Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün saat 16.30 sıralarında Güneysu Merkez Mahallesi’ndeki evinden çıkarak Büyükköy Beldesi’ne hareket etti. Yolda kendisine sevgi gösterisinde bulunan çocukları ve vatandaşları selamlayan, aracından inerek fotoğraf çektiren ve sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından Büyükköy Belediyesi’ne giderek Başkan Mustafa Külünkoğlu’nu ziyaret etti.
KİMSE GÜCÜMÜZÜ TEST ETMESİN
Belediye binasının balkonundan yaklaşık bin kişiye hitap eden Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine verilen yüzde 93’lük destek için teşekkür etti. Bingöl’den 3 şehit haberi aldığını vurgulayan Erdoğan, vatandaşların “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları üzerine şunları söyledi:
“Tüm milletimizin başı sağ olsun. Terörle mücadelemiz amansız şekilde devam edecek. En ufak bir rehavet ve gevşeme olmayacak. Sonuna kadar devam edeceğiz. Bu mücadelenin maalesef böyle bir bedeli de oluyor. Türkiye çok farklı bir konumda. Nerede başladık, nereye geldik? Türkiye gücü kıskanılan bir ülke. Türkiye’nin gücünü kıskanıyorlar ama kimse gücümüzü test etmeye kalkmasın. Bedelini ağır öderler ve ödeyecekler. Millet olarak biz birbirimizi iyi biliriz. 78 milyonluk nüfusuyla kim ne derse desin tek milletiz, tek bayrağız, tek vatanız ve tek devletiz. Fakat birileri bunu hala anlamak istemiyor. Biz Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Abazasıyla, Boşnağıyla biriz, beraberiz. Diriyiz, iriyiz, kardeşiz. Kimse bize siyasi milliyetçilik, siyasi ırkçılık yapmasın. Bunu yapanlar sonunda kaybedecektir.”
VATANDAŞ ERKEN SEÇİM İSTEDİ
Erdoğan, şahsı üzerinden spekülasyon yapanlara da seslenerek, “Bütün bunlarla beraber her zaman bu kardeşinizin bir ifadesi var; açık ve net söylüyorum. Şahsım üzerinde spekülasyonlar yapabilirler. Bunları yapanların şunu bilmesi lazım, ben atamayla gelmiş bir Cumhurbaşkanı değilim. Milletimin oylarıyla gelmiş bir Cumhurbaşkanıyım. Cumhurun, yani sizin, halkımın verdiği yetkiyi de sonuna kadar kullanırım. Yetkimin, alanlarının da ne olduğunu gayet iyi bilirim. Şu anda ben yetkiyi sayın Başbakana verdim. Sayın Başbakan şu anda görüşmelerini yapıyor. Birinci görüşmeyi yaptı. İkinci görüşme yapılıyor. Şimdi temennimiz odur ki…” dedi.
Erdoğan, konuşmasının bu bölümünde vatandaşların, “Erken seçim istiyoruz” sloganı atmaları üzerine, “Eyvallah! Siz ne dersiniz o olur zaten” yanıtını verdi.
BİZİ ORAYA SUS DİYE ÇIKARMADILAR
Mali istikrar ve milli birlikten yana olduğunun da altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bize ayrılık gayrılık yakışmaz. Bütün mesele nedir? İnanmaktır. Bütün mesele nedir? Azim, azim. Bir kere azmettin mi ondan sonra Allah’a tevekkül et, yoluna devam et. Bizim planımız bu. Bu plana göre Rize’ye yakışan ne ise Rize’nin onu yapması gerekir. Onun için de şu anda öyle zannediyorum ki önümüzdeki hafta filan bu sürecin herhalde karar haftası olacaktır. Öyle görünüyor. Fakat birileri çıkıp şunu söylüyor; ‘Beştepe yasal çizgileri içine çekilsin’ filan deniliyor. Ben, yani gayri yasal mı çalışıyorum? Haa, eğer ‘sussun, otursun, hiç konuşmasın’ deniliyorsa, ben alışılmış Cumhurbaşkanı değilim. Onun için de olması gereken neyse onu yapmaya mecburum. Çünkü cumhurun başı olmak bunu gerektirir. Bizi sus diye oraya çıkarmadılar, çalış diye çıkardılar. Orada çalışıyoruz, çalışacağız. Yapmamız gereken daha çok şeyler var. Güneysu’dan buraya gelirken baktım ki, dağları söküyoruz. Bu milletin devleti bu işi niye bu kadar önemsiyor? Biz bu milleti seviyoruz. Bizim bu millete aşkımız var. Yola çıktığımızda şunu söyledik; Yasaklar, yoksulluk, yolsuzlukla uğraşacağız dedik. Bunu başardığımız için Türkiye buraya geldi.”
“GÜCÜNÜ TERÖRDEN ALANLARLA BERABER Mİ YÜRÜYECEKSİNİZ?”
