AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sürecinde partisince İstasyon Meydanı’nda düzenlenen mitingindeki konuşmasına, Aydın’ın ilçelerini tek tek selamlayarak başladı.
Aydın’ın merhum Başbakan Adnan Menderes’in memleketi olduğunu anımsatan Yıldırım, “demokrasi kahramanı, mücadele adamı, vatan sevdalısı” merhum Adnan Menderes’i rahmetle andı.
Başbakan Yıldırım, halk oylaması için 25 Şubat’ta Ankara’da çalışmalara başladıklarını ve o tarihten bu yana yollarda olduklarını anımsatarak, “Pazar günü inşallah sandığa gidiyoruz, mührümüzü oy pusulasına, beyaz tarafına, ‘evet, evet, evet’ diye basıyoruz. İnşallah pazar günü Türkiye’nin ufkunu aydınlatacağız.” dedi.
“Cumhuriyetimizi, canımızla kurduk, kanımızla kurduk”
Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşıyacaklarını vurgulayan Başbakan Yıldırım, “Aydın’da bir kez daha altını çizerek diyorum ki biz devlet sistemi değil, rejim değil, hükümet sistemini değiştiriyoruz. Devletin sistemi cumhuriyettir, cumhuriyet 29 Ekim 1923’te bu millet tarafından kuruldu. Cumhuriyetimizi Kurtuluş Savaşımızla kurduk, canımızla kurduk, kanımızla kurduk. Hiç kimse Türkiye’nin kurduğu cumhuriyeti değiştiremez, hiç kimse cumhuriyete el uzatamaz, dil uzatamaz.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhuriyete el uzatanların karşısında Aydın’ın kadınlarını, gençlerini ve gazilerini bulacağını dile getiren Başbakan Yıldırım, “Biz sadece 16 Nisan’da hükümet sistemini değiştiriyoruz, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyoruz. Bu değişiklik cumhuriyeti daha da güçlendirecek, devlet işleri daha da hızlanacak, devlet işlerinin kalitesi artacak. Türkiye kalıcı istikrara kavuşacak, geleceğimiz, istiklalimiz güç kazanacak, istikbalimiz daha aydınlanacak, demokrasimiz inşallah çok daha gelişecek, özgürlükler genişleyecek, bu değişiklikle birlikte Türkiye ekonomisi şaha kalkacak.” diye konuştu.
“Sana yakışan ‘evet’ demektir, evet”
Ekonominin istikrarla hızla büyüyeceğini, şehirlere daha çok hizmet ve yatırımın geleceğine işaret eden Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Terör sorunuyla inşallah bu sistemde çok daha etkin mücadele edeceğiz. Neden terör örgütleri bu değişikliğe ‘hayır’ diyor anlıyorsunuz değil mi? PKK ‘hayır’ diyor, Feto ‘hayır’ diyor, onlarla kol kola girmiş HDP ‘hayır’ diyor. Yetmedi Avrupa, bazı ülkelerin yöneticileri ‘hayır’ diyor. Bu ne demektir? Türkiye’nin gelişmesini istemeyen ne kadar çevre varsa bunlar bu değişikliğe karşı. Hadi bunları anladık, peki Atatürk’ün kurduğu CHP’ye ne demeli? Hiç nefesinizi tüketmeyin, bakın CHP’ye gönül veren vatandaşlarıma buradan sesleniyorum, bu değişiklik bir rejim değişikliği değildir. Bu değişiklik sadece 1982’den kalma, 35 sene önce darbe ile yazılan anayasanın değişikliğidir. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu bir yerde konuşuyor, diyor ki ‘Ben 82 anayasasına o zaman genç bir bürokrattım ‘hayır’ dedim’. ‘Hayır’ demiş ama 35 yıl geçmiş hala orada. Sen neye ‘hayır’ dedin arkadaş, sen darbe anayasasına ‘hayır’ dedin. Biz de darbe anayasasını değiştiriyoruz, senin ‘hayır’ dediğin anayasayı değiştiriyoruz. O halde sana düşen ‘hayır’ demek değil. İşte senin dediğini yapıyoruz, değiştiriyoruz, sana yakışan ‘evet’ demektir, evet.”
“Menderes, düzmece bir mahkeme ile yargılandı ve idam edildi”
Menderes’in 27 Mayıs 1960’ta darbeyle görevden düşürüldüğünü anımsatan Yıldırım, “Düzmece bir mahkemede yargılandı ve idam edildi. İki bakanıyla birlikte idam edildi.” diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, Menderes’in tutukluyken “Oturacağım Çine çayının kenarındaki söğütlerin dibine, o saadetle yetineceğim.” dediğini ifade ederek, onun en büyük arzusunun Aydın’a geri dönebilmek ve Çine çayının orada oturup huzur bulmak olduğunu anlattı.
Bunun Menderes’e çok görüldüğünü söyleyen Yıldırım, “Neden biliyor musunuz çünkü gözleri dönmüştü. Bir başbakanı idam etmek istiyorlardı, bir başbakanı ve bakanlarını idam etmek suretiyle ondan sonra geleceklere de gözdağı vermek istiyorlardı. ‘Eğer dediğimizi yapmazsanız, sonunuz böyle olur, Menderes gibi olur’ diyorlardı.” şeklinde konuştu.
“Sert kayaya çarptılar”
Yıldırım, bunun 15 Temmuz’da denendiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Ama bu sefer sert kayaya çarptılar çünkü işte Aydın’ın hanımefendileri, genç kızları, genç erkekleri, yaşlıları, 7’den 70’e indiniz meydanlara, o alçak Fetoculara gereken cevabı verdiniz. Allah, sizden razı olsun.
