Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı 2015 yılı 4’üncü Enflasyon Raporu’nu açıkladı. Başçı, TCMB’nin fiyat istikrarını sağlamak amacıyla para politikasındaki sıkı duruşunu sürdüreceğini belirtti ve getiri eğrisi bu dönemde de yataya yakın konumunu sürdüreceği kaydetti.

 

Merkez Bankası Başkanı, son dönemde döviz likiditesini, çekirdek yükümlülükleri ve uzun vadeli borçlanmayı destekleyici yönde atılan adımlar ekonominin dayanıklılığını artırdığı belirtilerek, ticari krediler tüketici kredilerine göre daha hızlı büyümekte ve bu gelişme fiyat istikrarına, finansal istikrara ve dengelenme sürecine katkı yaptığı belirtti.

 

2015 yılı üçüncü çeyreğinde enflasyonun gıda fiyatları ve döviz kuru gelişmeleri kaynaklı Temmuz Enflasyon Raporu tahminlerinin üzerinde gerçekleştiği belirtilen Başçı, para politikasında sürdürülen sıkı duruş ve yurt içi talepteki ılımlı seyir nedeniyle döviz kuru artışlarının fiyatlara geçişi sınırlı olduğu açıkladı.

 

Merkez Bankası Başkanı Başçı, iktisadi faaliyetteki ılımlı artış eğilimi devam ettiğini belirterek, cari açıkta gözlenen iyileşme eğiliminin devam etmesi beklendiğini söyledi ve ham petrol fiyatları ve dolar cinsinden ithalat fiyatlarına dair varsayımlarda aşağı yönlü güncellemeler yapıldığı vurguladı.

 

PARA POLİTİKASI DURUŞU

 

Merkez Bankası Başkanı Başçı, orta vadeli tahminler oluşturulurken enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği bir çerçeve esas alındığı belirtilerek, sıkı makroihtiyati çerçevenin de katkısıyla yıllık kredi büyüme oranının makul seviyelerde seyretmeye devam edeceği açıkladı.

 

ENFLASYON GÖRÜNÜMÜ

 

Gıda enflasyonunun bu yıl yüzde 8 olarak tahmin ettiklerini ifade eden Başçı, 2015 yılında TÜFE’nin yüzde 70 olasılıkla yüzde 7.4 ile yüzde 8.4 aralığında, orta noktası yüzde 7.9 olarak tahmin edildiğini söyledi.

Başçı “2016 yılında TÜFE, yüzde 5 ile yüzde 8 aralığında ve orta notası yüzde 6.5 olarak tahmin edildi” dedi.

Başçı, enflasyonun 2017 yılı sonunda yüzde 5’e yakın gerçekleşeceğini, orta vadede ise yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörüldüğünü söyledi.