Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu avukatlar Mehmet Ümit Yaşar Y., Mustafa C., Mustafa G., Mehmet S., ile avukatları ve yakınları katıldı. İddianamedeki suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanıklar, örgüt üyesi olmadıklarını iddia etti.

​Duruşmada konuşan Mustafa C., “İhbar telefonlarında belirtilen, Bank Asya hesabım ve bylock programı kullandığım iddiası yalandır. Babamla vefat eden amcam arasında yıllar önce bir diyalog geçmişti. Amcam ‘bunları okutup da terörist mi yapacaksın’ demişti. Amcam kendi çocuklarını okutmadı, şimdi okuyarak terörist olunduğunu gördüm. 5 Eylül’den bu yana cezaevinde yatıyorum. Endişeliyim, hakkımda somut, suça konu olacak bir delil yoktur. 6-7 sosyal medya hesabımdan paylaşımım var. Ben üretmedim, sadece paylaştım. Fikre tümüyle katılmıyorum. FETÖ propagandası yapmadım . Orada sadece AK Parti eleştirisi var. Ben demokrat bir kişiliğe sahibim. Başımıza ne geleceği konusunda endişem var. Darbe akşamı 22.30’da eve gittim, televizyonda olayları gördüm. Bunun bir terör tatbikatı olduğunu zannettim. FETÖ soruşturmalarında avukatlık yaptım. İhbar telefonlarında bir camiye gittiğim ve cami imamıyla görüşüp onun vasıtasıyla CHP’ye oy istediğim iddia edilmiş. Ben Demokrat Partili’yim. Başkasına oy talep etmedim hayatım boyunca. Ben camiye sadece cuma namazı için giderdim. İddiaları kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum” dedi.

“Bank Asya’da 2013 yılında konut kredisi aldım, ödemelerim devam ediyor”

Diğer sanık Mehmet S. ise, “Türkiye’de olağan şeylere dahi farklı manalar yüklendiği için hiç bir parti ve derneğe üye olmadım. Bu gerekçeyle istifa ettim derneklerden. Bank Asya’dan 2013’te konut kredisi almıştım, ödemelerim devam ediyor. Yapı olarak her gazeteyi okurum. Her fikirden insanla görüşürüm. Müvekkillerimle de görüştüm zaman zaman FETÖ üyeliği iddiasıyla yargılanan. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.

Mehmet S.’nin avukatı bylock iddialarına ilişkin, “Cemaatin onaylamadığı kişinin bylock sistemine dahil olamayacağı söyleniyor. Bu yanlış. Çünkü dünyada bu sistemi kullanan 500-600 bin kişi olduğu söyleniyor. Cemaatin bunlara da onay vermiş olması gerekir. Bu durum mahkemeleri yanıltıyor. Bylock bulunup bulunmaması değil de bu programdan atılan mesajların suç teşkil edip etmediğine bakılmalı” şeklinde konuştu. 

Mehmet Ümit Yaşar Y. ise, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, “Arama el koyma kararı uygulanırken evimdeki ekibe “Baro temsilcisi olmalı” diye söyledim. Kimliğimi de gösterdim, fakat kimliğime el koyuldu. Hukuka aykırı iddialarla oluşturulmuş iddia ve fezlekeler var ortada. BUGİAD’a çevre edinmek için girmiştim. Sonra da dernekte çok hukukçu olmadığı için yönetim kuruluna seçildim. Ben devletimin müsaade etmediği hiçbir yapının içinde olmadım” diye konuştu.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek eksik evrakın tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.