Devlet Bahçeli sosyal paylaşım sitesi Twitter’deki hesabından yaptığı açıklamada, 3 askerin şehit olduğu Yüksekova’daki saldırıya değindi.
Bahçeli, tweet’lerinde takipçilerine şunları yazdı:
“Bugün yüreklerimize yeni bir ateş daha düştü. Kanlı eller bir kez daha ölüm tezgahını açtı, yeniden kahpe pususunu kurdu. Sözde çözüm sürecinin iki aktöründen birisi olan PKK üç vatan evladına kıydı, üç ananın ciğerini kavurdu, Türk milletini acıya ve yasa boğdu. Hakkari Yüksekova ilçe merkezinde bir uzman çavuşumuz ile iki jandarma erimiz bölücü militanlar tarafından alçakça şehit edildiler. Bu canavarlığa, bu namertliğe ne söyleyelim, nasıl izah edelim? Çözüm var diyerek susalım mı? Süreç bozulmasın diyerek duralım mı? Çözüm isimli PKK süreci; analarımızın bağrını delen, Mehmetçiğe, polislere kast eden, masumlara namlu çeviren musibettir, ihanettir. Dökülen kanların, alınan canların, kaybolan umutların sorumlusu olmalıdır. Mübarek gözlerinden yaş dökülen, nasırlı elleriyle bağırlarına vuran anaların feryat figanlarına sebep olan suç ortakları malumumuzdur.
HANİ KAN DURACAKTI?
Hani silahlar susuyordu, hani güzel şeyler olacaktı, hani kan duracak, şehadet haberleri alınmayacaktı? Yalan söyleyenler, aldatanlar, kandıranlar, terörün yörüngesine pazarlıkla tutunanlar milli vicdanda nasıl aklanacak, nasıl hesap verecektir. Muhteris ve menfaat düşkünleri açıklayınız, İmralı-Kandil arasında kurulan ölüm oyununa bu milleti ne hakla mahkûm ettiniz? Merhum vatan şairimiz Akif şu şiirinde sanki bugünleri anlatmış: ‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı? Mahşerde mi biçarelerin yoksa felahı?’ Merhum şairimiz yine diyor ki: ‘Eyvah beş on kafirin imanına kandık; bir uykuya daldık ki, cehennemde uyandık.’ Şehitlerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine, TSK’ya ve aziz milletime sabır, metanet ve başsağlığı diliyorum. Hepimizin başısağolsun. Ne kahredici bir tesadüf ki, jandarma teşkilatı süreç ortaklarının iki ayrı kanaldan hedefine oturmuştur. İnanıyorum ki, bu günler geçecek, bu karanlık, bu zulüm bitecek, tekrar başı dik, sözü dinlenen, güçlü ve huzurlu bir ülke olacağız. Ama önce gitmesi gerekenler aramızdan çekilsin, Türkiye’nin önü ve ufku açılsın.”