Kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin birçoğu günümüzde yardımcı üreme teknikleri alanında yaşanan gelişmeler sayesinde bebek sahibi olabiliyor. Ancak bazı çiftler tüm yöntemleri denemelerine rağmen bebek hayallerine kavuşamıyor. “Nedeni açıklanamayan kısırlık” şeklinde tanımlanan bu sorun, çiftleri mutsuzluğa ve çaresizliğe itiyor.

Akupunktur Uzmanı Dr. İsmail Maraş, bu durumdaki aileler için umut kapısını aralayan bir tedavi yöntemi olduğunu söylüyor. Dr. Maraş’a göre, romatizmadan fıtığa, astımdan felce kadar birçok hastalığın tedavisinde etkili olan 3000 yıllık Çin tıbbı akupunktur, kısır çiftlerin de imdadına yetişiyor.

ABD ve Avrupa’nın önde gelen tüp bebek merkezlerinde, tamamlayıcı tedavi olarak uygulanan akupunkturun, Dünya Sağlık Örgütü (WHO)tarafından kabul gören bilimsel bir tedavi olduğunu belirten Maraş, “Ağrı, depresyon, zayıflama gibi başka sağlık sorunlarını çözmek için akupunktur yaptırdıktan sonra bebek sürpriziyle karşılaşan çift sayısı bir hayli fazla” diyor. 

VÜCUDU BİR BÜTÜN OLARAK TEDAVİ EDİYOR

“Akupunkturun en büyük gücü, vücudu bir bütün olarak tedavi etmesidir” diye konuşan Maraş, yöntemin nasıl etkili olduğunu şöyle anlatıyor: “Diyelim ki baş ağrısı için akupunktur tedavisi aldığınızda aslında vücudun diğer bölgelerindeki sorunlar da ortadan kalkabiliyor. Bu yöntemde hastaların şikâyetleri, makinenin parçaları gibi tek tek ele alınarak tedavi edilmez. Vücuda bölgesel yaklaşım akupunktur eğitim ve felsefesine uymaz. Çünkü vücuttaki enerji akımı tüm organ ve sistemleri aynı oranda etkilemektedir. Zaten bütün organlar ve sistemler birbirine bağlı ve koordineli çalışmaktadır. Dolayısıyla akupunkturda kalp için ayrı, böbrek için ayrı, migren için ayrı tedavi olmaz. Akupunktur muayenesinde vücudun ‘yin – yang’ dengesi kontrol edilir. Denge bozukluğu ve sebep olduğu rahatsızlıklar genel hatlarıyla belli olur. Rahatsızlığın derecesine ve şiddetine göre kaç seansta netice alınacağını akupunktur uygulayan hekim bilir.”

VÜCUTTAKİ SİSTEMLER DÜZENE GİRİYOR

Dr. İsmail Maraş, akupunktur ile tiroit başta olmak üzere hormon dengesinin sağlandığını, immun sisteminin güçlendirildiğini, sindirim, dolaşım, boşaltım sistemlerinin düzene girdiğini, beynin daha fazla oksijen aldığını belirtiyor.

‘ÜMİTSİZLİK KISIRLIK NEDENİ OLABİLİR’

Çocuk sahibi olamayan çiftlerin hemen ümitsizliğe ve karamsarlığa kapılmamasını öneren, kısırlığın neden kaynaklandığının iyi sorgulanmasının önemine parmak basan Maraş, “İnsanın vücut kimyasına, psikolojisine, kendi kırılganlığına, hormonal dengesine ve stres oluşturan dengelere de bakmak gerekir. Stres vücudun hormon durumuna göre, böbreğin, beynin fonksiyonlarına göre ya da çeşitli şekilde vücutta olan kimi eksiklikler sebebiyle de oluşabilir” ifadesini kullanıyor.