Emniyet Müdürü kılığındaki dolandırıcının kendisine, ‘Kimliğiniz çalınmış. Kuzey Irak’ta olaya karışacaklar. Bugünlerde FETÖ ile uğraşıyoruz. Çok yoğunuz. Hemen paraları getirin. Biz çok şükür helalden kazanıyoruz” dediğini ifade eden yaşlı kadın, vatandaşlara da, ‘Benim ocağım yandı, sizinkiler yanmasın’ uyarısında bulundu.
Bursa’da telefon dolandırıcılarının yeni hedefi yaşlı bir çift oldu. ;
Yıldırım ilçesine bağlı Musababa Mahallesi’nde oturan Havva Nizam (69) ve İbrahim Nizam (72) çiftini arayan dolandırıcılar, kendilerini emniyet müdürü olarak tanıttı.
Yaşlı çifte kendi nüfus cüzdanlarının kopyasının yapıldığını ve dolandırıcılık olayına karışıldığını aktaran hırsızlar, 2 buçuk saat süren telefon görüşmesi sonrası 12 bin TL değerindeki para ve ziynet eşyası çalarak kayıplara karıştı. Telefon görüşmesi sırasında dolandırıldığını anlayan ve sık sık dolandırıcılara, ‘Eğer bu işte bir oyun varsa can veremezsiniz’ dediğini ifade eden yaşlı kadın, vatandaşlara da uyarılarda bulundu.
69 yaşındaki Havva Nizam, yaşadığı olayı İHA muhabirine şöyle anlattı:
“Saat 10.00 sıralarında telefon çaldı. ‘Ben Emniyet Müdürü Serkan Çelik’ dedi. En son nüfus cüzdanımız ile nerede işlem yaptığımızı sordu. 1 ay önce Bulgaristan’a gittiğimizi Edirne’de işlem yaptığımızı söyledim, ‘Buraya gelince de maaşımı aldım’ dedim. ‘Senin nüfus kağıdını iki kişi almış, fotokopisini yapmış. Senin adına 17 bin 500 liralık kuyumcudan alışveriş yapmışlar. Kuzey Irak’a doğru gidiyorlardı, yakaladım onları. Elimizde onlar, biz bir ekip göndereceğiz, evinize geleceğiz. İğneden ipliğe kadar arama yapılacak’ dedi. Hesabımızda para olup olmadığını sordu. Ben de, ‘Emekli, garibanım, para yok hesapta’ dedim. ‘O zaman evde vardır, doğruyu söyle eğer yanlış söylersen söylediklerini size vereceğiz, söylemediklerinizin hepsini alacağız’ dedi. Ben de korktum ve inandım. 2 bin 500 Euro’muz, 500 TL ve 5 de yüzük var’ dedim. Saat 10.00’dan 12.30’a kadar konuştular benimle. 3 telefonun 3’ünü de açtırdılar. ‘Al müdürüm, müdürüm ne diyeceksin’ diye oyalıyorlar bizi. Beyimi adliyeye çağırdılar. ‘Torunuma söyleyeyim’ dediğim zaman ‘Onu bu işe karıştırma, başını belaya sokma’ dediler. Ekibin geleceğini, parayı poşete koymam gerektiğini ve poşetin ağzını bağlamam gerektiğini söylediler. Ben de korkudan yaptım. Bu kadar aptallık olmaz ama oldu işte. Genç bir çocuk geldi. Elimle teslim ettim. 1o kere de söyledim. ‘Bakın yavrum bir dolandırıcılık varsa bu işte yapmayın’ dedim. O da bağırarak, ‘Polis memuru ile nasıl böyle konuşursun sen’ dedi. Beni hep korkuttu. Ben de korkuma tersleyemedim. Gelen çocuğa da aynısını söyledim, ‘can veremezsin’ dedim. O da, ‘Yok anne’ dedi, aldı ve gitti.”
“FETÖ’yle uğraşıyoruz, gece gündüz çalışıyoruz”
Kendilerini polis olarak tanıtan dolandırıcıların 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrasında FETÖ üyelerine ilişkin gece gündüz çalıştıklarını söylediklerini ifade eden Nizam, “Teyze sen çoluğuna, çocuğuna haram yedirir misin? Ben haram yedirir miyim? Allah’ıma çok şükür helalden kazanıyorum hep” dediler” şeklinde konuştu. .
“Benim ocağım yandı, sizinkiler yanmasın”
Vatandaşlara da kendi düştüğü hataya düşmemeleri için çağrıda bulunan yaşlı kadın, “Sakın böyle bir şeye kanmayın. Polis hiçbir zaman sizin paranızı istemez. Polis alır, gelir ve götürür. Benim ocağım yandı, sizinkiler yanmasın” diye konuştu.