ABD Başkanı Barack Obama, “Birliğin Durumu” konuşmasında Kongre üyelerine birlikte çalışma ve “iyi politika” yürütme çağrısında bulundu.
ABD Başkanları her yıl geleneksel olarak Kongre’de “Birliğin Durumu” konuşması yaparak, o yıl ve ileriki dönemdeki icraatlarını halkında Kongre ve halka bilgi veriyor.
Obama da Kongre’de bu yılki “Birliğin Durumu” konuşmasında, ekonomiden dış politikaya, terörden Amerikan değerlerine kadar birçok konuyu ele aldı.
CIA’in işkence raporu, Ferguson’daki olayların ardından başlayan toplumsal ayrımcılık tartışmaları ve Paris’teki terör saldırlarından sonra yükselen Müslümanlık ve Yahudilik karşıtlığı gibi gelişmeler Obama’nın konuşmasına da yansıdı.
Ülkenin değerlerinin ABD’nin liderliğinin sütunlarından biri olduğunu belirten Obama, kendileri tehdit edilseler bile insan onuruna saygı duymaya devam ettiklerini, bu nedenle tutuklulara işkence edilmesini yasakladığını ve insansız hava uçaklarının kullanımının uygun şekilde sınırlanmasını sağladığını kaydetti.
Obama, “Bu nedenle dünyanın belirli yerlerinde tekrar ortaya çıkan üzücü Yahudi karşıtlığına karşı duruyoruz. Bu nedenle, çoğunluğu bizim gibi barışa bağlı Müslümanların, incitici şekilde tek tipleştirilmesini reddetmeye devam edeceğiz. Bu nedenle, ifade özgürlüğünü ve siyasi mahkumları savunuyoruz, kadınlara, dini azınlıklara, eşcinsellere, biseksüel ve cinsiyet değiştirenlere yönelik zulmü kınıyoruz. Bunları sadece doğru oldukları için değil, bizi güvenli kıldığı için de yapıyoruz” diye konuştu.
Konuşmasının birkaç yerinde daha eşcinsellere değinen Obama’nın, “Birliğin Durumu” konuşmasında ilk kez bu kesimlere bu kadar vurgu yapması dikkati çekti.
Obama, Guantanamo konusundaki kararlığını vurguladı
Obama yönetimi, uzun süredir Guantanamo hapishanesinin kapatılmasını istemesine rağmen, Kongre’de Cumhuriyetçi Parti üyeleri buna karşı çıkıyor ve Cumhuriyetçi ağırlıklı yeni Kongre de Obama’nın bu konuda adım atmasını zorlaştırıyor.
Konuşmasında Amerikalılar olarak adalete yönelik güçlü bağlılıkları bulunduğunu hatırlatan Obama, “Dünyanın kınadığı ve teröristlerin kendilerine yeni elemanlar kazanmak için gerekçe olarak kullandığı bir hapishaneyi, mahkum başına 3 milyon dolar harcayarak açık tutmanın bir anlamı yok” ifadesini kullandı.
Obama, Başkan olduğundan bu yana hapishanedeki mahkum sayısını yarıya indirdiğini anımsatarak, “Bu işi bitirmemizin zamanı. Bu hapishanenin kapatılmasına yönelik kararlılığım yumuşamayacak. Bu biz değiliz” dedi.
ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın milyonlarca kişinin bilgilerini topladığı ve diğer ülkelerin liderlerini bile dinlediğinin ortaya çıkması, ülkede ve dünya genelinde skandala yol açmıştı.
Bu noktada, konuşmasında, diğer ülkelerle ve özel sektörle terörist ağlara karşı işbirliğini güçlendirmek için sivil özgürlüklere yönelik taahhütlerini de korumaları gerektiğini belirten Obama, bu nedenle istihbarat birimlerinin izleme programlarının şeffaflığını artırmak ve olası suistimalinin önüne geçmek için sıkı çalıştıklarını, bu konudaki gelişmelere dair bir raporu da gelecek ay yayınlayacaklarını söyledi.
Obama, ABD’nin gücünü diplomasisi ile eşleştirmesi ve bunu akılcı şekilde kullanması gerektiğini dile getirerek, ABD’yi farklı kılanın değerlere öncülük etmesi ve yeni fırsatlar ve zorlukları ele almada koalisyonlar kurması olduğunu kaydetti.
