Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, 7 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimine 5 gün kala seçim hazırlıkları hakkında bilgi verdi.
Seçimleri anlayabilmek için seçimleri yöneten kurulların bilinmesi gerektiğini söyleyen Güven, seçimlerin yargı denetimi altında yapıldığını vurguladı.
Kurul’da, 11 üyenin yanı sıra son seçimde en çok oy alan 4 siyasi parti temsilcisi ile TBMM’de grubu bulunan siyasi parti temsilcisinin de görev yaptığını anlatan Güven, böylelikle YSK’nın işlemlerinin, Türkiye’deki seçmenin yüzde 95’ini temsil eden siyasi partiler tarafından gözlemlendiğini kaydetti.
İlçe seçim kurullarının da bir hakim, o ilçede kıdemli iki devlet memuru ve ilçede en çok oyu alan 4 siyasi parti temsilcisinden oluştuğunu ifade eden Güven, “Seçimi yöneten ilçe seçim kurulunun 7 üyesinden 4’ü siyasi parti temsilcisi. Hem YSK’daki hem de ilçe seçim kurullarındaki iş ve işlemlerde, siyasi partiler etken olarak görev yapıyor. Her zaman her yerde tekrar ediyorum, seçimlerde yarışan da seçimleri yapan da siyasi partilerdir” diye konuştu.
Başkan Güven, yurtiçindeki 53 milyon 741 bin 838 seçmenden 27 milyon 248 bin 508’inin kadın, 26 milyon 493 bin 330’unun erkek olduğunu bildirdi. Güven, yurtiçinde 174 bin 236 sandıkta seçimlerin yürütüleceğini kaydetti.
OY VERME İŞLEMLERİ
Vatandaşların oy kullanmaya T.C. kimlik numarasını içeren resmi belgeyle gitmesi gerektiğini kaydeden Güven, üzerinde T.C. kimlik numarası bulunmayan belgeyle oy vermek zorunda kalanların nüfus idarelerinden alınacak nüfus kayıt belgesiyle oylarını kullanabileceklerini belirtti. Güven, bu nedenle seçim günü ilçe nüfus müdürlüklerinin açık tutulması için İçişleri Bakanlığına yazı yazdıklarını aktardı.
FAZLA OY PUSULASI NEDEN BASILDI?
Oy pusulalarının basım işlemlerinin tamamlandığını, zarfından mühre kadar tüm malzemelerin ilçe seçim kurullarına gönderildiğini, tüm ilçe seçim kurullarının da seçime hazır olduklarına dair YSK’yı bilgilendirdiğini anlattı.
Başkan Güven, seçim için 73 milyon 988 bin 955 oy pusulası bastırıldığını, pusulaların 195 bin 989 paket haline getirildiğini bildirdi.
YSK’nın anayasa ve yasaların buyruğu doğrultusunda görev yaptığına işaret eden Güven, şunları söyledi:
“Geldiğim günden beri söylüyorum, gerçekten fazla oy pusulası bastırıyoruz. Bunu saklamadık, herkes biliyor. Kaç tane bastırdığımızı Kurul’da bulunan siyasi parti temsilcileri de biliyor. Kaç paketi hangi ilçeye gönderdik, onu da biliyorlar. Her bir partinin o ilçedeki temsilcileri bu paketleri teslim alıyor. Oy pusulalarının basımından, oyların kullanıldığı sürecin tamamında siyasi partilerin kontrolü var.”
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun’un, her sandıkta mahallelerde 150, köylerde 200 seçmenin oy kullanmasını öngördüğünü hatırlatan Güven, aynı yasanın ayrıca kaç oy pusulası basılacağını da hüküm altına aldığını belirtti.
Kanunda ilçe seçim kurullarına gönderilecek paketlerin 400’lük paketler olması yönünde kural bulunduğunu hatırlatan Sadi Güven, “İlçe seçim kurullarına göndereceğimiz paketleri 400’lük yapmamız konusunda kanun bizi zorluyor” dedi.
FAZLA OY PUSULALARI BİRİLERİNİN ELİNE GEÇER Mİ?
