Başbakan Binali Yıldırım, anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sürecinde partisince Kuvayi Milliye Meydanı’nda düzenlenen mitingde halka hitap etti.

Başbakan Yıldırım, “Hollanda’nın Çavuşoğlu’nun uçağının iniş iznini iptal etmesi hakkında yaptığı açıklamada, “Ne kadar engel çıkarırsanız çıkarın, bizim memleket sevdalısı gurbetteki kardeşlerimiz 16 Nisan’da size bunun cevabını sandıkları doldurarak vereceklerdir.” ifadelerini kullandı.

“Milletten başkalarına asla itibar etmedik”

3 Kasım 2002 seçimlerinde yaşananları hatırlatan Başbakan Yıldırım, o dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, “Sen seçime giremezsin, milletvekili olmazsın.” denilerek, siyaset yasağı getirildiğini hatırlattı.

Bu zorlukları yaşadıklarını, ancak yılmadıklarını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:

“Biz millete güvendik, milletten başkalarına asla itibar etmedik. Daha sonra bu yasağın kaldırılması için gereken mücadeleyi verdik. Nihayet genel başkanımız, başbakan oldu. Ülkenin birçok sorunlarını mücadele ederek çözerken, yıl 2007 cumhurbaşkanı seçeceğiz, seçemiyoruz. İşte geçtiğimiz 14 yıl hem mücadele ettik hem de millete hizmet ettik. Şeytan taşlamadan, vakit buldukça da yollar, hastaneler, havalimanları, demiryolları, okullar yaptık. Milletimizin yüzünü güldürecek hizmetleri gerçekleştirdik. Bütün bunları yaparken hiç mazerete sığınmadık, bahanelerin arkasına saklanmadık. Gece demeden, gündüz demeden hep çalıştık, hep ürettik.”

“16 Nisan’da artık bu vesayet ortaklıklarını sona erdiriyoruz”

Bu kişileri seçim zamanlarında meydanlarda görmediklerini anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Onlar size diyor ki: ‘Biz seçim gezisi falan yapmayız, biz burada oturur, Ankara’da bekleriz, kim iktidara gelirse biz onlara ortak oluruz.’ Var mı böyle yağma? Halkın vermediğine kim sahip çıkabilir? İşte 15 Temmuz’da bunu yapmaya kalktılar. Halk gereken cevabı verdi mi, siz gereken cevabı verdiniz mi? İşte şimdi 16 Nisan’da artık bu vesayet ortaklıklarını sona erdiriyoruz, inşallah darbeler dönemini kapatıyoruz. Tek güç var: Halkın gücü. Halkın gücünden başka hiçbir güç tanımıyoruz. Bu değişikliğin asıl özü budur.”

Başbakan Yıldırım, yeni sistemle, sandıkta cumhurbaşkanı ve milletvekillerinin seçileceğini, ilk günden Türkiye’yi kimin yöneteceğinin belli olacağını ve vatandaşın gözünün “Ankara’da ne olacak?” diye arkada kalmayacağını ifade etti.

“Her şeyi tersinden okuyorsa bu memleketin hali ne olacak?”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da “Hayır” dediğini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:

“Kılıçdaroğlu, karşı çıkıyor da neye karşı çıkıyor, bir türlü anlayamadık. Bir gün diyor ki: ‘Bu sistem gelirse, cumhurbaşkanı ile başbakan ayrı partiden olursa nasıl anlaşacaklar?’ Biz günlerdir diyoruz ki bu işi nasıl anlatalım ama Kılıçdaroğlu, sağ olsun bizim yerimize anlattı. Biz de tam bunu diyorduk. Bunu, iki başlılık sorun üretiyor, iki başlı olunca anlaşmazlıklar oluyor, sistem tıkanıyor, işler yavaşlıyor ve ülkenin büyümesi, kalkınması, ekonomisinin güçlenmesi, demokrasinin gelişmesi gecikiyor. Meğerse Kılıçdaroğlu, değişikliği, anayasayı okumamış. O zannediyor ki bu değişiklikten sonra başbakan da olacak, cumhurbaşkanı da olacak. Olmayacak. Kılıçdaroğlu, biraz daha fazla çalışman gerekecek.

“Sizin ‘evet’iniz Kandil’i titretecek”

“Evet” oylarının Ortadoğu’ya da barış, kardeşlik getireceğini aktaran Yıldırım, “Avrupa’ya da ders verecek. Sizin ‘evet’iniz Kandil’i titretecek, Pensilvanya’yı dize getirecek, DEAŞ’ı çökertecek. Sizin de sorumluluğunuz büyük, bizim de sorumluluğumuz büyük. Onun için ihmal yok, sandığa gideceğiz, mührü vuracağız. Bağımsızlığımıza aşık bir millet olduğumuzu bir kez daha dünyaya göstereceğiz.” diye konuştu.

“Ey Avrupa, lütfen Türkiye’nin içişlerine, siyasetine burnunuzu sokmayın”

Başbakan Yıldırım, anayasa değişikliğine milliyetçi ve ülkücü seçmenler başta olmak üzere, BBP ve alperenlerin, Saadet Partisi seçmenleri ve toplumun büyük kesiminin “evet” dediğine dikkati çekerek, sadece terör örgütlerinin kesin ve net bir şekilde “hayır” dediğini vurguladı. 

Yıldırım, “Terör örgütlerinin ‘hayır’ demelerinin ne demek olduğunu biliyoruz. Neden ‘hayır’ dediklerini de biliyoruz ama CHP’nin neden ısrarla ‘hayır’ dediğini bu millet anlamıyor, anlamayacak.” diye konuştu.

“Hayır”cılar kervanına Avrupalıların da katıldığına işaret eden Yıldırım, şöyle konuştu:

“Almanya arkasından Hollanda bunlar da ‘hayır’cı oldular. Dikkat ederseniz oraya gurbetçilerimize, vatandaşlarımıza buluşmaya giden bakanlarımıza, milletvekillerimize yasak koyuyorlar, engel çıkarıyorlar. Ne kadar engel çıkarırsanız çıkarın, bizim memleket sevdalısı gurbetteki kardeşlerimiz 16 Nisan’da size bunun cevabını sandıkları doldurarak vereceklerdir. Biz Türkiye olarak sizin seçim işlerinize, iç siyasetinize karışmıyoruz ama görüyorum ki başta PKK terör sempatizanları, FETÖ’cüler olmak üzere ne kadar Türkiye’nin aleyhinde çalışan varsa, sizin için baş köşede yer buluyor. Bunu yapmayın. Buradan uyarıyorum, bunlar dostluğa, müttefikliğe sığmaz. Türkiye’nin düşmanlarına dostluk yapanlar, Türkiye’ye düşmanlık yapmış olurlar. Biz buradan bir kez daha diyoruz ki ey Avrupa, lütfen Türkiye’nin içişlerine, siyasetine burnunuzu sokmayın, taraf olmayın.”