Bursa’nın Orhaneli ilçesinde geçen nisan ayında S.A.,sosyal medya üzerinden aynı ilçede yaşayan Onur A. ile tanıştı. Onur A., olay günü kıza telefon açıp, ardından da sosyal medya üzerinden mesaj gönderip, görüşüp konuşmak istediğini bildirdi.

Babası ile ağabeyinin evde olduğunu ve dışarı çıkamayacağını söyleyen S.A., Onur A.’ın gönderdiği, ‘Evinin önündeyim. Seni bekliyorum’ mesajı karşısında korkarak dışarı çıktı. Daha sonra kızı ağzını kapatarak ormanlık alana götürdüğü iddia edilen Onur A., burada S.A.’ya cinsel istismarda bulundu.

S.A., uğradığı cinsel istismar sırasında, fark ettirmeden cep telefonundan ‘155 Polis İmdat’ı arayarak, Onur A. ile konuşuyormuş gibi yapıp bulunduğu mevkiyi polise tarif etti.

Bunun üzerine görevlendirilen polis ekipleri ormanlık alana geldi. Polislerin geldiğini gören Onur A. ise kaçarak uzaklaşmak istedi, ancak kovalamacanın ardından yakalanıp gözaltına alındı. Sorgusunun ardından mahkemeye çıkartılan şüpheli Onur A., tutuklanarak cezaevine konuldu.

Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Onur A., çıktığı duruşmada yöneltilen suçlamaları kabul etmezken, S.A. ise “Ben kendisine ‘Ağabey’ diye hitap ediyordum. O da bana ‘Kardeş’ diyordu. Olay günü evde babam ile ağabeyim vardı. Bana telefon açıp, sosyal medya hesabından da  mesajlar göndererek ısrarla dışarı çağırdı. Ben de ailem mesajları fark edecek diye korkup çıktım. Konuşmak amacıyla beni önce evin önünden uzaklaştırdı, ardından ağzımı eliyle kapatarak karşı koymaya çalışmama rağmen ormanlık alana götürdü. Cinsel tacizde bulunurken, ‘155 Polis İmdat’ı 3 defa aradım. Onur’a belli etmeden, onunla konuşuyormuş gibi yapıp ormanlık alanda bulunduğumuz mevkiyi polise tarif ettim. Ekipler gelince de kurtuldum. Ondan şikayetçiyim” dedi.

Mahkeme heyeti, istismar sırasında kızın kıyafetine bulaşan spermin Onur A.’a ait olduğunun belirlenmesi ve olay günü S.A.’nın ‘155 Polis İmdat’ı arayıp cinsel istismarcısı ile yaptığı konuşmaların aktarıldığı CD’yi dikkate alıp Onur A.’a ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan 15 yıl, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak’ suçundan ise 3 yıl 4 ay olmak üzere toplam 18 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk durumunun devamına da karar verdi.