Milletvekili Seçimi Kanununda da Seçim Kanunu’na atıf yapılarak oy pusulalarının 400’lük paket halinde gönderilmesinin öngörüldüğünü söyleyen Güven, şöyle devam etti:
“Kanun koyucu ‘sandık sayısı ne olursa olsun siz göndereceğiniz oy pusulalarını belli limitli paketler halinde gönderin’ demiş. Milletvekili Seçimi Kanunu’nda tüm oyları ülke genelinde Ankara’da bastığımız için her bir paketi blok paket halinde gönderiyoruz. Her paket yasa gereği 400 adet, 5 tane de yedek koyuyoruz. Ama 50 kişinin oy kullandığı bir yerde geri kalan 355 oy pusulası arttığı için mecburen oy pusulası sayısı fazla oluyor. İşin en önemli noktası da burası. Fazla bastırdığımız oy pusulası birilerinin eline geçebilir mi? Her bir sandık için ilçeye birer paket, sadece sandık açıldığında seçim günü sabah açılmak üzere gönderiyoruz. YSK’dan hangi ilçe seçim kurullarına paketleri gönderdiğimizi siyasi parti temsilcileri biliyor, ilçede parti temsilcilerinin de aralarında bulunduğu sandık kurulu teslim alıyor.”
Güven, kullanılan oyların sayılarak tutanağa işlendiğini, kalan oy pusulalarının da mühürlenerek paketlendiğini, ilçe seçim kurulunda saklandığını anlatan Güven, tüm bu işlemlerin, aralarında siyasi parti temsilcilerinin de bulunduğu Kurul tarafından yapıldığını hatırlattı.
“PUSULULARI ŞU ANA KADAR KİMSEYE GÖSTERMEDİK”
Başkan Güven, fazla bastırılan o pusulalarının başka şekilde kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Çöplerde bazen oy pusulaları bulunuyor. Bu çok zor bir şey değil. Bizim bastırdığımız oy pusulalarının kaybolması, başkasının eline geçmesi mümkün değil. Oy kullanmaya giren, belli amaca yönelik insanlar, 5-10, 20-30 kişilik gruplar, içeride herhangi bir partiye mührü bastıkları oy pusulalarını cebine koyup dışarı çıkarıyor. Boş zarfı atıyor, sonra bir araya gelip ucunu yakarak veya boş şekilde çöplere, şuraya, buraya seçim güvenliğini zedeleme adına atıyorlar. Burada basımından kullanımına, artanının tespitinden geri dönüşüne kadar oy pusulaları tamamen siyasi partilerin kontrolündedir. Yenilerini basmaları zaten mümkün değil, filigranı var. Şu ana kadar da kimseye göstermedik. Herkes seçim sabahı görecek. Oy pusulası açısından seçim güvenliğinde bir sıkıntı yok. Yasa gereğince fazla basılan oy pusulaları ve kullanılmayanlar da yine siyasi partilerin tutanağıyla geri toplanıyor.”
YURT DIŞI SEÇİMLERİ
Güven, oy kullanma süresi biten yurtdışı seçimlerinde 2 milyon 866 bin 979 seçmenden 931 bin 465’inin oy kullandığını bildirdi.
54 ülkede 112 temsilcilikte yapılan seçimlerin güvenli şekilde tamamlandığını bildiren Güven, bugün itibariyle Batum, Nahçıvan, Gümülcine, Rodos ve Burgaz’dan sonuçların Ankara’ya geldiğini kaydetti.
Yurtdışından gelen oyların ATO’da oluşturulan güvenlikli ortamda saklandığını söyleyen Güven, “ATO’daki güvenlikli salonun 5 kilidi var. Bunların biri ilçe seçim kurulunda 4’ü de siyasi parti temsilcilerinde. Birlikte açıp birlikte kapatabiliyorlar. Onun dışında kameralarla gözlemleniyor ve emniyet tedbirleri alındı” dedi.
