► Murat Günay
TED Bursa Koleji Yönetim Kurulu Üyesi, İnşaat Yüksek Mühendisi Deniz Dalgıç okulun kuruluş aşamasından bugüne, uygulanan eğitim modelini OLAY’ın ‘İZ BIRAKANLAR’ programında anlattı. Anadilini ve en az bir yabancı dili çok iyi kullanabilen özgüveni yüksek öğrencilerin eğitim aldığı TED Bursa Koleji “k12” eğitim bütünlüğüne sahip bir anlayışla hizmet veriyor.
– Sayın Deniz Dalgıç, TED (Türk Eğitim Derneği) tarihinde Bursa’nın önemi nedir?
–Türkiye’deki ilk TED okulu Bursa’da kurulmuştur. Amerikan Kız Koleji’nin devir alınmasıyla açılmış. TED Ankara Koleji açıldıktan bir süre sonra Bursa’daki okul kapatılmış. Yıllar sonra, 11 Eylül 2001 günü eğitim-öğretim hayatına tekrar başladık. Cumhuriyet’in kuruluşunun ilk yıllarında Türk Maarif Cemiyeti’nin oluşturulma amacı ise Atatürk’ün, özel teşebbüsün eğitimcilik hayatına dahil edilmesini istemesidir. Devletin bunu tek başına yapmasını beklemenin haksızlık olacağını söyleyen Ulu Önder, Türk Maarif Cemiyeti’ni kurdurmuş. Daha sonra okul sayısı arttı ve şimdi Türkiye’de 42 TED Koleji bulunuyor. Önümüzdeki yıl ise 2 yeni kolejimiz daha açılacak.
– k12 bütünlüğü önemli mi sizin için?
–Anaokulundan başlayıp, ilkokul, ortaokul ve lise sona kadar süren sürecin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü insanın bilgi ve duyguyla yoğrulduğu çocukluk ve ergenlik yaşları çok önemli bizce. Elbette üniversite insana birçok şey katar ama insanın şekillendiği dönem ilk ve orta öğrenim dönemleridir. Yani bu dönem bir anlamda üniversiteye hatta yetişkinliğe hazırlayan dönemdir. Bu dönemin bölünmeden sürdürülmesi çok doğru sonuçlar vermektedir.
– Bunu nereden pay biçerek söylüyorsunuz? Mezuniyetten sonra onları takip ediyor musunuz?
–Elbette, öğrencilerimizin nerelere gittiklerini, neler yaptıklarını mutlaka takip ediyoruz. Örneğin hangi üniversiteye giderlerse orada mutlaka TED’li öğrenciler oluyor ve yeni öğrencilere yardımcı oluyorlar. Hem akademik anlamda hem de sosyal anlamda oldukça büyük bir network ( iletişim ağı) kurmuş durumdayız. Birçok TED Koleji’nden mezun olmuş öğrencilerimiz birbirlerine destek olmaktadır. Yurtdışında okumaya giden öğrencilerimiz olursa hemen irtibat kurup çocuklarımızın karşılanmasını sağlıyoruz. Örneğin Çin’e giden bir grup arkadaşımız Türkiye’nin Pekin Başkonsolosunun TED Ankara Koleji mezunu olduğunu öğrenmiş ve işlerinde büyük yardım almışlar. Yani TED ailesi dünyanın her noktasında birbirine destek olan çok güzel ve güçlü bir aile.
– Lisede, Milli Müfredatının yanı sıra ne gibi programlar uygulanıyor?
–Lisede, uluslararası bazı programlarımız var. Uluslararası Bakalorya (IB) Diploma Programı, 10. ve 11. sınıflarda uygulanır. Ayrıca bir Kanada Lise Diploması Programı uyguluyoruz ve bu programı tercih eden çocuklarımıza Kanada lise diploması veriyoruz. Türk Eğitim Derneği’nin Kanada Milli Eğitim Bakanlığı ile özel bir anlaşması var. Sınavlara giriyorlar ve o müfredatı veriyoruz. Bir de Advanced Placement (AP) dediğimiz, Avrupa ve Amerika’da geçerli diplomanın verildiği başka bir programımız daha var. Elbette Milli Müfredat programına her özel okul gibi uyuyoruz. Böylece lisede dört farklı programı tercihe göre sunabiliyoruz. Dolayısıyla isteyen öğrencimiz, bizden dört diploma ile mezun olabilir.
– Bu programların sonucunda öğrenciler nasıl bir donanımla mezun oluyorlar?
–Öncelikle çok iyi yabancı dil konuşarak, yazarak mezun oluyorlar. Bu durum dünyanın her yerinde çok işe yarar. Yabancı dilde mülakata girebilmek, makale yazabilmek, makale okuyup-anlayıp-yorumlamak sizi hemen ön plana çıkarır. IB diploması programına dahil olan öğrenciler 6 temel dersin yanında, bunların merkezinde Bilgi Kuramı dediğimiz öze bağlı kalarak, 4.000 kelimelik bitirme tezi-doktora tezi gibi bir ödevi (extended essay) yabancı dilde yazarlar. Bu extended essay dünyanın dört bir yanında IB programı uygulayıcıları tarafından notlanır. Son derece objektif ve zor bir süreçtir bu. Biraz ağır bir yüktür ama öğrencilerimizi bilimsel akademik hayata hazırlar. Kendini ifade edemeyen bireyin ne bildiğinin önemi yoktur. Amerika’da Birleşmiş Milletler’de çalışan mezunlarımızdan tutun da Avrupa’da ya da dünyanın birçok noktasında işlerde çalışarak başarılı olmuş birçok öğrencimiz bulunmaktadır.