“Daha iyi politika üretelim”
Öte yandan Obama, kendisine yönelik, ABD’deki farklı kesimleri bir araya getirmekte başarısız kaldığı ve kendisinin başkanlığında ülkenin hiç olmadığı kadar bölündüğü yönündeki eleştirileri hatırlatıp, bunları reddetti.
Aslında Washington’daki tıkanıklık ve particilikten yararlanan çok insan olduğuna işaret eden Obama, Kongre’deki birçok üyenin devamlı tabanın tepkisini ölçmeyi, sürekli seçim için para toplamayı ve televizyonlarda geçmişi tartışmayı istemediğini kendisine söylediğini anlatarak, Kongre üyelerini bu eski siyasetten çıkıp, yeni bir yol izlemeye, “daha iyi bir politika” gütmeye çağırdı.
Obama, daha iyi politika yapmanın, iki partinin de kendi gündemlerinden vazgeçmesi değil, korkulara değil nezakete yönelme, birbirlerini şeytanlaştırmadan tartışabilme, birbirinin açığını yakalama veya numaradan karşıtlıklar peşinden gitme yerine konuları, değerleri, ilkeleri konuşma, karşıt reklamlar için “kara parada boğulmaya” daha az zaman ayırıp gençler için daha çok vakit sağlama anlamına geldiğini anlattı.
Obama “Aday olmayacağım” deyince alkış
Göçmenlik sorununa çözüm bulan kanun çıkarılabileceğine dikkati çeken Obama, seçim dönemi yaklaştığını, herkesin oy kullanma hakkının önemine de işaret etti ve sivil haklar savunucusu Martin Luther King’in 50 yıl önce Selma kentinden Montgomery’ye zorlu yürüyüşünü hatırlattı.
Obama, herkesin Ferguson veya New York’taki olaylara farkı yaklaşabileceğini ama bir babanın oğlunun yolda tacize uğramadan evine gidememesi korkusu ile bir kadının polis eşinin görevi bitip sağ salim eve gelene kadar içinin rahat etmemesini anlayabilmek gerektiğini söyledi. Bu noktada Obama, Amerika’nın adli sisteminin reformu konusunda Demokrat ve Cumhuriyetçilerin birlikte çalışması gerektiğini ifade etti.
Obama, “Ben bir kez daha başkanlık için aday olmayacağım” derken salondan birkaç alkış duyuldu. Bunun üzerine Obama, gülerek, “Olmayacağım, çünkü zaten iki seçimi de kazandım” ifadesini kullanırken, salondan alkışlar yükseldi.
Başkanlığının son iki yılında Amerikan halkına kendisini adamaya devam edeceğini belirten Obama, Kongre’ye de birlikte çalışma eli uzattı. Obama, Cumhuriyetçi Kongre üyelerine seslenerek, onların fikirlerine başvuracağını ve onlarla birlikte çalışmanın yollarını arayacağını söyledi.
“Dünya genelinde bu bir fark yaratıyor”
Obama, Birliğin Durumu konuşmasının dış politika kısmında, Suriye’den İran’a, Küba açılımından terörizmle mücadele ve siber tehditlere kadar küresel gündemi ilgilendiren birçok konuya değindi.
Başkomutan olarak ilk görevinin ABD’nin savunulması olduğunu vurgulayan Obama, “Bunu yaparken de sorulması gereken soru, Amerika’nın dünyaya liderlik edip etmediği değil, nasıl ettiği. Kafalarımızı kullanmak yerine manşetlere tepki vererek acele kararlar verdiğimizde, bir soruna ilk yanıtımız ordumuzu göndermek olduğunda, gereksiz ihtilafların içerisine kendimizi sürükleme riskiyle karşı karşıya kalırız ve daha emniyetli, daha refah bir dünya için ihtiyaç duyduğumuz geniş stratejiyi ihmal ederiz. Düşmanlarımızın bizim yapmamızı istediği de bu” diye konuştu.
Obama, Amerikan liderliğinin daha akılcı bir türüne inandığını ifade ederek, “Askeri gücü güçlü diplomasiyle birleştirdiğimizde, gücümüzü koalisyon inşasıyla geliştirdiğimizde, korkularımızın bu yeni yüzyılın sunduğu fırsatlara karşı bizi kör etmesine izin vermediğimizde en iyi liderliği yaparız. Şu anda tam da bunu yapmaktayız ve dünya genelinde bu bir fark yaratıyor” dedi.