Oyların yurtdışında sayılmadığını, bu nedenle diğer ülkelerdeki oyların da Türkiye’ye gönderileceğini hatırlatan Güven, Avrupa’da kullanılan oyları 3 uçakla getireceklerini anlattı.
Avrupa’daki 9 ülkede 32 temsilcilikte kullanılan oyları almak üzere 2 uçağın gönderildiğini, 3’üncüsünün de bugün gideceğini ifade eden Güven, diğer ülkelerdeki oyların kuryeler aracılığıyla getirileceğini belirtti.
Güven, görevlendirilen memurların yanı sıra AK Parti, CHP, MHP, Saadet Partisi ve MHP’nin temsilcilerinin de uçakla oyları almaya gittiklerini anlattı.
Temsilciliklerdeki güvenlikli odada saklanan oyların, saklama kurulu tarafından uçağa teslim edileceğini kaydeden Güven, yurtdışı sandık ve saklama kurullarında da son milletvekili seçiminde en çok oy alan AK Parti, CHP, MHP temsilcilerinin görev yaptığını hatırlattı.
Başkan Güven, şöyle devam etti:
“Buradan gönderdiğimiz malzemeleri teslim alan, saklayan, kullandıran yine bu siyasi partiler. Bu siyasi partiler oyları kullandırdıktan sonra uçağın altına kadar teslim edecek. Buradan gönderdiğimiz ekip de teslim alacak. Bir zincir kurduk. Oy pusulalarının gönderiminden kullanımına, saklanmasından uçağa getirilmesine, uçaktan teslim alınmasına kadar bütün siyasi partilerin temsilcilerinin bizzat refakat ettiği bir zincir var. Bu zinciri hiç koparmadık. Ona dikkat ettik. Diğer partiler de dışarıdan onlara refakat edebilecekler.”
Cumhurbaşkanı seçiminde yurtdışında oy kullanma oranının yüzde 20’lerde olduğunu bildiren Güven, “Bu rakam çok düşük değildi, yurtdışında diğer ülkelerin yaptığı seçimlere göre. Ama bu seçimde siyasi partiler biraz daha fazla ilgi gösterdiler” diye konuştu.
Yurtdışı temsilciliklerde 931 bin 465 seçmenin, gümrüklerde ise saat 09.15’e kadar 103 bin 452 kişinin oy kullandığını açıklayan Güven, bu sabah itibariyle toplamda 1 milyon 34 bin 917 yurtdışı seçmenin tercihini yaptığını bildirdi.
Başkan Güven, yurtdışında oy kullanma oranının genel ortalamasının yüzde 36,1 olduğunu belirterek, bunun gümrüklerdeki oy kullanma işleminin tamamlanmasıyla yüzde 37-38’e çıkabileceğini ifade etti. Güven, “Gönlümüzden geçen rakam olmamakla, yurtdışında seçim yapan ülkelerin oranlarına göre az bir rakam değil. Bundan sonraki seçimlerde vatandaşlarımızın daha da bilinçlenmiş vaziyette bu oranı Türkiye’deki oranlara getireceklerini umuyorum” diye konuştu.
SANDIK KURULMAYAN ÜLKELER, KAPATILAN GÜMRÜK KAPILARI
Yurtdışında sandık kurarken, Dışişleri Bakanlığının görüşünü aldıklarını, 500 seçmenin altında olan ülkelerde sandık kurulmadığını anlatan Güven, güvenlik gerekçesiyle Irak’ta cumhurbaşkanı seçiminde olduğu gibi bu seçimde de sandık oluşturulmadığını dile getirdi.
Başkan Güven, Irak’taki seçmenler için geçen seçimde Habur Sınır Kapısı’nda sandık kurduklarını ancak burada yalnızca 145 kişinin oy kullandığını bildirdi.
Sadi Güven, sınır kapısından giren çıkan seçmenlerin sayısı fazla olmasına rağmen oy kullananların sayısının az olması nedeniyle burada kurulan sandıkları kapattıklarını açıkladı.
