Almanya’da çalışmakta olan İnegöllü işçilerin 31 Temmuz 1973 tarihinde kendi ceplerinden topladıkları 17 bin 569 Mark parayla satın aldıkları Ford Transit marka araç, İnegöl Devlet Hastanesine Ambulans olarak hediye edilmişti.
Yapılan yardımın ardından İnegöl’de uzun yıllar sağlık sektörüne hizmet eden araç, kullanım ömrünü tamamlamasının ardından atıl duruma düşmüş, 2015 yılında kurulan İnegöl Devlet Hastanesi Müzesi için restore edilerek tarihi canlandırmak için müzede sergiye sunulmuştu.
Ford firması tarafından başlatılan “Ford Transit Türkiye’de 50 Yıllık Yolculuk” isimli anı kitabı araştırmaları esnasında Alman firması yetkililerince keşfedilen İnegöl Devlet Hastanesi’nin tarihi Ambulansı, kitaptaki yerini almak üzere incelenmiş, İnegöl Devlet Hastanesi Müzesi’nde görüntülenmiş ve yetkililerle röportaj yapılmıştı.
İstanbul Sky Life dergisi editörü tarafından yapılan röportaj ve incelemelerin ardından aracın halk tarafından alınarak İnegöl Devlet Hastanesine armağan ediliş hikâyesi kayda değer bulunarak aracın kitaptan ziyade belgeselinin çekilmesi fikri ortaya atılmış, fakat İnegöl Devlet Hastanesinin resmi kurum olması ve yazışmaların uzun sürmesi sonucu bu fikirden vazgeçildi.
Yapılan çalışmada kitap içerisinde 50 adet araca yer verilirken 2 araç da filme alındı. Çalışmanın içerisinde yer alan İnegöl Devlet Hastanesi Ambulansı, 5 sayfalık yazısı ile kitabın en uzun hikâyesine sahip araç konumunda bulunuyor. Yayınlanan kitap Türkiye’nin her şehrine ulaştırılırken tüm kütüphanelerde de yerini aldı.
Kayıp emektar
Kitapta aracın tanıtımı ile ilgili “Kayıp Emektar” başlığı bulunurken; “Türkçe’de ‘Gökte ararken yerde bulmak’ diye bir deyim vardır ya, bu hikâye de biraz öyle. Bursa’nın köftesi ve mobilyaları ile ünlü ilçesi İnegöl’de geçiyor. Doğal olarak hikâyede Ford Transit’in bir gezici köfte satış aracı ya da mobilya nakliyesinde kullanılan bir kamyonet olarak karşınıza çıkmasını bekleyeceksiniz. Ama okuyacağınız hikâye onların değil bir ambulansın, daha dorusu Hastane Müzesi’nde sergilenen bir ambulansın yeniden doğuşunu anlatıyor” ifadeleri ile başlıyor.