Fransa Başbakanı Manuel Valls, Fransa’nın başkenti Paris’in güneydoğusundaki banliyölerden Creteil’de hükümetin “Irkçılıkla ve antisemitizmle mücadele planı”nı açıkladı.
Fransa’nın terör saldırılarından dersler çıkarttığını kaydeden Valls, “Irkçı olmak bir suç işlemektir, hukukumuzda bunun yeri vardır. Herhangi bir şekilde tolerans gösterilmeyecek” diye konuştu.
Fransa’daki Musevilerin artık Musevi olmaktan korkmamaları gerektiğini belirten Vals, Müslümanlara ilişkin ise, “Müslüman Fransızlar artık Müslüman olmaktan utanç duymamalıdır” ifadelerini kullandı.
IRKÇILIKLA MÜCADELE İÇİN 100 MİLYON EURO
Başbakan Valls’in açıkladığı ırkçılıkla mücadele planı çerçevesinde yapılacak çalışmalar için 3 yıllık dönemde toplam 100 milyon euroluk bütçe ayrıldı. Toplam 4 aşamadan oluşan plan kapsamında gençlerin bilinçlendirilmesine öncelik verilecek ve ırkçı eylemlerle ilgili toplumda bilinç oluşturulmasına yönelik eğitimler yapılacak.
İNTERNET İÇİN ÖZEL BİRİM
Planın ikinci aşamasında internet kullanıcılarının ırkçı propagandadan korunmasına yönelik tedbirler bulunuyor. Valls, internetin bir özgürlükler ortamı olduğunu belirterek, “İnternet özgürlüklerin olduğu bir yer fakat hukuksuz bir bölge değil. Meşru olmayan içerikle mücadele etmek için İçişleri Bakanlığı bünyesinde bir birim oluşturulacak” diye konuştu.
MAĞDUR OLANLAR KORUNACAK
Planın üçüncü aşmasında ırkçı eylemlere katılanların cezalandırılması öngörülüyor. Bütün ırkçı eylemlerin tespit edilmeye çalışılacağı plan kapsamında ırkçı saldırılardan mağdur olanlar korumaya alınacak.
Irkçılıkla mücadelede dördüncü aşamada ise toplumun genelinin yabancı düşmanlığına karşı harekete geçirilmesi amaçlanıyor. Valls, toplumun harekete geçirilmesi için 2015 yılı yaz aylarında ulusal bir kampanya başlatılacağını da duyurdu.
Paris’te 7 Ocak’ta Charlie Hebdo dergisine saldırıyla başlayan ve üç gün art arda devam eden üç ayrı terör saldırısında 17 kişi hayatını kaybetmiş, polisin operasyonlarında saldırıları düzenleyenler ölü ele geçirilmişti.
Terör saldırılarının ardından Fransa’da Müslümanlara ait ibadet yerleri ve mezarlıklara yönelik saldırılarda büyük artış gözlenmişti.