Irak’ta şu anda 2 bin 172 seçmen bulunduğunu vurgulan Güven, “Burada 31 gün seçim yapıyoruz. 5 kişiden 3 vardiya olduğunda 15 kişi orada görevlendireceksiniz. Kullanılan oy sayısı 145. Bu nedenle Habur’daki sandıkları kaldırdık” dedi.
Sadi Güven, Gürbulak, Türközü, İran Esendere, Van Kapıköy, Antalya Kaş, Hatay İskenderun, İstanbul Karaköy, İzmir Aliağa, Muğla Fethiye’de de oy kullanan seçmen sayısının az olması nedeniyle sandıkların kapatıldığını belirterek, buradaki vatandaşların diğer gümrük kapılarında oy kullanabileceklerini ifade etti.
SİYASİ PARTİLERİN TEMSİLCİLERİYLE TOPLANTI
Anayasa’nın 79. maddesinin “YSK’ya seçimlerin düzen içinde yönetimiyle ilgili görev verdiğini” belirten Güven, seçim güvenliğinin taşıdığı öneme işaret etti.
“Bize yönelik her türlü olumlu tenkidi bedava akıl kabul edip alırız” diyen Güven, düzeltilmesi gereken bir eksiklik varsa bunu da gidermeye her zaman hazır olduklarını bildirdi.
Bu kapsamda her seçim döneminde YSK’da temsilcisi bulunan siyasi partilerin yöneticileri, bilişim sistemi uzmanlarıyla toplantılar yaptıklarını anlatan Güven, seçime ilişkin iş ve işlemleri masaya yatırdıklarını, onları bilgilendirdiklerini, seçimi siyasi partilerle yaptıklarını ifade etti.
Seçim güvenliğini ön planda tuttuklarının altını çizen Güven, “Seçimler ciddi manada güvenli. Öncelikle bunu vatandaşlarımızın bilmesi gerekir” dedi.
Güven, seçim öncesinde zarf, oy pusulası basımı, personel eğitimi gibi süreçler olduğunu, seçim güvenliğini daha da garantiye alabilme adına bu seçim için ilk kez siyasi partilerin sandığa verdiği temsilcilerle 1 milyon kişiyi eğittiklerini belirtti.
Sadi Güven, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Seçimlerde yarışan da seçimleri yapan da siyasi partiler. Bu ön hazırlıkları yaparken, kaç kağıt bastık, kaç zarf yolladık, neyi gönderdik, buradaki seçim kurulunda temsilcisi bulunan siyasi partiler bundan haberdar. İlçe seçim kurulunun içinde o ilçelerde en çok oy alan dört siyasi partinin temsilcisi var. Herkes kendi ilçesini düşünsün, Çankaya’yı düşünün, Tunceli’yi, Balıkesir’i, Aydın’ı, İstanbul’un ilçelerini düşünün. Bunlar buradan gönderdiğimiz evrakları alıyor ve sandık kurullarına gönderiyor. Sandık kurulları sabah geldiklerinde bizim gönderdiğimiz oy pusulalarının paketini açıyor, tek tek sayıp mühürlüyor ve tutanağa geçiyor, kaç tane olduğunu kontrol ediyor.”
Sandık kurullarında 7 kişinin görev yapacağını ve bunlardan 5’inin siyasi parti temsilcisi olacağını anımsatan Güven, “Bu sene başkanları da farklı yapıda yasaya uygun şekilde belirledik. Kurulda temsilci bulundurma hakkına sahip partiler ve hakim, birer liste belirlediler, her bir sandık için birer aday belirlediler. O aday kurayla çekildi. Yani 5 siyasi parti temsilcisinin yanında başkan da siyasi partili olabildi. Yani 7 kişinin bazen 6 tanesi siyasi parti temsilcisi oldu. Sabah vatandaş geldiğinde bu insanlar karşılayacak, kimliğini, seçmen listesinde olup olmadığını bu insanlar kontrol edecek” ifadesini kullandı.
“SEÇSİS ÜZERİNDEN PAYLAŞIYORUZ”
Güven, seçmen listelerini Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden aldıklarını, SEÇSİS üzerinde tuttuklarını ve oy kullanamayacakları eledikten sonra siyasi partilerle paylaştıklarını da anlattı.
