Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultangazi Belediyesi Toplu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, ilçe halkına, cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki yüzde 61,5’lik destekleri için teşekkür etti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde ilçeye bir imam hatip lisesi kazandırmak için çalışmalara başladıklarını anımsatan Erdoğan, inşaat devam ederken 28 Şubat sürecinin yaşandığını belirtti.
Türkiye’nin üzerine karabulutlar çöktüğüne işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
“28 Şubat süreci denen o karanlık dönemde okuduğum bir şiir sebebiyle mahkemelerde yargılandım, malum ceza verdiler. Belediye başkanlığım düşürüldü, hapishaneye girdim. Temelini attığımız imam hatip lisesinin yapımı durduruldu ve inşaat kaderine terk edildi. Sonra Türkiye’de devran değişti, tarihe gömülmek istenen şahsımı sizler bu ülkede Başbakanlığı getirdiniz. Ardından Cumhurbaşkanı yaptınız. 28 Şubat darbecileri ise tarih oldu. Bugün artık onları kimse hatırlamıyor.”
“Batı darbeci Sisi’ye tavrını koymuyor”
Erdoğan, Mısır’da, darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin aralarında bulunduğu 106 kişi hakkında verilen idam kararını değerlendirdi.
Mursi’nin, Mısır halkının yüzde 52 oyuyla cumhurbaşkanı seçildiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:F
“Mısır’da halkın yüzde 52 oyuyla cumhurbaşkanı seçilen Mursi ile ilgili maalesef idam kararı vermişler.Mısır eski Mısır’a dönüyor, eski Mısır’a. Batı, maalesef hala darbeci olan Sisi’ye karşı tavrını ortaya koymuyor. Kendisi idamları kaldırırken, Mısır’da bu idam kararlarının devamına seyirci kalıyor. Buna karşı bir uygulama yapmıyor. Bütün bu gidişe inanın şekil verecek olan bu millet. Türkiye. Türk Milleti. Burası verecek. Onun için sizin duruşunuz çok önemli. Onun için 7 Haziran çok önemli.”
“Kasadaki paraya göz dikmişler”
Erdoğan, İstanbul’un altından katbekat fazlasını veren bereketli bir şehir olduğunu, kente güvenenin asla hayal kırıklığına uğramadığını, İstanbul’a yatırım yapanın asla zarar etmeyeceğini anlattı.
Erdoğan, 40 yıllık siyasi halatının büyük bir bölümünü İstanbul’da geçirdiğini ve kent için çalıştığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Buradan aldığımız ilhamla Türkiye için çalıştık. Türkiye’den aldığımız ilhamla tüm dünyadaki mazlumlara, mağdurlara el uzatmak için çalıştık. 2013’te Türkiye’nin dünyaya yaptığı yardım neydi biliyor musunuz? Yardım eden ülkeler arasında Türkiye 2014 itibarıyla 4,5 milyara çıktı. Biz geldiğimizde bu 45 milyondu. Nereden nereye. Göreve geldik. Türkiye’nin IMF’ye borcu 23,5 milyar dolardı. Şimdi var mı? Yok. Merkez Bankası’nın kasasında 27,5 milyar dolar vardı. Şimdi 122 milyar dolar var. Şimdi birileri bu kasadaki paraya göz dikmişler. ‘Bunları nasıl sıfırlarız’ diye bunun gayreti içindeler.”
“Hep tehdit, tehdit, tehdit…”
Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da çeşitli kentlerde halkla bir araya geldiğini anlattı.
Özellikle Güneydoğulu Kürt kardeşlerine seslendiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu oyuna gelmeyeceksiniz, bu oyunu bozacaksınız değil mi? Batman, Diyarbakır, Siirt, Mardin, Van. Buralara gittim, dolaştım. Hep tehdit, tehdit, tehdit… Ondan sonra da demokrasi diyorlar, barış diyorlar, özgürlük diyorlar. 6-7-8 Ekim’deki olayları bir kenara koymak mümkün mü? Vatandaşlarımızın ölümüne neden olanları görmemek mümkün mü? Dindar Kürt kardeşlerim var. Ama Diyarbakırlı sözde bir müftü bunların adayı oluyor. Yaptığı açıklamaya bakın. ‘Eğer partimin dini Zerdüştlük olsa ben yine oradan aday olurdum’ diyor. Şu hale bakın. Nereden nereye geldik. Hiç bu işin şakası yok.”