Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlediği basın toplantısında, Fırat Kalkanı Harekatı ile DEAŞ’la mücadelede yeni bir modelin ortaya konduğunu söyledi.
Kalın, şöyle konuştu:
“Çünkü Türkiye’nin Hür Suriye Ordusuna verdiği destek ve yerel birimlerin sürece dahil edilmesiyle birlikte Cerablus-Azez arası yaklaşık 90 küsur kilometrelik bir bölge, terör unsurlarından tamamen temizlendi ve bu bölgede bir normalleşme süreci başladı. Bu da şunu gösteriyor demek ki ılımlı Suriye muhalefeti yerel unsurlarla birlikte desteklendiği zaman bunlara gerekli lojistik, istihbari, insani diğer destekler verildiği zaman, DEAŞ’a karşı etkin bir mücadele mümkündür ve bu bir zamandır özellikle Amerikan kaynaklı olarak yayılan ‘Sahada DEAŞ’a karşı en etkili mücadele eden tek güç YPG’dir’ efsanesinin de çöktüğünü bir kez daha ortaya koymuştur.”
Kalın, DEAŞ’tan temizlenen bu bölgenin terörden tamamen arındırılmış bir hat haline gelmesi için Fırat Kalkanı Harekatı Operasyonu’nun devam edeceğine dikkati çekti.
Musul operasyonunda yapılacak bir hatanın Irak ile sınırlı kalmayacağını, bütün bölgeyi etkileyeceğini belirten Kalın, “Bunun önüne geçmek için de adımların çok dikkatli bir şekilde atılması, bütün planlamaların büyük bir hassasiyetle yapılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“On gün içerisinde büyükelçi atanacak”
Kalın, İsrail’e büyükelçi atanması konusunda da şöyle konuştu:
“Onunla ilgili süreç devam ediyor, ismi vermeyeceğim ama o süreç tamamlandı diyebilirim. Dışişleri Bakanlığımız konuyla ilgili vakti geldiğinde gerekli açıklamayı yapacaktır. Zannediyorum bir hafta on gün içerisinde büyükelçilerin karşılıklı olarak atanması süreci de tamamlanmış olacak.”
“FETÖ ulusal güvenlik tehdididir”
İbrahim Kalın, “FETÖ sadece Türkiye için değil bulunduğu bütün ülkeler için bir ulusal güvenlik tehdididir. FETÖ’nün bu legal görünümlü illegal yapısını, karanlık ilişkilerini umarım o ülkeler de en kısa zamanda görür ve gerekli adımları bu çerçevede atarlar.” dedi.