CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk’te katıldığı “Tarafsız Bölge” programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

“Çözüm Süreci’yle ilgili Dolmabahçe’de yapılan açıklama, bir mutabakat olarak sunuluyor. Size göre bu mutabakat mıdır? Bunu, ‘HDP ile AK Parti arasında seçim işbirliği’ olarak yorumladınız, neden bu ifadeyi kullandınız” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden, kadın, erkek eşitliğinden, hukukun üstünlüğünden yana olduklarını söyledi.

Çözüm Süreci’ne ilişkin açıklanan 10 maddede soyut cümleler olduğunu ve tamamının yasal düzenleme gerektirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sadece 10 maddeden birisiyle ilgili bir yasal düzenleme Parlamento’ya gelebilir mi? Gelemez, vakit yok. Hükümet bize bir takvim verdi mi? ‘Şu kadar süre içerisinde getireceğim yasal düzenlemeyi.’ Hiçbir takvim vermedi bize. Tamamen toplumu aldatmaya yönelik bir düzenleme bu” diye konuştu.

Silah bırakma çağrısının önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, yapılan açıklamanın, ortak bir açıklama değil, Abdullah Öcalan’ın mektubu olduğunu savundu. 

Kılıçdaroğlu, “HDP, size, ‘AK Parti ve HDP arasındaki seçim ittifakını belgelemeniz’ çağrısında bulundu. Bununla ilgili ne diyeceksiniz. Eğer bu 10 maddenin gereğinin yapılması için CHP’den destek talep edilirse barışı sağlama adına bu konuda bir desteğiniz olacak mı” sorusu üzerine, “HDP’nin yolsuzluk komisyonundan üyesini çekerek, 4+4+4 eğitim sisteminde ciddi bir muhalefet yapmayarak, İçişleri Bakanı Efkan Ala ile ilgili verilen gensoruda iktidarla beraber hareket ederek, 17-25 Aralık soruşturmasını ve Gezi olaylarını “darbe” olarak nitelendirerek ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’den ayrılırken dakikalarca alkışlayarak işbirliği yaptığını” savundu.

“Güvenlik paketi konusunda da aynı şekilde işbirliği var mı” sorusuna, Kılıçdaroğlu, “Güvenlik paketinde yok” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, HDP’nin, “İç Güvenlik Paketi geri çekilecek, bizim istediğimiz düzenlemeler yapılacak” diye açıklama yaptığını aktardı. “Bu açıklamayı AK Parti’nin yalanladığının” söylenmesi üzerine, Kılıçdaroğlu, “AKP sıkıştıkça, iş yalanlamayla düzeltilmeye çalışılıyor. ‘Geriye çekileceğini’ söylediler” ifadesini kullandı.

“En etkili muhalefeti CHP yapıyor”

“HDP cumhurbaşkanlığı seçiminde size koşulsuz olarak destek verme vaadinde bulunmuştu ama siz çatı adayla yola devam etmek istediniz? Neden o zaman işbirliği yapmamıştınız” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, HDP’nin kendi adayının olduğunu, CHP’ye işbirliği çağrısı yapmadığını söyledi.

“HDP sizden daha etkili mi muhalefet yapıyor? HDP’yi kendinize rakip olarak görüyor musunuz?” sorusuna, Kılıçdaroğlu, en etkili muhalefeti CHP’nin yaptığı, milletvekillerinin darbedildiği karşılığını verdi.

“İki taraf birbirine güvenmiyor”

“Kürt sorunu kapsamında, HDP’ye bir çağırınız olacak mı seçime yönelik” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, bu sorunun çözümünün, demokrasi ve özgürlükte yattığını, buna ilişkin 17 maddelik manifesto yayınladıklarını, kanun teklifi verdiklerini bildirdi. Kılıçdaroğlu, “Sorunun, sadece ve sadece PKK’nın taleplerini yerine getirme olarak algılar ve yorumlarsanız en büyük hataya düşmüş olursunuz. Sorun, Kürt vatandaşlarımızın dile getirdikleri sorunlardır” değerlendirmesinde bulundu. 

Çözümün anahtarının, verdikleri kanun teklifi olduğunu savunan Kılılçdaroğlu, hiçbir baskı altında kalmadan, silahların gölgesinde olmaksızın özgür iradeyle bunun yapılabileceğini anlattı.