“Tek taraflı eyleme geçme hakkını saklı tutuyoruz”
Pakistan’daki bir okuldan Paris caddelerine kadar, dünya genelinde teröristlerin hedefindeki insanların yanında yer aldıklarının altını çizen Obama, “Teröristlerin peşine düşmeye ve şebekelerini dağıtmaya devam edeceğiz. Ben göreve geldiğimden bu yana, bize ve müttefiklerimize doğrudan tehdit oluşturan teröristleri yok etmek için yılmadan yaptığımız gibi, tek taraflı olarak eyleme geçme hakkını saklı tutuyoruz” ifadesini kullandı.
Obama, aynı zamanda son 13 yılda pahalıya mal olan bazı dersler de çıkardıklarına işaret ederek, şunları söyledi:
“Amerikalıların, Afganistan vadilerinde devriye gezmesi yerine, şu anda öncülüğü devralan Afganların kendi güvenlik güçlerini eğitmekteyiz ve bu ülkenin ilk demokratik dönüşümünü destekleyerek askerlerimizin fedakarlıklarını onurlandırdık. Denizaşırı ülkelere büyük miktarlarda kara güçleri göndermek yerine, Amerika’yı tehdit eden teröristlere barınma imkanı vermemek için Güney Asya’dan Kuzey Afrika’ya kadar ülkelerle ortaklık kuruyoruz.”
“Amerikan liderliği IŞİD’in ilerleyişini durduruyor”
“Irak ve Suriye’de, askeri gücümüz de dahil olmak üzere Amerikan liderliği IŞİD’in ilerleyişini durduruyor” diyen Obama, sözlerine şöyle devam etti:
“Ortadoğu’da yeni bir kara savaşına sürüklenmek yerine, bu terörist grubun zayıflatılması ve nihayetinde yok edilmesi için Arap ülkeleri de dahil geniş bir koalisyona öncülük ediyoruz. Ayrıca bu çabada bize yardımcı olabilecek Suriye’de ılımlı bir muhalefeti destekliyoruz ve şiddet yanlısı aşırılığın iflas etmiş ideolojisine karşı duran her yerdeki insanlara yardımcı oluyoruz. Bu çaba zaman alacak ancak başarılı olacak. Ve bu gece Kongre’ye, IŞİD’e karşı güç kullanımı yetkisi veren bir tasarıyı geçirerek bu misyonda birlik içerisinde olduğumuzu dünyaya gösterme çağrısı yapıyorum.”
“Bu yıl Kongre, Küba’ya ambargoyu sona erdirme çalışmasına başlamalı”
Obama, Rusya’nın “saldırganlığına” karşı çıkarak, Ukrayna’nın demokrasisini destekleyerek ve NATO müttefiklerine güvence vererek, daha büyük ülkelerin küçüklere kabadayılık taslayamayacağı prensibini savunduklarını belirtirken, “Geçen yıl, müttefiklerimizle (Rusya’ya karşı) yaptırımlar getirme yönündeki zorlu işi hayata geçirirken, bazıları Putin’in saldırganlığının, strateji ve gücün ustaca sergilenmesi olduğunu savunuyordu. Bugün ise müttefiklerimizle güçlü ve birlik halinde duran Amerika iken, Rusya, ekonomisi mahvolmuş halde izole olmuş durumda” diye konuştu.
Küba’da da, “son kullanma tarihi çoktan geçmiş” bir politikayı sonlandırmakta olduklarını anlatan Obama, “Yaptığınız bir şey 50 yıldır işe yaramıyorsa, o zaman yeni bir şey denemenin zamanı. Küba politikamızdaki değişim, bizim yarımküremizde karşılıklı güvensizlik mirasını sona erdirme potansiyelini taşırken, Küba’ya yönelik kısıtlamalar için sahte bahaneleri ortadan kaldırıyor, demokratik değerleri savunuyor ve Küba halkına dostluk elini uzatıyor. Bu yıl Kongre, ambargoyu sona erdirme çalışmasına başlamalı” yorumunu yaptı.
“Amerikan halkı sadece son çare olarak savaşı istiyor”
İran konusuna da değinen Obama, 10 yıldır ilk kez, İran’ın nükleer programının ilerlemesini durdurduklarını ve nükleer materyal stokunu azalttıklarını belirtti.
Bugünden bahara kadar, nükleer silah sahibi bir İran’ı engelleyen, Amerika ve müttefiklerini güvenli kılan ve Ortadoğu’da yeni bir çatışmayı da önleyen kapsamlı bir anlaşmayı müzakere etme şansına sahip olduklarını kaydeden Obama, müzakerelerin başarılı olacağının hiçbir garantisinin olmadığını ve nükleer bir İran’ı engellemek için masada tüm seçenekleri muhafaza edeceğini vurguladı.
