirlendi.
Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nde ifade veren Hayriye Tomurkan, eşinden boşanmak için dava açtıktan sonra tanıdığı Hamza Deniz ile birlikte yaşadığını söyledi. Tomurkan verdiği ifadede, Hamza Deniz’i kimin öldürdüğünü bilmediğini şüphelendiği kimsenin bulunmadığını söyledi. Olayı araştıran polis, cinayet zanlısı olarak Hayriye Tomurkan’ın oğlu Savaş Tomurkan’ı Manisa’nın Soma İlçesi’nde yakalayıp gözaltına aldı.
Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Savaş Tomurkan hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle Bursa 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması yapıldı.
Mahkemede savunmasını yapan Savaş Tomurkan, olaydan 6 ay önce annesinin, evini terk ederek, Bursa’da Hamza Deniz ile yaşamaya başladığını bildiren Savaş Tomurkan, bu yüzden dedikodular çıktığını söyledi. Tomurkan, internette cinayet haberleri okuduktan sonra Hamza Deniz’i öldürmek için Soma’dan Bursa’ya geldiğini belirterek, olay gününü şöyle anlattı:
“Suç aleti bıçağı, bere ve eldiveni İzmir terminalinden aldım. Bursa’ya erken geldiğim için oyalandım. Annemin saat kaçta işe gittiğini daha önceki konuşmalarımızdan dolayı biliyordum. Sabah erken saatlerde sokakta annemin evi terk etmesini bekledim. Annem evden ayrılmasından sonra eve gittim. Zili çaldım. Hamza cama çıktı, beni görünce içeriye almak istemedi. Ben de askere gideceğimi, helallik almaya geldiğimi söyledim. Kapıyı açtığında elinde sarı saplı ekmek bıçağı vardı. Önümden salona doğru yürüyüp, telefonla benim geldiğimi anneme haber verecekti. Sırtı bana dönük olduğu için arkasından gidip defalarca elimdeki kahve renkli saplı bıçağı defalarca sapladım. Aramızda arbede yaşandı. Bu sırada elim kesildi. Bıçak elimden yere düştü. Hamza’ın elindeki bıçak da yere düşmüştü. Bu defa sarı saplı bıçağı alıp defalarca Hamza’ya sapladım. Holde başlayan itişme mutfakta sonlandı. Hamza yere düşüp, hareketsiz kalınca, ben de bıçakla vurmayı bıraktım.”
HEDEF ŞAŞIRTMAK İÇİN NOT YAZMIŞ
Daha sonra evi dağıttığını, yatak odasındaki çekmecelere karıştırdığını ve hedef şaşırtmak için kağıt aradığını anlatan Savuş Tomurkan, “Üzerimdeki kalemle pusulaya ‘Yakında seni de alacam Karadağlı ceylanım’ şeklinde sözler yazıp, hedef şaşırtmak istedim. Bu hitap daha önce anneme musallat olan Ahmet isimli kişinin ona sesleniş şekliydi. Salonda masanın üzerinde bulunan telefonu alıp evden ayrıldım. Telefonu alma nedenim Hamza’nın telefonla başkalarıyla iletişim kurmasına mani olmaktı. Her iki bıçağı da köprüden attım. Terminale giderken yaralı elim için eczaneye uğradım” dedi. Mahkeme heyeti, sanık Savaş Tomurkan’ın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.