Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “41.Muhtarlar Toplantısı”nda konuştu.
“Bu, hukuk meselesinden ziyade bir kültür meselesidir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, Ankara’da iki gazinin darp edildiği olaya ilişkin, “Şehit yakınlarımız ve gazilerimiz, 80 milyon vatandaşımızın tamamının namusuna emanet edilmiş yadigarlardır. Ülkesinin ve milletinin özgürlüğü, geleceği, korunması için gözünü kırpmadan ölümün üzerine giden, kimi şehit, kimi gazi olarak bu mücadeleden çıkan insanları başımızın üzerinde taşısak yeridir. Gazisine saldıran, şehit yakınına terbiyesizlik eden bu şehir magandaları, bu teröristler, bu zihniyetin bu ülkede nasıl barınabildiğini, ellerimizi başımızın arasına alıp düşünmemiz, sorgulamamız lazım.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Gaziliğin, şehitliğin ne demek olduğunu, ezanın, bayrağın, vatanın, milletin, devletin ne anlama geldiğini ana sınıfı çağından başlayarak tüm çocuklarımıza en güzel şekilde öğretmeliyiz. Aksi takdirde bu tür vandallıkların, bu tür cehaletlerin, bu tür ayıpların önüne geçemeyiz. Bu, hukuk meselesinden ziyade bir kültür meselesidir.”
“Bu zulme ortak olanlar da bunun hesabını verecekler”
“Feto denilen alçağın arkasından giden kulları, onlar neredeler? diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“İşte bir kısmı şu anda cezaevinde, bir kısmı yurt dışına kaçtı öyle veya böyle. Ama Pensilvanya’daki oradan ayrılamıyor. O nereye sığındı? O da Amerika’ya sığındı. 1999 yılından beri kendisine ayrılmış olan bir yerde, 400 dönümlük arazide, orada adeta köleleriyle beraber yaşıyor. Nereye kadar yaşayacaksın? Er veya geç hak yerini bulacaktır. Çünkü çok mazlumun ahını aldın. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Bu çıkacak. Seninle beraber bu zulme ortak olanlar da bunun hesabını verecekler.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu ülkeyi, bu milleti 1 dolara satan, çukur eylemleriyle bölmeye çalışan şerefsizlerin emir aldıkları yerlere boyun eğmedik, eğmeyeceğiz.” dedi.
“Ne gerekiyorsa onu da yapacağız”
15 Temmuz gecesi sevincinden çığlık çığlığa birbirlerini arayanları bildiklerini, fakat şimdilik paylaşmadıklarını belirten Erdoğan, “Ama uluslararası toplantılarda biz bunları birileriyle özel paylaşıyoruz. Kimse kimseyi aldatmasın. Biz, kimin ne olduğunu gayet iyi biliriz. Bundan dolayıdır ki Türkiye’de de bundan sonra çeşitli ülkelerin bazı insanlarının burada rahatlıkla cirit atmalarına biz de fırsat vermeyeceğiz. Ne gerekiyorsa onu da yapacağız.” diye konuştu.
“MHP’nin yanımızda yer almasını memnuniyetle karşılıyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin böylesine büyük badirelerle boğuştuğu bu dönemde desteğini esirgemeyenlere teşekkür ederek, şunları söyledi:
“Özellikle MHP’nin ülkemiz ve milletimiz için hayati önem taşıyan konularda yanımızda yer almasını takdirle ve memnuniyetle karşılıyorum. Buna karşılık anamuhalefet partisinin tutarsız, temelsiz, fırsatçı, her türlü kavramı ve değeri istismar eden, bunlarla kalmayıp FETÖ’den PKK’ya tüm terör örgütlerinin borazanlığını yapan tavrı karşısında üzüntümü de ifade etmek isterim.”
“Diktatörlüğün olduğu bir yerde sen öyle konuşamazsın”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan hakkında, Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesindeki yaptığı konuşmada kullandığı ifadelere ilişkin, “Kalkıp şahsımı faşist ve diktatörlükle tavsif eden bu zihniyeti ben halkıma özellikle havale ediyorum. Eğer bu ülkede şahsım veya bir diktatörlük olsaydı sen kalkıp da ne Tekirdağ’ın meydanında öyle konuşabilirdin… Adamı alıp götürürlerdi. Hiç şakası yok. Diktatörlüğün olduğu bir yerde sen öyle konuşamazsın. Ne senin Genel Başkanın öyle konuşabilir ne de sen öyle konuşabilirdin.” ifadelerine yer verdi.