Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, AA Finans Masası’nda, bankaların hizmet gelirlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gerek bankaların gerekse de tüketicilerin bu konuda bir hakkaniyet ölçüsünde, doğru bir yerde buluşmasını beklediklerini dile getiren Akben, “Bankalarımız ticari müesseselerdir, para kazanmaları ve yaptıkları hizmetlerin karşılığını almaları gerekiyor fakat bunların fahiş tutarlarda olmasını istemiyoruz” diye konuştu.

Rekabet koşulları içinde bazı şeylerin kendiliğinden geliştiğini aktaran Akben, bankalarda ise serbest piyasa koşullarının çok da hakim olmadığını ifade etti. Akben, sürekli çalışılan bankadan farklı bir bankaya geçme konusunda insanları elbette sınırlayıcı şeylerin olduğunu belirterek, hizmet gelirleriyle ilgili önemli bir çalışmanın geçen yıl yapıldığını hatırlattı.

Söz konusu çalışma neticesinde bazı noktalarda anlaşıldığına ancak her geçen gün farklı ürünlerin, farklı durumların ortaya çıktığına işaret eden Akben, “Bizde de zaten tüketicilerin şikayetlerinin değerlendirildiği bir daire başkanlığımız var. Buraya her gün birçok şikayet geliyor ve biz bunları değerlendiriyoruz” dedi.

Akben, bu alanı speküle eden bazı hukuk bürolarının, “Biz şu kadar tahsilat yaparız, şunu yaparız” diye çalıştıklarına işaret ederek, belki bu alanın da düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.

“Şubesiz bankacılık yaygınlaştıkça hizmet ücretleri de düşecek”

BDDK olarak yaklaşımlarının, hem tüketiciyi korumak hem de bankalara karşı anlamsız tartışmalar içinde bulunmamak olduğunu belirten Akben, ortaya çıkan her gelişmeyle ilgili çaba içinde olacaklarını ve tüketicilerin haklarını koruyacaklarını bildirdi.

İnternet bankacılığının yaygınlaşmasıyla, tüketicilerden alınan hizmet gelirlerinin azalıp azalmayacağını da değerlendiren Akben, bankaların son yıllarda şubesiz bankacılığı daha fazla önemsediklerini söyledi. Mehmet Ali Akben, şubesiz bankacılığın yaygınlaşmasıyla maliyetlerin de düşeceğini belirterek, “Bankaların en büyük maliyetleri teknoloji yatırımları, şube kiraları ve personel giderleri. Şubesiz bankacılık yaygınlaşıp, şube ve personel giderleri azaldığında bankaların bu ücretleri de daha düşük olacak” diye konuştu.

“EFT ücretleri gündemimizde”

Bu konuda “daha neler yapılabilir?” diye çalışmalara devam ettiklerini aktaran Akben, şunları kaydetti:

“Bu konuda bir başıboşluğu önlemek açısından, herkesin kendi kafasına göre ücret alamayacağı, bizim de devamlı denetimimiz altında olan… Mesela şu anda EFT ücretleri gündemimizde. Türkiye Bankalar Birliği ile onu çalışıyoruz. EFT ücretlerinden ne alınıyor, maliyeti ne, niye böyle alınıyor? Oralarla da ilgili birtakım çalışmalar içindeyiz. Yani sorunlu gördüğümüz… Oradaki dosya masrafı üzerinde zaten belirli bir oran üzerinde anlaşılmıştı. Bunları yapmayan bankalarımız var mı? Zaten biz onları tespit ettiğimiz zaman cezalarını veriyoruz.”

Bu bağlamda, bu yılın ilk 6 ayında denetim faaliyetleri kapsamında birçok bankaya, tüketici şikayetlerinden, kurallara uymamaktan dolayı 3 milyar liranın üzerinde idari para cezası verdiklerini ifade eden Akben, “Bu alan denetimsiz değil. Bankalar, aynı suçu bir daha işlediklerinde tavandan ceza yemeye başlıyorlar. Onun için onlar da bunu yapmamaya özen gösteriyorlar. Burada proaktif bir yapıdan bahsediyoruz. Her gün yeni bir ürün, yeni bir alan çıkıyor ama burada artık bir yola girildi” dedi.

Akben, konuya ilişkin kimsede, “Bunlar istediklerini yapıyorlar, kimse de sesini çıkarmıyor” diye bir algının oluşmaması gerektiğini dile getirerek, sistemin gerek BDDK gerekse de diğer kuruluşlar tarafından takip edildiğini ve yasalar çerçevesinde gereken cezaların uygulandığını bildirdi.