Her seçim döneminde en az dört kez siyasi partilere bu listeleri verdiklerini belirten Güven, bunu SEÇSİS siyasi partilerle üzerinden paylaştıklarını ayrıca siyasi partilerin CD ortamında da alabildiklerini söyledi.
Güven, “Tahmini atamalı sandık seçmen listesi, yurt içi muhtarlık bölgesi askı listesi, yurt içi askı döneminde bilgi değişenler listesi… Yeni bir portal, işte bu portalda bunların hepsini siyasi partilerle istedikleri anda elektronik ortamda paylaşma imkanımız var. Siyasi partiler verdiğimiz listeleri alıp itiraz hakkına sahip” değerlendirmesinde bulundu.
Bir siyasi partinin üst düzey yöneticisinin “MERNİS’te 25-30 sene önce öldüğü belirtilen ve kayıtlı olan bir vatandaş orada yok, YSK’nın seçmen listesinde var” iddiasında bulunduğunu hatırlatan Güven, “Böyle bir şey kesinlikle mümkün değil. Biz seçimin başladığı tarih itibariyle seçmen bilgilerini MERNİS’ten alıyoruz. O tarihe kadar ölmüş ve kayda işlenmiş hiçbir kişinin kaydı olmaz. Çünkü biz yaşayan insanların, 18 yaşını bitirenlerin kaydını alıyoruz” dedi.
İddia sahibinden bilgi istediğini ancak cevap gelmediğini belirten Güven, “Bizim listelerimizde mükerrer kayıt yoktur, 150 civarında birbirine yakın kayıt vardır onlar da bloke edilmiştir. Yani bir yerde hiçbir yerde Sadi Güven iki kez kaydedilmez, aynı T.C. kimlik numarasıyla sistem bunu kabul etmez, mümkün değil” diye konuştu.
SURİYELİLERİN OY KULLANDIRILACAĞI İDDASI
Suriyelilere oy kullandırılacağı yönündeki iddialara da yanıt veren Güven, şunları ifade etti:
“Herkes nüfus cüzdanını çıkarsın baksın T.C. kimlik numarasına, 9’a kadardır. 9’lu rakamlar yurt dışından gelen, burada yaşayan yabancılara verilen rakamlardır. Suriyelilere de onlar verilir, diğer misyondakilere de buradaki işlerini takip etsin diye 9’lu kayıtlar verilir. Sistem 9’lu kayıtları kabul etmez. Ben zaten bunu hemen hemen tüm siyasi partilere veriyorum. Bugüne kadar bana ‘9’lu kayıt var’ diye tek bir müşahhas, somut bir şey getirilmedi. Hiçbir kimse MERNİS’te ‘bu vatandaş ölü olduğu halde kaydınızda hala sağ ve seçmen görünüyor’ diye bir şey getirmedi. Birileri kamuoyunu bilgilendirirken seçime, Anayasal kurum olan YSK’ya güveni sarsacak şekilde açıklama yapmamalı. Belgesi varsa gelir, biz de kurulun eksiği varsa gideririz. Ama şunu çok net söyleyebilirim ki YSK’nın seçmen listeleri kesinlikle sağlıklı listelerdir. Hatta AGİT, açıklamalarında güvenilir olduğunu bildirmiştir.”
OYLARIN SAYISI
Sandıklardaki oyları da en az 5 üyesi siyasi parti temsilcilerinden sandık kurulunca sayılacağının altını çizen Güven, sandık kurulu başkanının gösterdiği oyu iki üyenin sayım döküm cetveline işleyeceğini, bu işlem tamamlandıktan sonra iki üyenin de sayımı birbirini doğruluyorsa sandık birleştirme tutanağına geçileceğini anlattı.
