Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ora İstanbul Arena’da İstanbul Medipol Üniversitesi mezuniyet törenine katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık bakanı Recep Akdağ, Kültür ve Turizm bakanı Nabi Avcı ve YÖK Başkanı Yekta Saraç ve çok sayıda davetli katıldı.

Burada konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mezun olan öğrencilere başarılar diledi.

“Bilgi ve ilim sahibi olmak çok önemli ama yetmez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Size aktarılan her bilgiyi kayıtsız şartsız kabul etmeyecek, sorgulayacaksınız. İmam-ı Matüridi hazretlerinin yöntemine başvuracak, nakille birlikte aklıda kullanacaksınız. Kuran-i Kerim’de sık sık “Akletmez misiniz?” ifadesi geçer. Okuduklarınızı düşündüklerinizi hayata geçireceksiniz. Bizde maalesef ‘Türk gibi başlayıp el gibi bitirmek’ gibi bir deyim var. Ülkemizdeki en büyük sorun budur. Okuyarak başladığımız işleri sonuçlandırma sıkıntısı. Yani; takip,takip, takip. Bunu yapmadığınız sürece başarı yok” şeklinde konuştu.

 

“TEMEL ATMAKTAN HOŞLANMADIM, HER ZAMAN AÇILIŞTA VARIM DEDİM”

 

4,5 yıl Belediye Başkanlığı, 11 yıl Başbakanlık ve 2 yıla yakın süredir de Cumhurbaşkanlığı hayatı olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Herhangi bir yatırım proje bazında hayatımda kalmamıştır. Her projeyi defalarca kontrol etmişimdir. Proje hangi safhadadır, ilerliyor mu Gerekirse yüklenici firmaları çağırmışımdır. Bunu yapmadığınız zaman temel attığınız yerde o eser kalır. Temel atmaktan hoşlanmadım. Her zaman açılışta varım dedim. Niye, Çok temel atanlar geldi bu ülkeye. Attıkları temeller orada kaldı. Sizlerin bugünlere gelmenizde en büyük emek annenize, babanıza ailenize aittir. Eli öpüşeli anneler, babalar… O Tavsiyem annenizin, babanızın öğretmenlerinizi elini öpün. Bazıları ellerinden ziyade ayaklarınızı da öptürür. Hamdolsun bunlar yavaş yavaş ötelendi. Gelişimizin için ailenizie ve hocalarınıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 

“EĞİTİMİN FİZİKİ ALTYAPISINI BU İLERİYE GÖTÜRÜRKEN İÇERİK KONUSUNDA AYNI MESAFEYİ KAT EDEMEDİK”

 

İlk, orta ve lise müfredatını baştan sona gözden geçirilmesi gerektiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan “Önümüzdeki dönemde kemiyetle birlikte keyfiyete de ağırlık vermek mecburiyetindeyiz. Aslolan keyfiyettir. Geçtiğimiz 13 yılda devrim gibi hizmetler yaptık. Ama eğitimin fiziki altyapısını bu kadar ileriye götürürken içerik konusunda aynı mesafeyi kat edemediğimizi üzülerek görüyoruz. Öncelikle ilk, orta ve lise müfredatını baştan sona gözden geçirmemiz gerekiyor. Dünyadaki en son gelişmelerle birlikte tarihimize ve kültürümüze uygun yeni bir müfredatı ortaya koymalı ve uygulamalıyız” dedi.

 

BU MİLLLETİ. SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI İLE SUÇLAYAMAZ

 

Alman Parlamentosu’nda alınan ‘sözde soykırım’ kararına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu; “Alman Parlamentosunda yapılanları görüyoruz. Dert, Almanya’daki Türklerin evlatlarını yalan bir tarihi anlatmanın temellerini atıyorlar. Bu skandal olayın başını çekenler kökeni itibariyle buralı. Ama ben ona bir defa Türk diyemem. Bu milletin kanının damarlarında olduğu bir insan, kalkıpta bu milleti sözde ermeni soykırımı ile suçlayamaz. Biz tüm arşivlerimizi açtık, sizin de varsa sizde açın.”

 

“DÜRÜST BİR DAVRANIŞIN OLSA İKİNCİ RET SEN OYUN OLURDU”

 

Eğer dürüst bir davranışın olsa katılırdın, ikinci ret oyunu sen verirdin. Bende seni alkışlardım” dedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel’i isim vermeden eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “3-4 gün önce kendisiyle konuştuğumda diyor ki, ‘Elimden geleni yapacağım.’ Senin elinden gelen parlamentoda oylamaya katılmamak mı? Eğer dürüst bir davranışın olsa katılırdın, ikinci ret sen oyun olurdu. Bende seni alkışlardım. Siz grubunuzu niye sahip çıkmadınız. Kendisine söyledim. Tarihimizle hep övündük. Tarihimizin sorgulanmasın alman parlamentosuna bırakacak kadar aşağılık değiliz” diye konuştu.

 

“MİLLETİMİZLE GÖNÜL BAĞI BULUNMAYAN BU GÜRUHUN ÜNİVERSİTELERİMİZDEN TEMİZLENECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü; “Üniversitelerimizde kendi ülkesinde ve milletine ihanet mahiyetinde bildirilere imza atanlar, sosyal medyada mesaj yayınlayanlar, yurt dışında konuşanlar var. Bu eylemlerin hiç biri akademik özgürlükle ilgisi yok. Hocalarımız her şeyimizdir. Bizim varlık sebebimizdir. Bu topraklarla ve milletimizle gönül bağı bulunmayan bu güruhun üniversitelerimizden temizleneceğini düşünüyorum. Bu güruhun densizliklerle akademi dünyasına zarar veriyor.”