Türkiye’nin dünyada farklı bir yere yerleştiğini ve daha iyiye gideceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yıl 15-16 Kasım’da dünyanın devleri Antalya’da toplanıyoruz. Başkanlığımda G-20 toplantısını yapıyoruz. Dünyanın ekonomisinin yüzde 85’ini oluşturan ülkeler orada olacak. Beraberce orada kararlarımızı alacağız. Nereden nereye gelindiğini çok farklı şekilde dünyaya göstereceğiz. Bütün bunlarda bizim gücümüz önce hak, sonra halk. Ama birileri de gücünü nereden alıyormuş? YPG’den alıyormuş, YPJ’den alıyormuş, maalesef PKK’dan alıyormuş. Şimdi buradan Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Gücünü terör örgütlerinden alanlarla beraber mi yürüyeceksiniz? Onun için Kürt kardeşlerim bu noktada onların samimiyetlerini istismar edenlere gereken dersi en kısa zamanda vermelidirler. Göreve geldik, olağanüstü hali biz kaldırdık. Göreve geldik oralarda altyapı ve üst yapı sorunlarını ortadan kaldırdık. ‘Batıda ne varsa Doğu ve Güneydoğu’da da o olacak’ dedik. Hakkari’de 15 sene önce buraya havalimanı yapılacak denilse kimse inanır mıydı? Biz oraya havalimanı yaptık. Muş’ta, Kars’ta, Ağrı’da, Şırnak’ta havalimanını biz yaptık. Şimdi inşallah Rize’ye de yapıyoruz. İlk denize dolgu havalimanını Giresun-Ordu arasında yaptık, şimdi de Rize – Artvin arasında ikinci denize dolgu havalimanını yapıyoruz. Artık projeler hazır.”
“DEVLET GELDİ, SİZ NEREDESİNİZ?”
Ret ve inkar politikalarını, asimilasyon politikalarını ayaklarının altına aldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ekonomik anlamda her türlü bu bölgeye yatırımları yapan biz olduk. Yatırımcı buraya hala gitmiyorsa, işte bu terör zihniyetinden dolayı gitmiyor. O canım topraklara yatırımcı gitmiyorsa bu teröristler sebebiyle gitmiyor. Diyor ki, ‘ben oraya yatırımı yaparsam da fabrikamı yakarlarsa ne yaparım?’ İş makinalarını, kamyonları nasıl yaktıklarını görüyorsunuz. Bunlar insan değil. Bunlar insanlıktan nasibini almamış bir konumda. Sonra da utanmadan, sıkılmadan söyledikleri ne? Devlet buraya gelmiyor, diyorlar. Devlet geldi de siz neredesiniz? Siz Brüksel’desiniz. Siz bakıyorsunuz işte, kimisi saz çalıyor kimisi bilmem ne yapıyor. Gelin de bir şey üretin. Belediyelerine bakın hiçbir üretim göremezsiniz. Her türlü sıkıntı orada var. Biz işimize bakacağız. Birbirimizi gayet iyi seveceğiz, Allah için seveceğiz.”
“ROMANYA’YA KAÇANLARI NASIL ALIP GELDİYSEK”
Paralel yapıyla mücadelede vatandaşlardan destek isteyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Şu paralel yapı ile mücadelede sizden özel gayret bekliyorum. Bunlara gereken dersi vermemiz lazım, vermeniz lazım. Çünkü bunlar bu milleti parçaladılar. Bunlar ki; bu söylediğim terör örgütüne oy verecek kadar şuurdan izandan uzak hale geldiler. Böyle bir konuya gelmiş olan bir yapı var. Bu yapıya gerekli dersi hep birlikte vereceğinize inanıyorum. Çünkü biz kalkıp da, istikamet üzeri olan insanlarla niye ayrı düşelim? Ama istikametini kaybetmiş olanlarla da bir saniye bir arada olamayız. Ben Cezayir’e gittim. Yurtdışı seyahatim. 17-25 Aralık olayları. O esnada o malum grup benim için ‘kaçtı’ dedi. O zaman Başbakanım. ‘Kaçtı’ dediler. Geldim, İstanbul’da havalimanında 100 bini aşkın insan karşıladı bizi. Ben ülkemde olduğumu söyledim. Şimdi de Rize’deyim, Büyükköy’deyim. Ama şimdi bunu söyleyenler nerede? Bakıyorsun Gürcistan’a kaçtı, oradan Ermenistan’a kaçtı. Şimdi de Almanya’da. Kardeşlerim, nasıl ki Romanya’ya kaçanları alıp geldiysek bunları da nereye kaçarlarla kaçsınlar, daha önce dedim ya, inlerine gireceğiz, alıp çıkaracağız. Dün de söyledim. Almanya kırmızı bülten çıktığı andan itibaren bunları bize verecek. Vermediği takdirde de Almanya’nın bizden istediği suçluları hiçbir zaman onaylamayacağım. Çünkü her şey bir hukuk içerisinde yürüyecek. Bizi eğer saygın görüyorlarsa bize saygı duyacaklar. Bu böyle yürüyecek.”