TRT’den yapılan açıklamaya göre, dün akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, 28 Şubat darbe sürecini konu edinen “Gurbet Kuşları” belgeselinin galası yapıldı.

“Öz Vatanında Garip ve Parya Kılınanların Hikayesi” temasıyla hazırlanan “Gurbet Kuşları” belgeselinde, 28 Şubat postmodern darbe sürecinin yaşandığı dönemlerde, başta başörtüsü olmak üzere fikirleri ve inançları nedeniyle ayrımcılıkla karşı karşıya kalanların yaşadıkları ele alındı.

Konusu ve katılımcıları itibarıyla alanında ilk olma niteliği taşıyan belgeselde yer alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat dönemindeki antidemokratik uygulamaları anlatarak, yaşanan mağduriyetlere ailesinden örnekler verdi.

“Hep hüzün içinde adeta bir ömür geçirdiler”

Haksızlıklara uğrayan ve çeşitli nedenlerle gurbet hayatı yaşamak zorunda bırakılanların yaşadıklarının konu alındığı belgeselde başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere o dönemin tanık ve mağdurları anlatımlarıyla yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan belgeselde, bir baba olarak o dönem duyduğu evlat özleminden söz ederken şu ifadeleri kullandı:

“Benim gibi, eşim gibi birçok aile bu hasreti çektiler. Gönderenler dönüşlerini beklediler. Gönderemeyenler yavruları üniversitede okuyamadığı için onlar da hep dertliydiler ve bunun için de hep hüzün içinde adeta bir ömür geçirdiler. Haksızlıklara son verilmesi hamd olsun milletimizin de rahatlamasını sağladı.”

Belgeselde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, şu görüşlerine yer verildi:

“Başı örtülü olduğu için nice kızımız üniversite tahsili göremedi. Polis copları ile dövüldükleri günleri bilirim. Başlarından başörtülerinin sökülüp alınarak okula sokuldukları günleri bilirim. Bana ülkelerin hükümet başkanları, cumhurbaşkanları, ‘Sizin kızlarınız, sizin oğlunuz niye Amerika’da okuyor?’ bu soruyu sordular. Dedim ki (kızlarımın kendi ülkemde ne yazık ki inandığı gibi okuma hakkı yok).”

22 saatlik röportaj ve çekimlerle tamamlandı

Bir buçuk yıl süren çalışmayla hazırlanan 80 dakikalık “Gurbet Kuşları” belgeseli, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere dönemin 20 sembol ismiyle 22 saatlik röportaj ve çekimlerle tamamlandı.

Yazar ve senarist Servet Aydemir’in yazıp yönettiği ve yakın bir tarihte TRT ekranlarında yayınlanacak belgeselin, yurt içinde ve dışında pek çok mecrada gösterimlerinin yapılması ve festivallere gönderilmesi planlandı.