Terör soruşturması kapsamında yargılandığı davada “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılan HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun hakkındaki gerekçeli kararda, Tosun’un Sur ilçesinde 4 yıl önce gerçekleştirilen operasyonlarda yaralanan PKK’lı teröristlerin tedavisine yardım ettiği iddiası tanık ifadelerine yansıdı.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesince 10 Eylül’deki karar duruşmasında Tosun hakkında verilen 10 yıl hapis cezasına ilişkin 23 sayfalık gerekçeli karar hazırlandı. Kararda, terör örgütü PKK/KCK hakkında detaylı bilgiye, sanık hakkındaki iddialara, tanık ifadelerine ve sanığın savunmasına yer verildi.

Terör örgütü PKK/KCK’nın sözde üst düzey yöneticilerinin talimatları doğrultusunda 2015 yılında merkez Sur ilçesinde basın açıklaması yapılmasının ardından örgütün dağ kadrosu ile şehirdeki üyelerinin silahlanarak devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik organize bir şekilde eylemler planladıkları ve bu amaca yönelik saldırıları sinsi bir şekilde gerçekleştirdikleri kaydedilen kararda, teröristlerin barikat ve çukur kazarak, yolları kapatmak suretiyle sözde “özerk bölge” ilan ettikleri aktarıldı.

Kararda şu ifadelere yer verildi:

“Teröristler bu bölgelerden kolluk kuvvetlerine vahim nitelikteki uzun namlulu silahlarla, roketatarlarla, el bombasıyla, molotofkokteyli ve havai fişeklerle saldırdılar. PKK’lı teröristlerin sivil halkı ‘canlı kalkan’ yapmak suretiyle görevli kolluk kuvvetlerine saldırması, örgüt üyelerinin hendek ve barikatlara tuzakladıkları patlayıcı maddeleri infilak ettirmesi nedeniyle 66 güvenlik görevlisinin şehit olduğu, 549 güvenlik görevlisinin de yaralandığı tespit edildi.”

Kararda, teröristlerin Sur ilçesini sözde “özerk bölge” ilan etmesi üzerine sokağa çıkma yasağı ilan edildiği ve Tosun’un milletvekili seçilmeden önce 2016 yılında devletin birliğini ve ülke bütünlüğün bozmaya yönelik faaliyetlerde bulunan örgüt üyelerine yardım ettiği belirtildi.

Kararda ifadesi bulunan tanıklardan E.Ö, sanığın, doktor olarak teşhis ettiği bir kişiyle, tedavi amaçlı kullanılan yerde yaralı örgüt mensuplarının tedavisine yardım ettiğini ileri sürdü.

Teröristlerin tedavisinde doktor olarak görev alan tanık B.O. ise Tosun’un evi yıkıldıktan sonra iki kızını da alarak hastane olarak kullanılan binaya geldiğini, “sağlık işlerinden anladığını ve örgüt mensuplarının tedavilerinde yardım edebileceğini” söylediğini iddia etti.

Bunun üzerine yaralı örgüt mensuplarını tedavi ederken Tosun’dan kendisine yardım etmesini istediğini aktaran B.O, “Bunun karşılığında yemek ve barınacak yer ihtiyacı karşılandı. Benimle aynı gün güvenlik güçlerine teslim oldu.” ifadelerini kullandı.

M.Ç. de Tosun’un terör örgütünün Sur ilçesinde hastane olarak kullandığı evde yaralı örgüt mensuplarının tedavisini yaptığını iddia ederek, “Tank atışı sonrası yaralandım. Tedavim bu örgüt mensubu tarafından yapıldı.” dedi.

M.S.P. ise Tosun’un örgüt mensuplarının tedavi edilmesine yardım etmesinin yanı sıra örgüt mensuplarına ekmek verdiğini, yemek hazırlayarak yardım ettiğini gördüğünü öne sürdü.

İ.H.K. da Tosun’un kendisini evine götürdüğünü, orada bir gece kaldıktan sonra İran uyruklu bir kişi aracılığıyla örgüte katılmasını sağladığını iddia etti.

Diyarbakır Polis Kriminal Laboratuvarı Müdürlüğünün raporuna göre, Tosun’un üzerinde bulunan giysilerden alınan svap örneklerinden atış artıklarında bulunan antimon elementi, svap örneklerinde ayrıca HMX, RDX patlayıcı madde kalıntılarının tespit edildiği belirtilen kararda, bu tespit gözetildiğinde Tosun’un çatışmalı ortamda bizzat bulunarak, atış artığı tespitiyle de çatışmaya giren yaralı örgüt mensuplarıyla tedavileri nedeniyle temasta bulunduğunun sabit olduğu aktarıldı.

“Tosun örgütsel faaliyetlerde bulunmuştur”

Gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:

“Sanık, Sur ilçesinde çatışmaların başladığı, sokağa çıkma yasağı ilan edilen tarihten teslim olduğu tarihe kadar güvenlik güçleriyle silahlı çatışmaya girerek, yaralanan örgüt mensuplarının tedavilerini terör örgütünün hastane olarak kullandığı binada doktor B.O. ile gerçekleştirmiştir. Teröristlerin yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak için diğer örgüt mensuplarına yardımda bulunduğu, İranlı örgüt mensubu ve örgütün kırsal yapılanmasına katılmak isteyen İ.H.K’yi evinde saklayarak, onlara yer temin ederek, örgüte eleman kazandırmıştır. Tosun, terör örgütü PKK/KCK’nın hiyerarşik yapısına girerek örgütün gayesi doğrultusunda bilerek ve isteyerek çeşitlilik, yoğunluk ve süreklilik arz eden örgütsel faaliyetlerde bulunmuştur. Sur’da ölü olarak ele geçirilen 3 teröristin, sanığa ve onun ailesine sahip çıkılması yönünde vasiyette bulunduğu, örgütsel dokümanda yer almıştır. Örgüt içerisinde sanığa önem atfedilerek payelendirilmiştir.”

Kararda, sanığa, örgüt üyesi sıfatıyla bu kalkışma içerisinde bulunması ve kastının yoğunluğu gözetilerek “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle ceza verildiği belirtildi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, yargılandığı davanın 10 Eylül’deki karar duruşmasında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.