Oğlu ‘split karaciğer nakli’yle ikinci hayata başlayan anne Zehra Yakşi, “Ben oğlumu sağlığı için ameliyata bile gönderirken tereddütteydim. Fırat’ın babasının kocaman bir yüreği varmış. Minnettarız” dedi.
Ailesi Tire’de yaşayan Fırat Çerçi, Yaklaşık 20 gün önce Torbalı’da geçirdiği kaza sonrası kaldırıldığı Manisa Celal Bayar üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde verdiği yaşam mücadelesini kaybetti.
Fırat’ın babası Nadir Çerçi’nin bağışladığı organları hayat karaciğeri İzmir Kent Hastanesi’nde Doç. Dr. Murat Kılıç ve Doç. Dr. Murat Zeytunlu başkanlığındaki ekipler tarafından ‘split’ denilen yöntemle ikiye bölünüp biri bebek iki ayrı hastaya nakledildi. Bebeği daha yoğun bakımdayken Fırat’ın acılı ailesine ulaşıp başsağlığı dilediğini, minnettarlıklarını dile getirdiğini belirten minik Talha’nın annesi 24 yaşındaki Zehra Yakşi şunları söyledi:
OĞLUMA BENDEN NAKİL YAPILACAKTI
“Bursa’da oturuyoruz. Eşim Erkan tekstilde çalışıyor. Talha ilk bebeğimiz, 30 Ağustos 2014’te dünyaya geldi. Topuk kanı alınmıştı, 15 günlükken trizonomi tanısı koyuldu. Doktorumuz, karaciğerde bir enzim eksikliği nedeniyle proteinlerin sindirilmediğini, o yüzden de bebeğimin ömür boyu diyet yapması gerektiğini söyledi. Oğlum ömür boyu et; süt yumurta aklınıza ne protein geliyorsa yiyemeyecekti. Üstelik tümör riski nedeniyle sürekli onkoloji uzmanı kontrolü altındaydık. Hem ömür boyu diyet, hem tümör riski doktorumuzun önermemesine karşın bizi arayışa yöneltti. İnternetten trizonomi nedeniyle bu hastanede karaciğer nakli olup sağlığına kavuşan bebekleri gördük ve başvurduk. Eşim donör olacaktı, uygun bulunmadı. Benim vermem uygun bulundu. 3 ay önce Bursa’ya dönerken hiç umutlu olmamamıza karşın kadavra listesine oğlumun adını yazdırdık. 19 Mart akşamı hastaneden aradılar. Kadavradan bağış organ çıktı, diye. Sevinemedik, tereddüt içindeydik. Herkes böyle bir şeyde sevinçten havalara uçar, biz çok kararsızdık. Ama ailelerimiz bunun büyük bir şans olduğunu söyleyip destek oldular. İyi ki de olmuşlar. Biz kontrollere çağrılmayı beklerken, nakile çağrıldık. Oğlum şimdi çok iyi. Nakil öncesinde Şentürk Talan ile tanışmıştık. Ameliyat çıkışında aynı karaciğeri paylaştıklarını öğrendik. Dede – torun oldular. Ben oğlumu sağlığı için ameliyata bile gönderirken tereddütteydim. Fırat’ın babasının kocaman bir yüreği varmış. İnsanın evladının organlarını bağışlaması kolay değil. Minnettarız. Fırat’a Allah’tan rahmet, ailesine sabır diliyoruz.Telefonla görüştük, Talha’nın fotoğraflarını gönderdik, teşekkür ettik.”
VERİCİSİ YOKTU, 4 YILDIR KADAVRADAN BAĞIŞ BEKLİYORDU
Eşi 56 yaşındaki Sürahi Talan ve 3’ü kız 4 çocuğu gönüllü donör olan ama hiçbiri uygun çıkmadığı için 4 yıla yakın süredir kadavradan bağış beklediğini belirten 5 torunu bulunani Şentürk Talan da Fırat’ın ailesini yoğun bakımdan çıktıktan sonra aradığını söyledi.
2010 yılında hepatit C’ye bağlı siroz tanısı koyulduğunu, canlı vericisi bulunmadığı için kadavradan bağış beklediğini belirten Talan, “O bağış acılı bir aileden geldi. Oğulları Fırat’ın organlarını bağışladılar, karaciğer bana hayat verdi. Bir oğlum daha oldu, Fırat’ı içimde taşıyorum, yaşatıyorum. Babasıyla konuştum, minnettarlığımı bildirdim. Ayağa kalkıp taburcu olayım ziyaret de edeceğim. 5 torunum var, birinin adı Talha idi. Aynı ciğeri paylaştığım Talha da 6’ncı torunum oldu. Acılı aileye sabır diliyorum” diye konuştu.
Öte yanda hastanenin Organ Nakli Koordinatörü Dr. Onur Duygu, ülkemizde kadavradan organ bağışlarının yetersizliğine dikkat çekti. Bu yetersizlik yüzünden bağış karaciğeri uygun alıcı olduğunda ‘split karaciğer nakli’ ile iki hastaya taktıklarını belirterek, “Bu bağışta da karaciğer biri bebek, diğeri erişkin iki hastaya nakledildi. İkisinin de sağlık durumu iyi” dedi.