Obama, ancak şu anda Kongre’den geçebilecek yeni yaptırımların diplomasinin çökmesini neredeyse garanti edeceği, Amerika’yı müttefiklerinden uzaklaştıracağı ve İran’ın nükleer programına yeniden başlamasına neden olacağını uyarısında bulunarak, “Bu mantıklı değil. Bu nedenle bu gelişmeyi tersine çevirme tehdidini içeren herhangi bir yaptırım tasarısını veto edeceğim. Amerikan halkı bizden sadece son çare olarak savaşa gitmemizi bekliyor ve bu akla bağlı kalmaya niyetliyim” diye konuştu.
Obama’dan iklim değişikliğine özel vurgu
Obama, ABD’nin son dönemde sıkça maruz kaldığı siber saldırılarla ilgili olarak da “Hiçbir ülke, hiçbir korsan, bizim ağlarımızı kapatamamalı, ticari sırlarımızı çalamamalı ya da Amerikan ailelerinin özellikle de çocuklarımızın mahremiyetini işgal edememeli. Hükümetimizin, terörizmle mücadelede yaptığımız gibi, siber tehditlere karşı koymada da istihbaratı entegre etmesini sağlıyoruz” dedi.
Kongre’ye, siber saldırıların artan tehdidi ve kimlik hırsızlığıyla mücadele gibi konularla başa çıkmak için gereken yasal düzenlemeyi artık geçirmeye çağırdığını vurgulayan Obama, “Eğer harekete geçmezsek, ülkemizi ve ekonomimizi kırılgan hale sokacağız” uyarısında bulundu.
Obama, Batı Afrika’daki Ebola salgınıyla mücadele için çabalarının devam edeceğini belirtirken, Asya Pasifik’te de müttefikliklerini modernize etmekte olduklarını dile getirdi.
Obama, konuşmasında iklim değişikliğine özel vurgu yaptı.
“Gelecek nesiller için hiçbir zorluk iklim değişikliğinden daha fazla tehdit değil” diyen Obama, dünyanın 2014 yılında en sıcak yılını geçirdiğini anımsattı.
Eğer önlem alınmazsa, okyanusun yükselmeye, sıcak hava dalgalarının, sellerin artmaya devam edeceğini, bunun da dünya genelinde büyük göçleri, çatışmaları ve açlıkları tetikleyeceğini kaydeden Obama, “Pentagon (ABD Savunma Bakanlığı) iklim değişikliğinin ulusal güvenliğimize ivedi risk oluşturduğunu söyledi. Bu konuda adım atmamız lazım” ifadesini kullandı.
Obama, yönetim olarak bu konuda attıkları adımlara ve Çin ile karbon emisyonuna yönelik yaptıkları anlaşmaya değinerek, “Bu nedenle Kongre’nin, bu çabaları tersine çevirerek çocuklarımızın sağlığını tehlikeye atmasına izin vermeyeceğim” dedi.
Obama’dan Kongre’ye asgari ücret resti
Başkan Obama, Kongre’de yaptığı “Birliğin Durumu” konuşmasının büyük bölümünde ekonomiye odaklandı.
Son 15 yılın çok zor geçtiğini ifade eden Obama’nın, “Bu akşam, Amerika için dönüm noktası olan bir yılın ardından, yeni bir sayfa açıyoruz. Ekonomimiz 1999’dan bu yana en yüksek hızda büyüyor ve istihdam yaratıyor. İşsizlik oranımız ise finansal kriz öncesine kıyasla geriledi” sözleri uzun süre ayakta alkışlandı.
ABD ekonomisinin son beş yılda 11 milyondan fazla kişiye iş imkanı sağladığını kaydeden Obama, ülkesinin ayrıca dünyanın en büyük petrol, doğal gaz ve rüzgar enerjisi üreticisi konumuna yükseldiğini belirtti.
Obama, bu başarılı performansın devam ettirilmesi için orta gelirli Amerikalıların desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak “Büyüyen ekonomi, küçülen açıklar, artan sanayi ve enerji üretimiyle durgunluktan kurtulduk. Şimdi önümüzdeki 15 yılda ve onu izleyen yıllarda nerede olmak istediğimize karar verme zamanı” dedi.
