Dilek Atlı / OLAY

Destek Yayınları’ndan çıkan Ezgi Durmuş’un yazdığı “Ya da Biz Masal Olsak” romanı, raflardaki yerini aldı. Sorularımızı yanıtlayan Durmuş, baba figürünün kitapta yer alan en önemli temalardan biri olduğunun altını çiziyor.

“Ya da Biz Masal Olsak” ilk romanınız. Daha önce metin, öykü yazarlığı ve editörlük yapıyordunuz. Sizi roman yazma kararına iten ne oldu?

11 yaşımda günlüğüme yazdığım “29 yaşımda ilk kitabımı yazacağım” notuyla karşılaşmam, bu kitabı yazma kararımdaki en önemli etken. Bir diğer etken ise beni dergi ve blog yazılarından tanıyan okurlarımın kitap yazmam için teşvik etmesi elbette.

‘KEŞKE’LER VE ‘İYİKİ’LER…

Nehir ve Hakan, sokakta yanımızdan geçen, metroda yanımızda duran, tanıdık bir çift. Kitabın yazarı olarak hikâyelerini nasıl özetlersiniz?

Herkesin içinde tuttuğu ve dile getirirse canını acıtacağına emin olduğu bir ‘keşke’ ve o ‘keşke’leri dilinden düşürmek istemeyeceği ‘iyi ki’lere dönüştüren bir mucize Nehir’le Hakan’ın hikâyesi.

Tanıdık, bize ait, içinden geçtiğimiz zamanın getirdiği konuları yazın dünyanızın süzgeçinden geçiriyorsunuz, demek mümkün mü?

Kesinlikle. İnsanın bildiğini anlatması her zaman daha kolaydır. Ben de bildiğim zamanı, bildiğim hayatları, bildiğim ya da şahit olduğum duyguları anlatmayı seviyorum.

Kitap boyu okuru avucuna alan bir kırıklık duygusu var. Gönülle ilgili bir şey… Bunu nasıl tanımlıyorsunuz?

Aslında gönülle ilgili değil, hayata karşı bir kırgınlık var kitapta. Nehir’in babasına, annesine, en yakın dostu Seda’ya ve onu zor kararlar vermeye iten hayata karşı olan kırgınlığı sözkonusu. Okuru bu kadar içine çekmesi de sanıyorum bundan; hepimiz hayatımızda en az bir kez kırılmış, kırık olsak da durmuş, direnmişizdir bir şeylere herhalde.

Bu romanda öne çıkan duygulardan biri de güven. Başka hangi temaların altını çizersiniz?

Baba… Kitabın arka kapak yazısında “Bir gün evlenirsem; kızının saçlarını okşarken ona kendi uydurduğu masalları anlatabileceğine emin olduğum bir adamla evlenmeye kararlıydım. Çünkü masalsız ve babasız büyümek çok zor.” diye bir cümle var. Kitapta Nehir’in hikâyesinin gidişatını belirleyen en önemli şey baba sevgisi aslında. Bir diğer önemli tema ise pişmanlık benim için. Can’la ilgili bütün pişmanlıklarının toplamı Nehir’in hayatı.

Yazın dünyasına adım atmanız annenizin size anlattığı masallarla mı başladı? Nasıl özetlersiniz yazı ile olan serüveninizi?

Buna çok üzülecek annem ama maalesef hayır, annemin bana masallar okuması benim 5 yaşımda kendi kendime okumayı sökmeme sebep oldu sadece. Yazıyla olan ilişkim, ilkokulda öğretmenimin yazdığım bir kompozisyonu benim yazdığıma inanmayıp annemi okula çağırmasıyla başladı. Daha doğrusu ben yazarak kendimi daha iyi ifade ettiğime o zaman karar verdim. Sonra yine ilkokulda bir çocuğa aşık oldum. 40-50 sayfalık bir hikâye yazdım duygularımı anlatan. Dayımın aracılığıyla o yazıları bastırıp kitap haline getirdik. Sadece bir adet basıldı ama, bende bile yok o kitap, düşünün. Doğum gününde onu hediye ettim. Okuduktan sonra bana çok güzel şeyler söyledi ve ben gerçekten yazarak kendimi daha iyi anlattığıma ikna oldum. Annemin anlattığı masallarla değil, ilkokulda aşık olduğum çocuğa yazdığım o kitapla başladı yani yazma serüvenim.

‘KISA SÜREDE YAZDIM’…

Bu romanla ne kadar süren bir yazım sürecini geride bıraktınız?

Kitabı bir buçuk ay gibi kısa bir sürede yazdım, çünkü başından sonuna kadar her şey belliydi kafamda, sadece yazıya dökmek kalmıştı. İlk kitabım olduğu için heyecanlı ve stresli bir süreçti benim için. Şimdiye kadar yazdığım hiçbir yazıda birileri okuyup sever mi kaygısı duymamıştım ama bu kitapta tam tersini yaşadım. Ya kimse okumaz, ya kimse sevmezse diye düşünüp korktuğum çok an oldu. Neyse ki okuyan da oldu, seven de… Henüz çok yeni kitap tabii ama şimdilik geri dönüşler çok güzel ve yavaş yavaş hafifliyorum bu güzel tepkilerle.

Yeni bir roman için kolları sıvadınız mı? Sizi gelecek günlerde nelerle karşılayacağız?

Şu an hâlâ Ya Da Biz Masal Olsak’ın heyecanını yaşıyorum ama önümüzdeki günlerde yeni bir yazım sürecine gireceğim. Henüz sadece ana çatısı ve birkaç karakteri belli kitabın. Yine bir roman olacak ve 2017 bitmeden de sizlerle buluşacak. Şimdiden bunun müjdesini vermiş olayım.