Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Şanlıurfa Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Göbeklitepe’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmasında emeği geçenlere teşekkür etti.
Göbeklitepe’nin dünyanın en önemli yerleşim birimlerinin başında geldiğini vurgulayan Önal, Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum itibariyle insanlık tarihine ışık tuttuğunu dile getirdi.
Tarih boyunca medeniyetlere beşiklik eden bu coğrafyada, böylesi bir kazı alanının bulunmasının tesadüf olmadığını anlatan Önal, Türkiye’nin bu insanlık mirasını gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmak için elinden gelen çabayı gösterdiğini ifade etti.
Göbeklitepe’deki kazıların yaklaşık 150 yıl sürmesinin öngörüldüğünü belirten Önal, şöyle konuştu:
“Göbeklitepe’de yaklaşık çeyrek asırdır arkeolojik kazı çalışmaları devam etmektedir. Kazı alanının büyüklüğünü göz önüne aldığımızda en az 150 yıl daha burada kazı çalışmaları devam edecektir. Şu an ziyaretçilerin gezip gördüğü alan estetik ve güzel bir çatıyla kaplandı. Halen 4 dairevi anıtsal mega tapınağın bulunduğu gezi alanı ziyaretçiler tarafından gezilebiliyor. Şimdi gezilen alanın hemen kuzeyinde, 4-5 yıldır arkeolojik çalışmaların yapıldığı yeni anıt tapınaklarının izine rastlandığı bir kazı alanı daha var. Kazı çalışmaları yapıldıkça Göbeklitepe’nin bilinmeyen özellikleri ön plana çıkacaktır.”
“Günlük yaşamın izleri aranıyor”
Önal, ören yerindeki kazı alanında yeni bulgulara rastlandığını ifade ederek, “Yapılan jeofizik çalışmalarında en az 15 tane daha anıtsal tapınak ve 200’den fazla dikili taşın höyük içindeki toprağın altında olduğu tespit edildi. Arkeolojik kazılar önümüzdeki yıllarda da devam ettikçe yeni yapılarla karşılaşacağız. Göbeklitepe’de törensel yapılar meydana çıktı. Tapınağı inşa edenlerin yaşadığı mekanlara ve onlara ait yaşantıların bulgularına henüz ulaşılamadı. Kazılar devam ettikçe bunlara ulaşılması için de ihtimal var.” diye konuştu.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi de kentin tarihi markası olan kazı alanına yönelik çok sayıda plan ve projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde Göbeklitepe’ye yönelik uluslararası tanıtımları artırarak sürdüreceklerini vurgulayan Çiftçi, bu konuda uzman bir ekiple planlama yapıldığını belirtti.
Çiftçi, şu ana kadar kazı alanında ilk tapınağın ve ilk yerleşim yerinin tespit edildiğini vurgulayarak, “Kazı alanı çok geniş. Belki buradaki çalışmalar yüzyıllarca sürecek. Bu alan çok zengin, sadece birkaç yıllık bir kazı çalışmasıyla tüm detayların ortaya çıkması mümkün değil, bunun farkındayız. Bu anlamda bizim en büyük şansımız Göbeklitepe’nin Şanlıurfa’da olmasıdır. Şanlıurfa 12 bin yıllık insanlık tarihinin merkezinde bulunuyor. Bu bizim için çok önemli. Bunun için biz de üzerimize düşeni yapacağız.” ifadelerini kullandı.
Göbeklitepe
Şanlıurfa’nın merkez Haliliye ilçesinin, kent merkezine 18 kilometre mesafedeki Örencik Mahallesi yakınlarında bulunan ve ilk kez 1963’te İstanbul ve Chicago üniversitelerinden araştırmacıların yüzey çalışmaları sırasında fark edilen ören yerindeki kazılar yıllardır devam ediyor.
Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesince 1995’ten beri ortaklaşa yürütülen çalışmalarda, Neolitik döneme ait boyları 3-6 metre, ağırlıkları da 40-60 ton olan, yabani hayvan figürlü “T” biçimli dikili taşlar bulundu.
Kazılarda aynı zamanda, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi çeşitli tarihi eserler de gün yüzüne çıkarıldı.
Göbeklitepe, yaklaşık 6 yıl önce UNESCO “Dünya Miras Geçici Listesi”ne alınmış, 1 Temmuz 2018’de düzenlenen 42. Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda ise Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmişti.