DİLEK ATLI

Müzik, denildiği gibi ruhun gıdası kuşkusuz. Bu sanata gönül verenler ise yıllar geçtikçe çıtayı yükseltiyor. Mesut Uğurel de hayatı müzikle geçen ustalardan. Müziğin eğitmenlik kısmına emek harcayan Uğurel’le görüştük…

Londra’da müzik eğitimi aldınız. Türkiye’de birçok kişiyle çalıştınız. Ama bunların yanı sıra belki de en özel işiniz verdiğiniz gitar eğitimleri. Bundan söz edelim mi?

Londra G.I.T yılları bittikten sonra 1998’de Türkiye’ye döndüğümde Asım Can Gündüz ile tanıştım. Kendisiyle Cool o’Cool adında bir gitar okulu başlattık. 300’den fazla öğrencimiz oldu. Müzik eğitimi vermeye ilk olarak o yıllarda başladım. Çeşitli kurumlarda eğitmen olarak görev aldım. Altı yıl Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde canlı performans emprovizasyon ve armoni dersleri verdim. 

Kendinize ait web sitesi üzerinden gitar dersleri veriyorsunuz. İçeriğinden ve bu yöntemle başarı sağlama olanağından söz eder misiniz?

Son bir buçuk yıldır müziksever iki arkadaşım ile geliştirmiş olduğum bir proje bu. www.gitarcaliyorum.com sitesine giren herkes ücretsiz bir şekilde gitar öğrenebilir. Yeni başlayan, kendini geliştirmek isteyen ve ileri seviye gitar öğrenmek isteyenler faydalanabilir. Ben gitar öğrenmek istediğim yılları dün gibi hatırlıyorum. Batı müzik formları olan pop, funk, rock, blues, caz ve heavy metal tarzlarında elektro gitar eğitimi alabilmek 20 yıl önce ülkemizde pek mümkün değildi. İstiyorum ki, gitar hakkında kaliteli ve geçerli bilgiye ulaşmak o kadar da zor olmasın. Dünyada olan biteni teknolojinin ulaştığı son noktaya kadar araştırıp, yavaş da olsa insanımızla paylaşacağım. 

Gitar eğitimiyle ilgili kaleme aldığınız, hazırladığınız kitaplar var. Bunlar hakkında neler aktarırsınız

Yükseköğrenimim bittikten hemen sonra gitara yeni başlamak isteyen arkadaşlarım için Gitar 1. Seviye ve Gitar 2. Seviye olmak üzere iki adet kitap yazmıştım. Piyasada bulabilmek mümkün, üç veya dördüncü baskısı olmalı.

 

Yaptığınız müziğin dünya konjonktüründe Türkiye’de bulduğu karşılık nedir?

Batı müzik formlarının ağırlıkta olduğu eserlerin ne yazık ki ülkemizdeki takdir seviyeleri oldukça düşük. Bugün ülkemizde yüzde 8 bu tarzları dinliyor. Batı müziği sevenlerin sayısı yüzde 8’i aşmadığı gibi örneğin caz dinleyicisi yüzde 0,1’lerle ifade ediliyor. Bazı otoriteler müziği Batı müziği ve Türk müziği olarak ikiye ayırıyor, makaleler yazıyor, eğitim sistemlerinden bahsediyor. Benim için dünyada tek bir tanım var o da ‘müzik’. Müzik tarzları bir ayrım değil zenginliktir. Mozart bugün sadece kendi ülkesinde çalınmak üzere hapsedilseydi, dünya onu bilir miydi? Ya da Mozart’ın eserini Japon kızı pop yaptı diye eser zarar mı gördü yoksa dünyaya mı tanıtıldı?

Şu anda bire bir ders vermeye nerede devam ediyorsunuz? Öğrenci portföyünüzü kimler oluşturuyor?

Son 7 yıldır ‘Mesut Uğurel–Master Class’ olarak Kadıköy’deki yerimde müzik eğitim danışmanlığı yapmaktayım. Aktif müzisyenliğimin yanı sıra elimden geldiğince müziği gerçekten ciddiye alan ve meslek edinmek isteyen kişilere eğitim vererek onları profesyonel yaşantılarına hazırlıyorum. Bugün birlikte çalıştığım öğrencilerden birçoğu üniversitelerde müzikle ilgili branşlarında yükseköğrenimlerini sürdürüyor, bir bölümü mezun oldu, yurtdışında okuyan var. Bazıları albüm yaptı ve profesyonel müzik hayatlarındaki basamakları tırmanmaya devam ediyor.

 

Gitar nasıl bir enstrümandır? Siz gitar-müzik ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir müzik aletini farklı kılan başka bir enstrümandan o çeşit bir ses çıkmayışıdır. Her ne kadar benzeri müzik aletleri veya varyasyonları olsa da kendine has bir ifade şekli var gitarın. Müzik okyanusunun bir bölgesi ondan sorulur. Gitar bir insan için gerçek bir dosttur. Mutluysan heyecanını, üzüntülüysen ıstırabını, acı çekiyorsan haykırışını, âşıksan muhabbetini, kültürünü, ruh halini rahatlıkla aktarabileceğin bir müzik aletidir gitar. Her müzik enstrümanında bu kadar geniş bir ifade yelpazesi yoktur.