İşte biz AK Parti hükümetleri olarak 14 yıldır bu tehdidi alıyoruz, bu tehditleri hep alıyoruz. Defalarca bize kumpas kurmaya çalıştılar ama millet bizi seçti, millet bize yetki verdi. Millet, ‘Bizim adımıza ülkeyi yönetin’ dedi. Ancak onlar zannettiler ki öncekiler gibi silahı görünce, tankı görünce, topları görünce, tası tarağı toplayıp kaçacak. Kim kaçacak? Recep Tayyip Erdoğan kaçacak, Binali Yıldırım kaçacak, milletin adamları kaçacak. Kaçar mı? Kaçmaz çünkü arkasında 80 milyon var, millet var.”
“Sizler meydanı bu çapulculara bırakmadınız”
Yıldırım, 2014’te milletin Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı seçtiğini hatırlatarak, “Daha fazlasını yaptılar. Elektronik muhtıra verdiler 27 Nisan’da. Gezi olaylarını başlattılar, 17-25 yargı darbesiyle kumpas kurdular ve nihayet 15 Temmuz kanlı darbe girişimiyle altın vuruşlarını yaptılar. Ama her seferinde gücünü milletten alan sizin iktidarınız AK Parti iktidarı ve milletin adamı Cumhurbaşkanı her seferinde karşı durdu, ‘Ser veririz ama ülkeyi teslim etmeyiz’ dedi. Sizler meydanı bu çapulculara bırakmadınız.”
“Bundan sonra milletin dediği olacak”
Artık hiç kimsenin, hiçbir kurumun cumhurbaşkanını, hükümetini, meclisi tehdit edemeyeceğini dile getiren Yıldırım, artık hiç kimsenin milli iradeyi gasbedemeyeceğini, bundan sonra milletin dediğinin olacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile hem meclisin, hem de cumhurbaşkanının seçileceğini anlatan Yıldırım, “Oylar sayıldığında ülkeyi gelecek beş yıl için kimin yöneteceğine siz karar vereceksiniz. Bu sistemin adı garantili cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir.” ifadesini kullandı.
“16 Nisan’da millet iradesi yeniden güç kazanacağı için ‘hayır’ diyorlar”
Mevcut sistemde, vekillerin seçildiğini ancak milletin gönderdiğinin değil, başkalarının hükümet olduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
“Artık çeteler değil, cuntalar değil, vesayet odakları değil, milletin sözü geçecek. CHP, bundan rahatsız, varsın rahatsız olsun ne yazar? Niye rahatsız? Çünkü CHP, 27 Mayıs’ın mimarlarından. 27 Mayıs’ı alkışlayan CHP. 27 Mayıs’ı resmi bayram yapan CHP. Yıllarca 27 Mayıs darbesini, Adnan Menderes’i ipe götüren o alçakça girişimi bayram diye kutlatan CHP. 16 Nisan’da onun için bu parantezin kapanmasını istemiyorlar.
16 Nisan’da millet iradesi yeniden güç kazanacağı için ‘hayır’ diyorlar. Biz, ‘hayır’ diyeni de ‘evet’ diyeni de aynı derecede onurlu biliriz, başımızın tacı biliriz. ‘Evet’ diyen ne kadar bu ülkenin evladıysa ‘hayır’ diyen de aynı şekilde bu ülkenin evladıdır. ‘Evet’ diyeni ‘hayır’ diyeni birbirinden ayıranlar, bu memlekete en büyük kötülüğü yapmış olur.”
“Aydın’ın turizmi daha çok gelişecek”
Bu sistemin en fazla hanımları memnun edeceğinin altını çizen Yıldırım, kadınların büyüyen ekonomiyle daha çok hayatın içinde olacağını bildirdi.
Binali Yıldırım, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle terörle mücadelede daha etkin olunacağını anlatarak, şöyle konuştu:
“Analar, eşler ağlamayacak. Annelerimiz, teyzelerimiz, hanım kardeşlerimiz daha fazla huzur bulacak. Aydınlılar, cumhurbaşkanlığı sistemi en çok da sizi düşünüyor. 18-25 yaş arası dokuz buçuk milyon vatandaşımız seçilebilecek, siyasete girebilecek. İsterse muhtar olsun, ister belediye başkanı olsun, bunu bile CHP çok görüyor, ‘Ne lüzum var, gençler siyasette olmasın.’ diyor ama bunlar şaşkın. Bir yandan böyle diyor. Bir yandan da daha geçen sene, CHP’li bir milletvekili ‘Seçilme yaşını 18 indirelim.’ diye teklif veriyor. Birbirlerinden haberleri yok. Şimdi genel başkanları buna karşı çıkıyor.”
Bu sistemin Türkiye’ye huzur ve kardeşlik getireceğini, demokrasiyi güçlendireceğini kaydeden Yıldırım, “Bu sistemle özgürlükler daha da artacak, ekonomimiz daha büyüyecek ve Aydın’ın turizmi daha çok gelişecek. Geçmişte olduğu gibi hiç kimse bir başkasının kılığına kıyafetine, yediğine içtiğine karışmayacak. Yaşam tarzları, huzur, güven garanti altına alınacak. Muhalefetin yalanları artık o kadar oldu ki takip etmekte zorlanıyoruz. Bu yalanları arka arkaya koydum, bizim 14 yılda yaptığımız tünelleri geçti. Her gün zihinlerinizi bulandırmaya çalışıyorlar.”