“AK Parti ile HDP’nin Çözüm Süreci’nde tuttuğu yolla ilgili itiraz ettiniz nokta nedir” sorusuna, Kılıçdaroğlu, “Bu şekilde çözülemez de ona itiraz ediyoruz. İki taraf birbirine güvenmiyor” diye yanıt verdi.

“Sorunu çözerse CHP çözer” görüşünü dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 

“Biz sorunun çözümü ile ilgili dört kural ortaya koyduk. Bir: samimi ve dürüst olacaksınız, samimi ve dürüstüz. Düşüncelerimiz gayet açık gayet net, kanun teklifleri olarak vermişiz. İki: Gizli kişisel bir ajandanız olmayacak, bizim gizli kişisel bir ajandamız yok, düşüncelerimizi açıklıkla söylüyoruz, yetersiz ya da eksik bulunabilir varsa eksiğimiz tamamlamaya da hazırız. Üç: Halka hesabını veremeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz, biz yaptığımız bütün çalışmaların hesabını veririz, halka niçin bunları yaptığımızı da söyleriz. Dört: Kamuoyuna açık olacaksınız, bilgilendireceksiniz kamuoyunu, gizli kapaklı bu işler olmaz, gizli kapaklı oldu bugüne kadar, gizli kapaklı çözüm üretilemedi. Bu aynı zamanda tarafların samimi olmadığını da gösterir.”

“Dersim’le yüzleşmekten çekinmiyoruz”

Güvenlik önlemleri ile sorunun çözülemeyeceğini, çözümün özgürlük ve demokrasiden geçtiğini söylediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Bu sorunun çözümü için HDP samimi olsaydı 10 maddeden birincisi, ‘yüzde 10 seçim barajını indirin’ olurdu” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, bazı illerde milletvekili aday adaylığı için partisine başvuru olmadığına ilişkin haberleri “asparagas” olarak niteledi ve her ilde kazanma iddiası olan adaylarının olduğunu belirtti. 

Kemal Kılıçdaroğlu, Sezgin Tanrıkulu’nun Dersim konusundaki açıklamalarının ardından partiden istifaların söz konusu olduğunun hatırlatılması üzerine, Dersim konusunda yüzleşmekten çekinmediklerini kaydetti. Kılıçdaroğlu, Dersim konusunda bir parti yetkilisinin değil, hükümetin özür dilmesi gerektiğini ifade etti. 

Tek parti döneminin sadece CHP’nin değil tüm Türkiye’nin dönemi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bunun istismar edilmesini önlemek için Dersim arşivlerinin TBMM’de toplanmasını istediklerini aktardı. Kılıçdaroğlu, Dersim’de sürgünler olduğunu ve devlet tarafından el konulan Dersimli ailelere ait kayıtların kendisine dahi verilmediğine dikkati çekti.

“Türkiye’yi yarı açık cezaevine döndürebilirsiniz”

Çözüm Süreci ile de kamuoyuna bilgi verilmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sorunun çözümüne yönelik samimi bir çaba olmadığını savundu. Kemal Kılıçdaroğlu, sorunun çözümü noktasında kendisinin hükümete kredi açtığını ancak karşılığında “Senin kredine ihtiyacımız yok” dendiğini anlattı.

CHP lideri, “İç Güvenlik Paketi”ne ilişkin bir soruyu yanıtlarken, şunları söyledi:

“AKP’nin bu tasarıyı komisyona geri çekmesi lazım. Komisyona geri çekip gerçekten yeniden düşünmemiz gerekiyor. Çok ağır hükümler var. Bu ağır hükümleri getirirseniz Türkiye’yi yarı açık cezaevine döndürebilirsiniz. Çok ağır hükümler ve bunlar kaldırılamaz. Ben bu paketi eleştirdiğimde Sayın Davutoğlu dedi ki ‘Siz molotofçuları savunuyorsunuz, bonzai satanları savunuyorsunuz.’ Hayatım boyunca şiddeti hiç savunmadım zaten tabiatımda da böyle bir şey yok.

Arkadaşlar bugün söylediler, molotofkokteyli attı diye Mersin’de bir çocuk 24 yıl hapse mahkum edilmiş. Şimdi siz yeni bir madde getiriyorsunuz, 24 yıl az mı? Getirilen madde ne? ’24 yıl az silahı çekip öldüreceksin’ bu da olmaz yani insaf denen bir şey var. O molotof atmış, elinde sapan olanı da çekip vurup öldürebilirsin, o yetkiler var.”

Kılıçdaroğlu, 12 Eylül’de çıkan yasaları değiştirme çağrısında bulundu.