Kongre üyelerine birlikte çalışma ve “iyi politika” yürütme çağrısında bulunan Obama, gelecek iki hafta içinde Kongre’ye bütçe tasarısı göndereceğini ve “tasarının partiler üstü ve gerçekçi projelerle dolu” olduğunu belirtti.
Konuşmasında sık sık, Michelle Obama’nın yanında oturan Minnesotalı Rebekah ve ailesinin çektiği zorluklardan örnekler vererek orta gelirli Amerikalıların sıkıntılarına dikkati çeken Obama, Kongre’nin asgari ücretin artırılmasını öngören yasa tasarısını reddetmesini eleştirdi.
Obama, Kongre üyelerine, “Eğer tam zamanlı çalışarak 15 bin dolardan daha az para kazanıp, ailenizi bununla geçindirebileceğinize gerçekten inanıyorsanız, gidip bir deneyin! Yoksa milyonlarca çalışkan Amerikalının ücretini artırmak için (kanun geçirme yönünde) oy kullanın” ifadesini kullandı.
Barack Obama, Cumhuriyetçilerin her iki kanadında çoğunlukta olduğu Kongre’ye, yönetim olarak ekonomi alanında attıkları adımların tersine döndürülmemesi uyarısını da yaptı.
Obama, “Ailelerimizin güvenliğini sağlık sigortalarını ellerinden alarak, Wall Street’e getirilen yeni düzenlemelerin altını kazıyarak ya da göçmenlikte eski savaşları tekrar başlatarak riske atamayız. Masama bunlardan birini yapmaya çalışan bir yasa tasarısı gelirse bunları veto edeceğim” dedi.
Ayrıca mevcut vergi sisteminin yüksek gelirli Amerikalılar ve şirketler lehine aşındırıldığını savunurken, sistemin basitleştirilmesi ve boşlukların giderilmesi çağrısında bulunan Obama, “En zengin yüzde 1’in edinilmiş mal varlıkları için vergi ödemekten kaçınmasını sağlayan yasa boşluklarını kapatalım. Buradan gelecek parayı daha fazla ailenin çocuk bakımı ve eğitim masraflarına yardım etmek için kullanabiliriz. Çalışan Amerikalılara gerçekten yarayacak bir vergi sistemine ihtiyacımız var” diye konuştu.
Obama’nın önerdiği reformlardan biri, yıllık sermaye geliri 500 bin dolardan fazla olan çiftlere uygulanan vergi oranının yüzde 20’den 28’e yükseltilmesini öngörüyor.
Ücretsiz yüksekokul eğitimi
Başkan Obama, Kongre’ye göndereceği bütçede, bölgesel yüksekokulların (community college) maliyetini sıfıra indirecek “cesur” bir planın olduğunu da açıkladı.
21. yüzyılın bilgiyi daha önce hiç olmadığı derecede ödüllendirdiğini kaydeden Obama, “2020’ye geldiğimizde açılan her üç iş pozisyonundan ikisi yükseköğrenim gerektirecek. Üçte ikisi. Ama biz hala çok sayıda zeki ve mücadeleci Amerikalının maliyetinden ötürü eğitim alamadığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu adil olmadığı gibi geleceğimiz için akıllıca da değil. İşte bu nedenle Kongre’ye bölgesel yüksekokulların maliyetini sıfıra indirecek ‘cesur’ bir plan gönderiyorum” dedi.
İki yıllık yüksekokul eğitiminin lise eğitimi gibi ücretsiz ve yaygın olması gerektiğinin altını çizen Obama’nın bu görüşleri özellikle Demokratlardan büyük alkış aldı.
Obama, tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan ihracat rakamlarına da değinerek ABD’nin Çin ile rekabette geri kalmaması için bu başarının daha ileriye taşınması gerektiğine işaret etti.
“Biz şu anda konuşurken, Çin dünyanın en hızlı büyüyen bölgesinin kurallarını yazıyor. Bu bizim şirketlerimiz ve çalışanlarımız için bir dezavantaj yaratacak. Buna neden izin verelim?” ifadesini kullanan Obama, Kongre’den ticareti geliştirme yetkisi istedi.
İlk kez her iki kanadın da Cumhuriyetçilerin elinde olan bir Kongre ile çalışmak zorunda kalan Başkan Obama, konuşmasını orta sınıfı güçlendirmek için atılacak adımlar için birlik çağrısı yaparak sonlandırdı.
ABD başkanları her yıl Kongre’de “Birliğin Durumu” konuşması yaparak o yıl ve gelecek dönemdeki icraatları halkında Kongre ve halka bilgi veriyor.