Türk Hava Kuvvetlerinden 1999’da emekli olan uçak teknisyeni Fahri Dönmez, beraberindeki ekiple 2001’de Bursa’da kurduğu küçük bir atölyede sanayi tipi fan üretimine başladı.
Bir süre sonra M-480 ve M-60 tankları için soğutma fanları da yapan Dönmez, fan ve pervane sisteminden esinlenerek, benzinli ağaç kesme testeresinin motorunda yaptığı değişikliklerle “içten yanmalı iki zamanlı motor” geliştirmeyi başardı.
“Proje mezun oldu”
Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından (KOSGEB) danışmanlık hizmeti alarak kurduğu atölyede fan üretimine başladığını söyledi.
Radyal esaslı sanayi tipi fanlarının birçok büyük firma tarafından kullanıldığını anlatan Dönmez, daha sonra hep düşündükleri havacılıkla ilgili çalışmalara başladıklarını belirtti.
Dönmez, KOSGEB’e yamaç paraşütü ve havacılık alanında kullanılabilecek motor geliştirmek üzere Ar-Ge inovasyon desteği kapsamında proje sunduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Proje 2 yıl sürdü, bu sürede bir prototip motor ürettik. Bursa’nın imkanları da çok fazlaydı ve motor çok maliyetli olmadı. Hatta KOSGEB desteğini bile kullanmadık ama bu bizi kurula proje sunma konusunda sorumlu kılmıştı ve sonuçlandı. Sonra biz bu motorla uçuş da gerçekleştirdik. Böylece, proje mezun oldu. Sonra endüstriyel ürün desteği kapsamında da biz CNC tezgahlar gelince motorlarımızı kendimiz tasarlayıp ürettik.”
“Mikro ölçekli bir işletme de olsak”
İnsanoğlunun uçabildiği en hafif hava aracının paramotor olduğunu ifade eden Dönmez, 20 kilogramlık motor ve şasinin, 3-4 kat ağırlıkta bir insanı uçurabildiğini, bu motorda kendilerini çeken şeyin, ağırlık-güç unsuru olduğunu aktardı.
Bu tarz girişimlerin hep büyük firmalar tarafından yapılabileceğine dair inancın olduğunu anlatan Dönmez, “Siz bazı şeyleri bilgi birikiminiz dahilinde yapmak istediğinizde, kamu da buna destek olduğunda ortaya bir şeyler çıkacaktı. Bu bizi çok heyecanlandırdı. Fan satışları üzerinden az da olsa bir gelirimiz vardı, işletmemiz ayaktaydı. Mikro ölçekli bir işletme de olsak, o heyecanımız bizi bu Ar-Ge’den geri bırakmadı.” ifadelerini kullandı.
“İHA’larda da kullanılabileceğini gördük”
Bu motivasyonla çalışmaya devam ettiklerini vurgulayan Dönmez, şöyle devam etti:
“Biz o motivasyonla bu motor üzerine çalıştık. Gördük ki motor savunmada da kullanılabiliyor, insansız hava araçlarında (İHA). Ağırlık-güç ilişkisi bu motoru özel kılıyor. Bunun üzerine Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile protokol yapıp İHA’da kullanılmak üzere bir motor geliştirdik. Bu motorlar kar motosikleti benzeri araçlarda da kullanılabilir veya her ne sektör olursa hafif ama güçlü bir motor aranıyorsa bu motor bunun zeminidir. Bunun ötesinde çok motorlar üretilebilir.”
Yerli motordan otomobile
Dönmez, ürettikleri motorların benzinle çalıştığını ve iki zamanlı olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
“Tabii ki 4 zamanlı olarak da tasarlanıp, üretilip kullanılabilir. Otomobil motorları genelde 4 zamanlı motorlar, oradaki teknolojinin geldiği nokta da belli. Eminim Türkiye’nin de hedefi o, gelmeye çalıştığı noktalardan biri de bu. Bir yerden başlamak noktasında, böyle küçük bir atölyeden de bir motor mücadelesi verilebilir. Geçmişte eminim Türkiye’de birileri bu işe başladı, belki bugün sürmüyorsa da sebepleri sorgulanabilir. Bizim karınca misali yolumuz bu, varırız ya da varmayız bu mücadeleyi sürdüreceğiz.”
“Ürettiğimiz 16 motor uçuyor”
Dönmez, bu motorun “microlight” tipi hafif uçaklar için geliştirilebileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Türkiye’de şu anda ürettiğimiz 16 motor uçuyor. Almanya’ya da gönderdik tanıtım amaçlı, bir aracın arkasında takılı hatta arkasında ‘Made in Türkiye’ yazıyor. Bizim havacılıkla ilgili bilgiye ihtiyacımız var, bu bilgi fizibl ve makul bir girişimle olursa çalışmalarımız sürer. Bugün benim yarattığım model bu, çünkü bir paramotor dediğiniz, hafif bir kasa ve motordan oluşuyor. Küçük bir atölyede üretiyoruz bunu ve biraz daha büyütürseniz bunu microlight tipi uçak olur. Burada bir veya iki kişi uçabilir o uçakla. Bu çalışmalar devam ederse bir sonraki aşamada 2 kişilik, sonra 4 kişilik uçaklara, çok daha büyük uçaklara götürebilir bizi. Uçak mühendisliği okuyanlar da bu projelerde iş sahibi olur ve geliştirirler kendilerini.”
Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’ın adlarını motorlarına yansıttı
Fahri Dönmez, ürettikleri 3 farklı motor tipini, Türkiye’nin havacılık alanında çok başarılı çalışmalara imza atmış efsane şahısları Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’ın adlarının ilk harfleriyle başlayan VH-120, VH-180 ve ND-240 şeklinde isimlendirdi. Ayrıca Dönmez, Türk bayrağının sembolleri ay-yıldızı kazıdığı motorlarının üzerine “Ayinesi iştir kişinin” manasına gelen İngilizce “The work of a man is the mirror of himself” cümlesini de yazdırdı.