Güven, şöyle konuştu:
“Hem sayım döküm cetveli hem de bunun birleşimini, özetini içeren sandık sonuç tutanağı siyasi partili sandık kurulu üyeleri tarafından imzalanacaklar. İmzadan sonra sandık kurulu başkanı ve en az iki memur, diğerleri de isterse refakat edebilecekler, ilçe seçim kuruluna getirecekler. Yine siyasi parti temsilcilerinden oluşan ilçe seçim kurulu bunları ilçe birleştirme tutanağı haline getirecek ve daha sonra da il birleştirme tutanağı haline getirecek. Bu sayım döküm cetvelinden başlayarak, sandık sonuç tutanağına dönüşmesi, ilçe, il birleştirme tutanağı, ilçede hakim kararıyla yapılmışsa değişikliklere ilişkin karar, bunun tamamını biz taramak suretiyle eş zamanlı olarak YSK’ya ne zaman geliyorsa tüm siyasi partilerimize anında vereceğiz. Sandık sonuç tutanaklarını Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yaptık, diğer sayım döküm cetveli, ilçe, il birleştirme tutanaklarını bu seçimde ilave ettik. Milyonlarca insanın görev yaptığı böyle bir seçimde isterseniz kasıt, isterseniz ihmal, isterseniz yanılgı deyin, ne derseniz deyin, yapılabilecek bir yanlışlık, ben yanlışlık kelimesini kullanacağım, siyasi partilerimiz ve vatandaşlarımız tarafından anında görülebilme imkanına sahip olacak.”
“VATANDAŞLARIMIZ RAHAT OLSUNLAR”
Bunların sandığın başındakilere de verileceğini, böylece bu kişilerin kendi seçim bürolarına giderek sonuçları kontrol edebileceğini belirten Güven, siyasi partilerin de aynı şekilde kontrol yapabileceğini kaydetti.
Güven, “Kamuoyunu çok uzun süre ilgilendiren bir konu vardı, İstanbul Kağıthane’de bir yanlışlık oldu. Orada da oy kayması oldu veya kasıt, ihmal, onu ben bilemem, yargı sonunda karar verecek. Bize gelmeden işte bu aldığımız tedbirler nedeniyle bu yanlışlık düzeltildi. O nedenle vatandaşlarımız çok rahat olsunlar, siyasi partilerimiz sandığa sahip çıksınlar, temsilcilerini göndersinler” dedi.
“SEÇİM ÖNCESİ ALDIĞIMIZ MÜHENDİS YOK”
“Seçimde hile yapmak için YSK’ya 12 yeni mühendis alındığı” iddialarına da değinen Güven, “Mühendis almadık, mühendis almak için bazı adaylar geldi, mülakatı da yapıldı ancak henüz sonuçları açıklamadık. Seçim öncesi aldığımız bir mühendis yok. Zaten doğru da değil seçim öncesi teknik kadroda bir değişiklik. O nedenle sonuçları da açıklamadık ve mühendislerimizi sisteme katmadık. Dolayısıyla eski personelle devam ediyoruz. Yeni personel alımımız yok. İmtihana giren adaylarla ilgili seçimden sonra açıklamayı yapacağız, ondan sonra değerlendireceğiz” ifadesini kullandı.
Güven, SEÇSİS’in çok güvenli olduğunu belirterek, seçim günü bütün bu taramaları ve ilçelerden toplanan bilgileri siyasi partilere yine SEÇSİS aracılığıyla verileceğini bildirdi.
SEÇSİS İNTERNETTEN BAĞIMISZ AYRI BİR KANAL
Seçim güvenliğine yönelik SEÇSİS üzerinden tartışma yapanların, tüm bilgiler ellerinde olmasına karşın ilçelerden yapılan girişlerin merkeze geldiğinde değiştirildiği iddiasında bulunduğunu dile getiren Güven, şöyle devam etti:
“Ama bize bir kez de ‘Dursunbey kaydını A partisine 100 girdiniz, merkezde SEÇSİS yukarıya 200 aktardı’ bu şekilde bir şey gelmedi, mümkün değil zaten. SEÇSİS internetten bağımsız ayrı bir kanal, bizim iş ve işlemlerimizi hızlandırma adına kullandığımız milli bir sistem.”
