Prof. Dr. Topbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanın yaz mevsimine denk gelmesiyle, oruçlu kalınan sürenin uzadığını ve gün içindeki normal beslenme şeklinin, ramazanda tam tersi bir hal aldığını belirtti.
Ramazanda hem havanın sıcak hem oruç süresinin uzun hem de beslenme için gerekli sürenin kısa olmasından dolayı gıda ve sıvı tüketiminin dikkatli ayarlanması gerektiğine dikkati çeken Topbaş, “Vücudun susuz kalmaması gerekiyor. Sıcak günler nedeniyle vücut normale oranla daha fazla su kaybediyor. Vücudun kaybettiği suyun da iftar ve sahur arasında telafi edilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Yetişkin bir bireyin en az 2,5 litre sıvı tüketmesi gerektiğine vurgu yapan Topbaş, şunları söyledi:
“Sıcaklığın ve oruç tutma süresinin uzun olmasına bağlı olarak, vücutta terle birlikte mineral kaybı olur. Bu da insanları gün içerisinde huzursuz eder. Onun için yeterli su tüketimi önemlidir. Bunun için içme suyuna ek olarak taze sıkılmış meyve suları, ayran, süt ve maden suyu gibi içecekler tercih edilebilir.”
Çayın da iftardan 1-2 saat sonra tüketilmesi gerektiğini belirten Topbaş, aşırı çay tüketiminden kaçınılması gerektiğini ifade etti.
“Soğuk, buzlu su ve içeceklerin tüketimini önermiyoruz”
Prof. Dr. Topbaş, su tüketiminin önemli olduğunu ancak soğuk su tüketimine dikkat edilmesi gerektiğine işaret etti.
Özellikle fiziksel olarak yoğun işlerde çalışanların, iftarda direkt soğuk hatta buzlu suyla oruç açmak istediklerini aktaran Topbaş, su tüketiminin önemli olduğunu ancak soğuk ve buzlu su ve içeceklerin tüketimini önermediklerini bildirdi.
Topbaş, orucun ardından birden bire soğuk ve buzlu su tüketiminin, midede rahatsızlıklar ve kramplara neden olabileceğine dikkati çekerek, “Onun için çok soğuk sulardan ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Hatta bu kramplar, bazı hastalıkların belirtileri ile karışabilir ve kişiyi daha rahatsız edebilir.” ifadesini kullandı.
Ramazanın daha rahat geçmesi için besin tercihinin de önemine değinen Topbaş, yağlı ve tuzlu gıdaların gün içinde susamaya yol açacağını, onun yerine iftarda hafif besinlerin tercih edilmesini istedi.
Murat Topbaş, çok soğuk olmayan su, iftariyelikler ve çorbanın iyi bir başlangıç olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bunlarla oruç açıldıktan sonra 5 ile 10 dakika ara verilmeli, daha sonra diğer yemekler yenilmelidir. İftarda hızlı yemek yememeliyiz. Bu çok sağlıksızdır. Besinleri yavaşça ve iyice çiğneyerek yemeli, hazmı kolay gıdalar tercih etmeliyiz. Kızartmalardan, aşırı yağlı yemeklerden kaçınmalıyız. Sahura kadar belli aralıklarla hafif gıdalar tüketmeliyiz. Sahurda da yumurta, süt, peynir, domates, salatalık, yeşillik ve kavun gibi besinler tercih edebiliriz.”