AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sivas Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleştirilen TRT1, TRT Haber, TRT Türk kanallarında ortak canlı yayınlanan programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Davutoğlu, diğer siyasi partilerin bir kısmının daha meydanlara inmediğine işaret edilerek sorulan, “AK Parti mitinglere biraz erken mi başladı?” sorusuna, AK Parti’nin farkının da burada ortaya çıktığı cevabını verdi.
AK Parti’nin ise her yerde var olduğunu vurgulayan Davutoğlu, zaman ilerledikçe, vakit müsait olursa tüm illere gitmeyi düşündüğünü anlattı.
Davutoğlu, mitinglere erken başlamalarının örgütlerinin ve iddialarının yaygınlığından ve yoğunluğundan kaynaklandığını belirterek, diğer partilerin örgütsel altyapılarının da belli yerlere odaklı, iddialarının da sınırlı olduğunu söyledi. Diğer partilerin AK Parti ile yarışamayacağını dile getiren Davutoğlu, karşılaştırmayı da zül addedeceklerini belirtti.
Başbakan Davutoğlu, yaklaşan seçimlerde yurtdışındaki seçmenlerden nasıl bir katılım beklendiğine yönelik soruya, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, yurtdışındaki vatandaşlara seçme hakkının verilmesi sözünü verdiklerini ve bunu da sağladıklarını belirtti.
“Kılıçdaroğlu’nun bir hesap problemi var”
Davutoğlu, “Muhalefetin vaatleri kaynak olmadığı için mi anlamsız, yoksa kaynak bulunabilse aslında yapılabilecek işler mi?” sorusunu ise şöyle cevapladı:
“Kılıçdaroğlu’nun bir hesap problemi var. Gerçekten ‘hesap uzmanıyım’ diyor da ya matematiğinde ya da elindeki verilerde bir problem var. Bugün de zikretti, Türkiye’de 20 milyona yakın kişi yoksulluk sınırının altında ayda 200 liranın altında yaşıyor gibi bir hiçbir istatistiksel veriye, matematiğe sığmayan iddialar.”
“Çok dediği parayı AK Parti topladı, hazineyi doldurdu”
Kılıçdaroğlu’nun söylediğinin külliyen yalan olduğunu ifade eden Davutoğlu, oluşturmaya çalıştığı yoksulluk algısının karşılığının alanda da olmadığını böyle bir matematiksel hesabın da bulunmadığını vurguladı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun vaatlerindeki rakamların 150 milyar lira ek yük getirdiğini kaydeden Davutoğlu, “kaynağı nereden bulacağız” dendiğinde de “bu memlekette çok para var” cevabı verdiğini belirtti.
“Bu çok dediği parayı AK Parti topladı, Hazineyi doldurdu. Şimdi gözleri ışıl ışıl, iştahla o paraya bakıyor. Ya o parayı sana yedirirler mi, sana bırakırlar mı, halk bırakır mı?” diyen Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun kaynakların hepsini kısa sürede tüketeceğini ve Türkiye’nin 1990’lı yıllardaki çarkın içine tekrar gireceğini belirtti.
Başbakan Davutoğlu, “Güzel bir Silifke türküsü vardır, bizim Toroslar’da çok söylenir, böyle palavra atanlar için; ‘aslı yok yaylasında bir sürü koyunum var benim, herkes kendi kesesinden yesin içsin saltanatım var benim.’ Bizim biriktirdiğimiz para üzerine hesap ediyor. İktidara gelmesi mümkün olmadığı için de zaten yüzde 35 diyor kendisine bu da mümkün değil” değerlendirmelerinde bulundu.
“HDP’ye de bir takım marjinal grupları mobilize etme görevi verdiler”
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun AK Parti’den seçmen alamayacağını ancak Kılıçdaroğlu’nun uyguladığı kampanyaları gören CHP seçmenin AK Parti’ye yöneleceğini savundu.
Seçim kampanyalarının ekonomi ağırlıklı olmasıyla ilgili bir soru üzerine, şimdi paralel yapının “AK Parti’nin gizli gündemi” olduğunu iddia ederek kampanya yürüttüğünü, CHP’ye ise ekonomi ağırlıklı kampanya yürütmesi yönünde akıl verdiğini söyledi.
“HDP’ye de bir takım marjinal grupları mobilize etme görevi verdiler” diyen Davutoğlu, ortak amaçlarının AK Parti’nin oylarını azaltmak olduğunu belirtti.
Davutoğlu, CHP’nin eğitim sistemine ilişkin modeliyle imam hatiplerin orta kısmını tekrar kapatmayı kastettiğini vurgulayarak, ”Kendilerinin gizli gündemi var zaten. Sağ gösterip sol vurmak gibi, kafalarındaki 28 Şubat zihniyetini, tek partili zihniyeti tekrar getirmek istiyorlar. HDP de öyle. Onlar da başka hususlardan barıştan, demokrasiden bahsediyor ama gerçek gizli gündemi bütün bunlar üzerinden Türkiye’de tekrar güvenlik sorunu oluşturacak bir yola girmek. Bizim gizli gündemimiz yok. Biz gönlümüzde ne varsa onu söyledik. Ne söylüyorsak onu yaptık” diye konuştu.
“Başarı hikayesi”
Ekonominin geleceğiyle ilgili kaygılı olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Davutoğlu, Türkiye’nin 1990’lı yıllarda dünya ekonomisindeki büyümeden pay alamadığını, 2000’li yıllardaysa dünya ekonomisinin girdiği daralma trendine rağmen Türkiye’nin büyümeyi sürdürdüğüne dikkati çekti.
Davutoğlu, şunları söyledi:
“G-20 zirvesinde aldığımız karar, dünya ekonomisinin yüzde 2 büyüme trendini tekrar yakalaması. Avrupa’daki Avro Bölgesi, yüzde 1’in altında kaldı. Latin Amerika yüzde 1,3 civarında. Dünyada böyle bir daralma yaşanıyor. Bir de etrafımızda büyük bir kriz kuşağı var. Bütün bunlara rağmen Türkiye ekonomisi yüzde 3 civarında büyüdü. 2009 krizinden bu yana da ortalama yüzde 5’in üzerinde büyümeyi sağladık. Türk ekonomisinin krize direnci önemli başarı hikayesidir”
Davutoğlu, “Ekonomi, Kılıçdaroğlu’nun kafasındaki tek boyutlu dünya gibi değil. Bir yandan çok sağlam, kendinizden emin şekilde, dünyadaki dalgalanmayı hesap ederek büyüyeceksiniz, öte yandan da yapısal reformlar yapacaksınız” ifadesini kullandı.