“SALDIRILARI KARŞILAYACAK KADAR GÜÇLÜ BİR SİSTEM”
Siber saldırılara yönelik tedbirler aldıklarını da anlatan Güven, şu bilgileri verdi:
“Biz SEÇSİS’i seçim güvenliği ve hızlanması adına kullanıyoruz. Saldırı yapılıyor, bütün sistemlere saldırı yapılıyor. Yurt dışı seçimlerde de yaptılar saldırıları. Biz onları karşılayacak kadar güçlü bir sistemiz. Ama çok önemli de değil. Biz ıslak imzayla bu işleri yaptığımız için bırakın siber saldırıyı benim sistemim göçse bile ki öyle bir şey mümkün değil, imha edilse bile, benim iş ve işlemlerimi toparlamam 2 saat fazla zamanımı alır hepsi o kadar. Çünkü biz elektronik seçim yapmıyoruz. Yapılan seçimde oluşturulan bilgi ve belgeyi elektronik şekilde hızlı şekilde topluyoruz. O nedenle SEÇSİS ile ilgili yapılan spekülasyonlar doğru değil, somut bilgiye dayalı değil. Biz, siyasi partilerin sadece temsilcisi olanları değil, seçime katılma hakkına sahip tüm siyasi partilerle zaman zaman toplanıp teknik konularda neler yaptığımızı, yapabileceğimizi konuşuyoruz. Gizli, saklımız yok, her şeyi açık yapıyoruz. Seçim sistemimiz son derece güvenli.”
Seçim günü yaşanabilecek elektrik kesintileriyle ilgili Adalet Bakanlığının ilçe seçim kurulundaki binalara jeneratör alımı konusunda çalışmalar yaptığını anlatan Güven, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında da gerekli tedbirlerin alındığını, kendilerinin de yazışmalar yaptıklarını söyledi.
Konunun fazla abartıldığını belirten Güven, yerel seçimlerde 366 bin 635, Cumhurbaşkanlığı seçiminde 166 bin 467 olmak üzere 533 bin 102 sandıkta oy kullandırdıklarını bildirdi. Güven, şöyle devam etti:
“Son iki seçimde kullanılan 533 bin 102 sandıkla ilgili bırakın seçim iptalini, bir sandığın bile iptalini elektrik kesintisi nedeniyle yapmadık. İtiraz ilçelere gelmiş olabilir, buraya gelen bir tane muhtarlıkla ilgili itiraz vardı, bir kargaşa oldu dediler hepsi o kadar. Onun dışında ‘oylarım şuraya gitti, buraya gitti’ şeklinde, o sandığın da iptalini gerektirecek şekilde itiraz olmadı. Bir tek iptal kararı vermedik. Ama elektriklerin kesilmemesi için de her türlü tedbiri alıyoruz. Mesele biraz daha kargaşa olmadan seçimi götürebilmek. Bu nedenle bu dönemde sıkıntı olabileceğini düşünmüyorum.”
Baş parmağındaki mürekkep lekesi dikkati çeken Başkan Sadi Güven, bunun sorulması üzerine, şunları kaydetti:
“Sabah arabayla gelirken, arabada çalışıyordum, kalemlerden biri akmış, parmağımı boyamış. Ama biz parmak boyamayı kaldırdık, gerek de yok. Sandık kurulunda görev yapan siyasi parti temsilcileri bizim güvenli olarak kendilerine verdiğimiz üzerinde T.C. kimlik numarası yazılı listeye göre yine vatandaşlarımızın getirdiği T.C. kimlik numaralı kimliği kontrol etmek suretiyle oyları kullandırdıkları takdirde böyle ilkel bir parmak boyamaya hiç gerek yok. Suistimal yapacak insan parmak da boyansa bir daha kullandırabilir veya kimliğini görmeyecek şekilde de kullandırabilir, mesele o değil. Mesele sandık kurulundaki siyasi parti temsilcilerimizin listelere dikkat etmesi ve gelen seçmenin de kimliğini kontrol etmesi. Bunlar yapıldığı sürece parmak boyasına hiç gerek yok. Ben de sileceğim zaten.”