Hagel, merkezi Washington’da bulunan düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’nde düzenlenen panelde, ABD dış politikasına ilişkin yaptığı konuşmada, ABD Başkanı Barack Obama’nın bir şey söylediğinde gereğini yapması gerektiğini vurguladı.

Obama yönetimini, Esad rejiminin kimyasal silah kullandığı dönemdeki “etkisiz” dış politikası üzerinden güçlü bir şekilde eleştiren Hagel, Beyaz Saray’ın “Esad gitmeli” sözünden sonra da bir şey yapılmamasının zihinlerde karmaşa meydana getirdiğini kaydetti.

Hagel, “Esad kanlı bir diktatördü, doğru ancak ABD’nin düşmanı değildi. Önemli olan, bir diktatörü yerinden ettikten sonra onun yerine ne koyacağınızı hesaplamanızdır. Bu dersi Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi’den almış olmalıyız. Ancak biz bu soruyu hiçbir zaman kendimize sormadık” diye konuştu.

Hagel, Obama’nın ulusal güvenlik ekibinin dış politikada fazlasıyla yer kaplamaya çalıştığını ve bunun dış politika yapım süreçlerine olumsuz yansıdığını iddia etti. Bu durumun “dış politika yönetiminde kaos” meydana getirdiğine inandığını ifade eden Hagel, Obama’nın ulusal güvenlik ekibinde “gereğinden fazla kişinin Başkan’a yakın halka içinde yer aldığını” da savundu.

Hagel, Suriye ve Ortadoğu özelinde ABD’nin hem Rusya hem de İran gibi bölgesel güçlerle işbirliği içinde çalışmasının önemine de işaret etti.

Eski Savunma bakanı Hagel, Başkan Obama’yı, ABD’yi özellikle Ukrayna’daki savaştan muhafaza etmesi konusunda ise başarılı bulduğunu kaydetti. ABD’nin Kırım üzerinden Rusya ile karşı karşıya gelmesinin doğru olmadığını dile getiren Hagel, Kırım halkının büyük kısmının Rus kökenli ve Kiev yönetiminin de fazlasıyla yolsuzluklara bulaşmış bir hükümet olduğunu savundu.

Hagel ayrıca, zamanında Rus mevkidaşına, Rusya’nın “NATO üyesi herhangi bir Doğu Avrupa ülkesini işgal etmesi” gibi bir durumda ABD’nin, NATO Sözleşmesi’nin 5. maddesi çerçevesinde devreye girmekte tereddüt etmeyeceğini ifade ettiğini de hatırlattı.

Devam eden başkanlık yarışına ilişkin görüşlerini de dile getiren Hagel, Cumhuriyetçi başkan adaylarından Donald Trump’ın İslam ve Müslüman karşıtı retoriğini örnek vererek, “Bizim, ABD’yi bölecek değil, birleştirecek söylemlere ihtiyacımız var. Yapılan şey tehlikelidir ve Amerika’yı yansıtmamaktadır” dedi.

Obama yönetiminde iki yıl Savunma Bakanlığı yapan ve Kasım 2014’te istifa eden Hagel ile Obama’nın ulusal güvenlik ekibi arasında o dönemde özellikle Suriye politikası ekseninde anlaşmazlıklar yaşandığı ifade edilmişti.

Hagel, Esad rejimi Şam’ın bazı bölgelerinde 2013 yılında kimyasal silah kullanıp bin 500 kişinin ölümüne neden olunca Suriye’ye “insani müdahalede” bulunulmasını savunmuştu.

Bu sürecin başında Hagel ile aynı çizgide duran ve “kimyasal silah kullanımının ABD için bir kırmızı çizgi olduğunu” belirten Obama, BM uzmanlarının bu yöndeki bulguları ortaya çıkmasına rağmen Esad yönetiminin bu katliamları karşısında herhangi bir adım atmamıştı.