İstanbul Kadıköy’deki Gezi eylemleri sırasında çıkan olaylarla ilgili biri ABD vatandaşı 16 kişi hakkında açılan davanın 15 sanığı beraat etti. Amerika’da bulunan Sarah Elizabeth’in dosyası ise ifadesi alınamadığı için ayrıldı. Mahkeme gerekçeli kararında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına yer vererek, “Bu kararlara bakmak zorunludur” dedi.
19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında mahkeme, sanıklar hakkında ‘Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama’, ‘Görevi Yaptırmamak İçin Direnme’ suçlarından dava açıldığını ve yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle 15 sanığın beraatına karar verdi. Sanıklardan Sarah Elizabeth’in savunmasının alınamamış olduğunu ifade eden mahkeme, Elizabeth hakkındaki davanın başka bir esas üzerinden devam edilmesine hükmetti.
İZİNSİZ YÜRÜYÜŞ HAKKI VAR
19. Asliye Ceza Mahkemesi davaya ilişkin gerekçeli kararında ise Toplantı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, AİHS ve AİHM kararlarına yer verdi. Mahkemenin görüşü şöyle: “Toplanma ve gösteri yürüyüşü hakkı, Anayasamızın 34. maddesinde güvence altına alınmış durumdadır. Bu hükme göre ‘Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.’ Toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkının hangi hallerde serbestçe kullanılabileceği ve hangi hallerde bu özgürlüğe müdahale edilebileceğini tayin etmek için ise Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na bakmak yeterli değildir. Bunun için iç hukukumuzun parçası olan ve kanunlarımızın üstünde yer alan AİHS ve AİHM kararlarına bakmak zorunludur.”
POLİS SİLAHA BAŞVURMAMALI
Toplantı ve gösteri sırasında istenmeyen olaylar çıkarsa kolluk gücünün önlem alması gerektiği belirtilen kararda, ‘Fakat silahsız olan ve saldırı amacı taşımayan insanlara karşı güç, yani zor kullanmamalı, özellikle de silaha başvurmamalı, bireyin can ve mal güvenliğini gözetecek şekilde beklemelidir’ ifadesi dikkati çekiyor.
Kadiköy’deki davaya konu eyleme 1500 kişinin katıldığı ve içlerinden 16’sının sanık haline getirilmesi ise kararda şu şekilde eleştiriliyor: “Kolluk gücünün şüphelileri bu kadar kalabalık arasında teşhis ederek, grubun dağıtılması sırasında tespit ettikleri kişileri yanılmadan gözaltına almaları, hayatın olağan seyrine uygun değil. Birkaç sanıkta baret ve maske ele geçmesi de isnat edilen suça tek başına delil teşkil etmiyor. İnsanların yoğun gösteri döneminde gaza karşı korunmak için maskeyle tedbir alması normal. Sanıkların üzerilerine atılı eylemleri işlediklerine dair, mahkumiyetlerine yeter, tüm kuşkulardan uzak, kesin ve inandırıcı delillerin elde edilemediği için (suç sabit olmadığından) beraatlerine karar verilmiştir.’
7 YIL HAPİS İSTENİYORDU
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 5 sayfalık iddianamede, Taksim Gezi olayları kapsamında sosyal medya üzerinden 12 Eylül’de saat 21.00 sıralarında Kadıköy Altıyol Boğa Heykeli önü ve Söğütlüçeşme metrobüs durağında toplanılacağı, toplanan grupların AK Parti Kadıköy ilçe binası önüne yürüyeceği ve ilerleyen günlerde iskele polis karakolunun yanında bulunan parka çadır kurulacağının planlandığı anlatıldı. İddianamede 2 bin kişiye yakın bir grubun polisin ihtar ve zor kullanmasına rağmen direndikleri ve cebir kullandıkları, güvenlik güçlerine karşı görevlerini yaptırmamak için direndikleri kaydedildi. ABD vatandaşı Sarah Elizabeth Perrich’in de aralarında bulunduğu 16 kişi hakkında 1’er yıl 2’şer aydan 7’şer yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.