Sağlık Bilimleri Üniversitesi Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Fulya Kayıkçıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, anne sütünün, doğanın bir mucizesi, her annenin kendi bebeğine verdiği, vereceği en güzel hediye, bebeğin ilk aşısı, anne ile bebeğin ilk muhabbeti olduğunu ifade etti.
Anne sütünün en doğal, en taze, en uygun ve en ekonomik besin olduğuna işaret eden Kayıkçıoğlu, emzirmenin tam oturduğu dönemde sağlıklı bir annenin günde 750-800 mililitre süt ürettiğini bildirdi.
Kayıkçıoğlu, ikiz, üçüz bebeği olan annelerde bu miktarın iki litreyi aşabildiğini aktararak, bunun sağlanması ve emzirmenin en kısa sürede düzene oturması için Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı’nın emzirmenin doğumdan sonraki ilk yarım-bir saat içinde başlatılmasını, bebeğe ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesini, 6 aydan sonra da tamamlayıcı besinlerle en az 24 ay emzirmenin sürdürülmesini önerdiğini kaydetti.
“Her bebek için ideal olan kendi annesinin sütüdür”
Anne sütünün ilk altı ay bebeğin gereksinimlerinin tamamını karşıladığına dikkati çeken Kayıkçıoğlu, şu bilgileri verdi:
“Bu nedenle bu süreçte su dahil hiçbir tamamlayıcı besin bebeğe verilmemelidir. Aksi takdirde anne sütü üretimi hızla düşer. Süt üretimini belirleyen en kilit nokta bebek her istediğinde emzirmektir. Unutulmamalıdır ki her bebek için ideal olan, kendi annesinin sütüdür ve süt, bebeğin ayına, gelişimine, sağlık durumuna özel bileşimde yapılır. Emzirme döneminde annenin sıvı alımı da büyük önem taşır. Önerilen, her emzirmeden sonra bir bardak su tüketilmesidir. Emziren kadınlar ramazanda, gece boyunca bol su içerek kendilerini uzun susuzluğa adapte edebilir. Emziren anneler 7-19 saat susuzluk durumunda toplam vücut suyunun yüzde 7,6 kadarını kaybetmektedir. Orucun, süt sentezinde belirgin bir bozulmaya neden olduğunu gösteren çalışmalar vardır.”
“Emziren annenin besin gereksinimi artıyor”
Doç. Dr. Fulya Kayıkçıoğlu, emziren annelerin besin gereksiniminin de arttığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Emziren bir annenin emzirmeyen bir kadına göre ilk 6 ayda günde 330 kcal, 7.-12. aylarda ise günde 400 kcal fazladan enerji gereksinimi ortaya çıkar. Gereksinimin miktarı annenin yaşı, boyu, vücut ağırlığı ve fiziksel aktivitesine göre değişmektedir. Ülkemizde yapılan bir çalışmada ramazan orucunun anne sütünün makro besin kompozisyonu ve dolayısıyla bebeklerin büyümesi üzerinde önemli bir etkisi olmadığı ancak çinko, magnezyum ve potasyum gibi bazı mikro besin maddelerinde önemli farklılıklara yol açtığı bulunmuştur.
Emziren kadınların beslenme durumunun ramazan orucundan etkilendiği, çoğu besin maddelerinin alımının ramazan ayında azaldığı, bu nedenle emziren kadınların oruçtan muaf olabileceği bildirilmiştir. Bu bilgiler ışığında emzirirken beslenmenin, sıvı alımının ne kadar önemli olduğunu gördük. Oruç tutmayı isteyen annelere önerim, bu kararı vermeden önce doktorlarıyla görüşmeleri. Hekim, annenin ve bebeğin sağlık durumunu, ek hastalıklarını göz önüne alarak daha yararlı önerilerde bulunabilecek, gerektiğinde konuyla ilgili diyetisyenlere yönlendirecektir.”