DİLEK ATLI
15. Bursa Kitap Fuarı’nda Bursalı okurlarıyla buluşan yazar Neslihan Önderoğlu, ON8 Yayınları’ndan çıkan “Ay Dolandı” romanıyla ilgili, “Ay Dolandı aslında her yaştan okura yönelik bir roman, çünkü şu anda yaşadığımız coğrafyada olup biten her şeye düşülmüş bir not aslında” dedi. Önderoğlu, son kitabı hakkındaki sorularımızı yanıtladı.
Ödüllü bir öykücü olarak, ON8 için kaleme aldığınız Ay Dolandı romanınız genç okurlarca merak edilen bir kitap. Öykücülükten romana geçişteki yazın evreninizden biraz bahseder misiniz?
Ay Dolandı aslında her yaştan okura yönelik bir roman, çünkü şu anda yaşadığımız coğrafyada olup biten her şeye düşülmüş bir not aslında. Öykü ve roman çok farklı iki kulvar ama sonuçta başka hayatlara konuk ediyor bizi. Biri bir kahve içimi, kısa bir konukluk; diğeri, belki yatıya kalma.
GENÇLERİN İLGİSİ…
Genç okurların günümüzde öyküye merakı ve yönelimi oldukça dikkat çekici. Öykü yazarı olarak bu gelişme hakkında neler söylersiniz?
Çok sevindirici bir gelişme elbette. Hem öykü yazarı hem de öykü okuru şaşırtıcı biçimde arttı son dönemde. Ben bunu genç kuşağın gözlem gücüne ve dünyaya olan ilgisine bağlıyorum.
Ay Dolandı romanınızdaki Saliha nasıl bir karakter ve onu yaşam yolunda neler bekliyor?
Saliha aslında kendisine sunulan yaşamı kabul etmeyen, ama onun dışına çıkacak bir çıkış yolu da bulamadığı için isyankâr bir kişilik. Onun Miran’la karşılaşması hayatındaki bir dönüm noktası. Onları neler beklediğini de okura bırakalım.
KAYBEDİŞ ROMANI…
Romanda ayrı yaşamların birbirine dokunmasını sağlayan yaraları ele alıyorsunuz. Hikâyeden yola çıkarak, yaşamlarımızdan bize kalan sancıların hayattaki önemi hakkında neler söylersiniz?
Ay Dolandı aslında bir kaybediş romanı. Kentsel dönüşüm sonucu evleri, hayatları değişen insanlar. İşlerini, ailelerini kaybedenler. Olaylar aslında domino etkisiyle gelişiyor, bir şey başka bir şeye neden oluyor ya da bağlanıyor. İlerleyen günlerde de Ay Dolandı’yı sinema perdesine aktarmak gibi bir düşünce var.
İlk romanınız Günışığı Kitaplığı’nın Köprü Kitaplar koleksiyonundan 2015 yılında çıkmıştı. Son romanınız da gençler için. Öykü ve roman üretiminiz genç okurlar için devam edecek mi?
Ay Dolandı’ya gençlik romanı demek çok doğru gelmiyor bana. Gençlerin de kendilerinden çok şey bulacağı ve sevecekleri bir roman ama aslında herkesin romanı. Ben gençlik edebiyatı ve yetişkin edebiyatı diye bir ayrıma inanmıyorum. Gençlerin hepsi birer yetişkin benim gözümde. Ve evet, yazmaya devam edeceğim.
‘Fuarlar çok önemli’
Son olarak Bursa Kitap Fuarı’nda bu yıl her yaştan okurunuzla bir araya geldiniz. Okur yazar buluşmasının önemini hangi sözlerle değerlendirirsiniz?
Bir yazar için okurla buluşabilmek, kitaba gösterilen ilgiyi gözlemlemek adına fuarlar çok önemli. Sevindirici ve umut verici bir okur kalabalığı var. Sıcak bir temas oluşuyor. Yazarlar kitaplarını kimler okuyor görme ve tanışma şansı buluyor. Çocuk okurların sorularına yüz yüze yanıt verebiliyorsunuz. Sadece çocuk ve gençlik kitapları yazmıyorum. Elbette onlar benim gelecekteki okurlarım fakat yetişkinler için yazdığım öykü kitaplarımın da aynı ilgiyi görmesini umut ediyorum.