2015’te yapılan çalışmaya göre, dünya çapında gerçekleşen her 6 ölümden 1’inin sebebi havada, suda, toprakta ve çalışma ortamında bulunan zehirlerdi. Bu miktar, yaklaşık 9 milyon insana karşılık geliyor. Bu rakamların gerçek etkisini göstermek gerekirse, kirlilik; verem, AIDS veya sıtmaya göre bir yılda üç kat daha fazla insanın ölümüne sebep oluyor.

Bir yılda gerçekleşen bu 9 milyon ölümün %92’si, daha fakir olan ülkelerde meydana geliyor ve bu durum, belirgin bir sosyoekonomik ayrımın sinyallerini veriyor. Gelişmekte olan ekonomiler, çevre kirliliğinin sebepleriyle mücadele etmenin yükünü çekerken (refah ile bağlantılı masrafların yıllık 4.6 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor), aynı zamanda bunların yan etkileriyle başa çıkıyorlar. Bu sorun, daha geniş müdahaleler yapılmadıkça büyümeye devam edecek. Ülkeleri en çok etkileyen şey, kendi başlarına büyük eylemlere geçecek paralarının olmaması.

Çalışmanın eş lideri, Mount Sinai Icahn Tıp Okulu’nda profesör olan Philip Landrigan şöyle söylüyor: “Çevre kirliliği, çevresel bir sorundan çok daha fazlası. İnsan sağlığını ve refahını pek çok yönden etkileyen, derin ve yaygın bir tehdit.”

Şiddetli sonuçlar

Geçen Cuma günü yayınlanan çalışma, yaklaşık 40 uluslararası bilim insanı tarafından yürütüldü. Küresel Hastalık Yükü çalışmasından ve Washington Üniversitesi’ndeki Sağlık Ölçübilimi ve Değerlendirme Enstitüsü’nden aldıkları verileri kullandılar. Çalışmadan anlaşıldığı kadarıyla çevre kirliliğinin sadece ölümcül ve küresel bir mesele olmadığı, aynı zamanda zengin ve fakir ülkeler arasında da bir ayrılık olduğu aşikar. Çalışmaya göre çevre kirliliği, küresel çapta ölümlerin yaklaşık %16’sından sorumlu; bu miktar, savaş ve şiddetin sebep olduğu ölümlerden 15 kat daha yüksek. Ayrıca söz konusu rakam dünya çapında şok edici olsa da, daha fazla etki altında olan ülkelere yakından baktığınız zaman bu rakam %25’e fırlıyor.

Çevre kirliliği milyonlarca ölüme sebep olmanın yanısıra, gezegenimizi başka şekillerde de etkiliyor ve gök gürültülü fırtınaları bile harekete geçiriyor. İnsanlar, bu ciddi mesele ile mücadele etme konusunda çeşitli yöntemler arıyorlar. Yasa çıkarmak, çevre kirliliğiyle mücadele etmenin belirgin bir yolu. Çevre kirliliğinin sonucunda ülkede yılda 1.1 milyon insan öldüğü için Çin bu işi ciddiye alıyor. Çin ayrıca, önceliğini daha az yayım oluşturmaya çeviren firmaların teşvik programları ve kredi mekanizmalarına 440 milyar dolar yatırım yapıyor.

Hükümetin desteklediği programlara ek olarak, mücadelede teknolojik yenilikleri kullananlar da var: Bilim insanlarından oluşan bir grup, hava kirliliğini kullanılabilir yakıta dönüştüren bir cihaz bile geliştirdi. Eğer çevre kirliliğiyle küresel bir ölçekte ciddi şekilde mücadele edeceksek, daha şiddetli yöntemlere ihtiyacımız olacak. Bu konu ara sıra düşünülebilecek, ağır ağır ilerleyen ve küçük ölçekte ele alınacak bir mesele değil. Bu, ölümcül olduğu kanıtlanmış, doğrudan ve acil eylem gerektiren bir sorun.