Göz Vakfı Nilüfer Göz Merkezi’nden Prof. Dr. Berkant Kaderli, retina hastalıklarıyla ilgili uyardı

Göz Vakfı Nilüfer Göz Merkezi’nden Prof. Dr. Berkant Kaderli, retina hastalıklarında ciddiye alınması gereken belirtileri kaleme aldı…

Göz Vakfı Nilüfer Göz Merkezi’nden Prof. Dr. Berkant Kaderli, retina hastalıklarıyla ilgili uyardı

Prof. Dr. Berkant Kaderli’nin, retina hastalıklarında ciddiye alınması gereken belirtilerle ilgili ifadeleri şöyle;

“Göz küresinin arkasında yer alan ve görmemizi sağlayan sinir tabakasına “retina” adı verilir. Retinanın keskin görmemizi sağlana merkezi yeri “sarı nokta” olarak bilinir. Retina ve sarı noktanın rahatsızlarında ortaya çıkabilen belirtileri ciddiye almak gerekir. Aksi takdirde geri dönüşümsüz görme kayıpları ile karşılaşabiliriz. Özellikle o güne kadar gözünüzde hissetmediğiniz ve ilk kez ortaya çıkan belirtilerin kendiliğinden geçmesini beklemek veya her belirtiyi katarakt zannetmek tanı ve tedavide gecikmelere neden olabilir. Bu belirtiler şunlardır:
Görme kaybı: Özellikle sarı noktanın hastalıklarında en sık belirti görmenin azalmasıdır. Tedricen veya birden olabilir. Halk arasında “sarı nokta hastalığı” olarak bilinen hastalıkta, retina damar tıkanmalarında veya kanamalarında, göz siniri hastalıklarında, şeker hastalığına bağlı göz tutulumunda, retina ayrılmasında en sık görülen belirtidir. Kafa içi basıncında artış veya kısmi damar tıkanmaları gibi durumlarda geçici görme azalmaları (görmede dalgalanma) olabilir. Bazı retina veya göz siniri hastalıklarında kişiler baktıkları alandaki bazı noktaları veya yerleri göremediklerinden şikayet edebilirler.

Işık çakmaları ve uçuşmalar: Özellikle gözün içini dolduran ve yumurta akı gibi saydam bir jel olan “vitreus” sorunlarında ortaya çıkarlar. Vitreus jeli yaşımızın ilerlemesi ile sulanır ve yapışık olduğu sinir tabakasından ayrılma eğilimi gösterir. Bu süreçte sinek veya örümcek ağı gibi baktığımız yere hareket eden lekeler, uçuşmalar veya ışık çakmaları gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bazıları bu belirtileri naylon veya tül perde arkasından görüyormuş gibi ifade edebilir. Bu belirtileri ciddiye almak gerekir çünkü bu süreç retina yırtılması ve/veya ayrılması ile sonuçlanabilir. Kişiler bazen retina yırtılması veya şeker hastalığı nedeniyle ortaya çıkan kanamayı “kurum yağması” gibi tarif edebilirler. Retina ayrılması başlamışsa görmede dalgalanma veya gitmeyen bir gölgeden şikayet edebilirler. Bu tarz belirtileri olanlar gecikmeden bir göz doktoruna görünmelidirler.

Yamuk görme veya baktığı yeri görememe: Bu belirtiler özellikle sarı nokta zarı veya deliği gibi hastalıkların belirtileridir. Kişiler düz çizgileri dalgalı veya eğri gördüklerini veya baktıkları yerin etrafını görmekle birlikte tam merkezi göremediklerini ifade ederler. Sarı nokta zarı veya deliği ciddi ve kalıcı görme kaybı yapabilen hastalıklardır.

Retina hastalıklarında göz veya çevresinde ağrı, gece görme zorluğu, renk görme bozukluğu veya ışığa hassasiyet daha nadir görülebilen belirtilerdir. Bütün bu belirtilerde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, hekime başvuruda gecikmemektir. Belirtilerin kendiliğinden geçmesini beklemek veya her görme sorununu katarakt zannetmek telafisi mümkün olamayan kayıplara yol açabilir. Özellikle kişinin diğer gözü iyi görüyorsa, sağlam göz sorunlu gözdeki görme kaybını telafi edebilir ve kişinin sorunu geç fark etmesine neden olabilir. Belirli aralıklarla gözlerimizi sırasıyla tek tek kapatıp her bir gözün iyi gördüğünden emin olmak çok işe yarayan ve kendi kendimize yapabileceğimiz bir testtir. Unutmayalım: Erken tanı ve tedavi gözünüzü ve görmenizi korur.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X