– Yeni kuşakları nasıl tanımlarsınız?
–Çok hoşgörülü olduklarını gözlemliyorum. Bizim gibi kalıplarla büyümediler. Müthiş kaynaklara sahipler. Örneğin cinsiyet eşitliği konusunda düşünüp tartışabiliyorlar. Daha çeşitli kitaplar okuyorlar ve bu yüzden karşılaştırma yapabiliyorlar. Hatırlarsanız annelerimiz-babalarımız bizi okula gönderdiklerinde öğretmenlerimize ‘eti senin, kemiği benim’ derlerdi. Yani öğretmene sonsuz güvenirlerdi. Ancak şimdi işler değişti. Artık bizim jenerasyon çocuklarıyla ilgili her şeye müdahale etmeye çalışıyor. 22 senelik okulculuk deneyimimiz sayesinde öğrencileri az çok anladığımızı söyleyebiliriz. Oldukça meraklı, hoşgörülü, yurtsever bireyler yetişiyor. Bu yüzden gençlikten çok umutluyum.
– Sayın Deniz Dalgıç, özel okul fiyatları kimilerine göre yüksek, kimilerine göre değil. Burada hakkaniyetli bir yargıya ulaşmak için hangi parametreleri dikkate almak gerekiyor?
–Eğitim bir hizmettir ve hizmet sizin memnuniyetinizle değerlenir. Velilerimizin yüzde 80’i beyaz yakalıdır ve biz Bursa’daki en pahalı okuluz. Burada dikkate alınması gereken kriter maliyetlerdir. En yüksek giderimiz öğretmen maaşlarımızdır. Öyle öğretmenlerimiz var ki, 20 senedir buradalar. Yani eğitimde süreklilik çok çok önemlidir. Biz de bu farklılığı yaratabilmek için öğretmenlerimizin maddi anlamda tatmin olmalarını isteriz. İşte bu, çok önemli bir maliyet kaynağıdır. Veliler öncelikle sürekliliğe dikkat etmelidir. O öğretmen, k12 bütünlüğü içinde öğrencilerimiz için çok büyük nimettir. Bunun yanı sıra kendi kampüsümüzde, kendi binamızda, kendi yemekhanemizde, kendi havuzumuzda eğitim-öğretim hizmeti sunmaktayız. Bizim sadece su giderimiz bile 4-5 katlı özel okul binasının yıllık genel maliyetinden fazladır. Nitelikli eğitim içeriği ve temiz-sorunsuz-modern tesislerde çocuklarımızı neredeyse 12-13 yıl ağırlıyoruz. Bu çabanın büyük bir maddi karşılığı var. Bütün bunlara rağmen bu seneki kayıt sayımız yüzde 10 arttı. 900’ün üzerinde öğrenci sayısına ulaştık. Türk Eğitim Derneği’nin kurallarıyla, bizim titiz ve istikrarlı çağdaş eğitimcilik anlayışımızla Bursalı öğrencilere en doğru eğitimi sunmaya çalışıyoruz. Aileler okul tercihi yaparken öncelikle bu parametreleri incelemelidir.
YÖNETİM KURULU ÜYESİ DENİZ DALGIÇ ANLATTI:
“Gençlikten umutluyum”
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla kurulan TED, eğitim-öğretimde özel sermayenin devlete destek olması amacıyla hayata geçirilmiş bir dernek. Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin inşasında eğitimin önemli rol oynadığını belirten Deniz Dalgıç okulun eğitim felsefesini detaylarıyla aktardı.
“Farklılıklarımız en önemli özelliklerimizdir”
Temelinde laik, batılı, demokrat, sorgulayan, gelişmeye açık, her şeyi olduğu gibi kabul etmeyen, adalet duygusu olan, hakkını arayan ve hak veren bireyler yetiştirmeye çalışıyoruz. Tek başlarına ayakta kalıp bir gelecek inşa edebilen bu bireylere aynı zamanda birlikte yaşamayı, bir topluluk kurabilmeyi, dayanışmayı ve paylaşmanın güzelliğini de öğretiyoruz.
“Yabancı öğrenci ve öğretmen deneyimi”
TED Bursa Koleji’nde yabancı öğretmenler ve öğrenciler var. Bu farklılık sayesinde öğrencilerimiz çok kültürlülük kavramını küçük yaşlardayken deneyimleyebiliyorlar. Amerikalı bir öğretmenimizin oğlu da biz de okuyor ve iyi futbol oynuyordu. Maçlarda takım arkadaşlarıyla İngilizce konuştuğu için o futbol etkinliği aslında gerçek bir yabancı dil etkinliğine dönüşüyordu. Bursa’da çalışanların büyük çoğunluğunun çocukları TED Bursa’dadır.